Dr. Ali Akben
Hayırdan hay’r olur mu?
Daha çok sorular var cevaplandırması zor olan. Sisli havayı seven ve özleyenlerin iştahını kabartacak günlere doğru hızla yol alıyoruz. Yağcı evetçiler ile yoğurdu üfleyerek yiyen hayırcıları birbirine eşit sayarak hesap dışı bırakırsak ,geriye kalanların dediği olacak gibi.
Anadolumuzun güzel insanları mektupla mesajla hatta bizzat telefon açarak şehirleri kasabaları ve köyleri ile ilgili çok değerli bilgiler aktarıyor. Gelen bilgileri kısa bir ayıklamaya tabi tutarak ayıkladığımda geriye kalan cüruf milletin başını ağrıtacağa benziyor.
Demem o ki, devletimizin düşmanlarını ayıklamada kullandığı kılıç sıklıkla zülfiyare de dokunarak masum ve mazlum insanlarımızı incitiyor. Öyle bir incinme ki bedelinin ağırlığı altında kalınabilir. Ses vermesi beklenen vatanperverlerden tık çıkmayınca hatırlatmak benim gibi gariplere düşüyor.
Yaşın yanında yaktığımız kuru ve arı duru insanlarımızın ahını bu kadar hoyratça almamamız gerekiyor. Benzer tarzda açıklamalarımızı tenkit ederek susmamızı isteyen dostlarımızın bu sese kulak vermeleri en büyük temennim.
İş işten geçtikten sonra söylenecek ah vahlar sadece bu dünyada değil iki dünyamızı da karartabilir. Anadolumuzun bir kentinden arayan bir dostun şu uyarısı hiç aklımdan çıkmıyor.” Hocam çok hata yapılıyor. Yıllar önce herkesin yaptığı şeyler dışında cürmü olmayan ve özellikle de Reis’imizin vurgu yaptığı 17-25 aralıktan sonra hiçbir yanlışı olmamış insanlar patır patır sıkıştırılarak algı operasyonu ile nisan ayında yapılacak olan referanduma gölge düşürülmek isteniyor . Lutfen elinizi çabuk tutun. Yoksa umulmadık sonuçlar ile ah vah ederiz”.
Benzer feryatlar çevremizdeki masum insanlardan da art arda gelmeye devam ediyor. Bu minval üzere konuşmak ve yazmak ise maalesef cesaret istiyor. Yaftacılar hazır oldalar. En küçük bir özeleştiriye tahammülü olmayan bir sürü acezenin sözü maalesef itibar görüyor. Sosyal medya benzer çalkantıların ana odağında. Ağzı olan konuştuğu gibi yazmasını bilmeyenlerde , akıllı telefon ve bilgisayarındaki bir takım işaretleri kullanarak yangına körük olmaya devam ediyor.
Benim en çok üzüldüğüm mesleye gelince: Yüce dinimiz ve Peygamberimiz hem hayırcıların ,hem de evetçilerin argümanları için kullanılıyor olması. Din bahisnin ne kutsiyeti nede önemi var. Geçmişte yapılan yanlışlardan da ders alınmadan böyle devam edersek insanların dinden uzaklaşmalarının sebebi olabilirz.
Kısaca önerilerime gelince: Referandum süreci bizi ayrıştırmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmemeli. Dini terminoloji böyle basit bir meselede kullanılmamalı. Her gördüğümüz sakallıyı dedemiz zannedip gaf üstüne gaf yapılmamalı.
Birliğimize göz diken hainlerin oyununa gelmeden millet olma şuuruna helal getirmeden önümüzde kalan günleri geçirebilirsek bu millet daha önce yaptığı gibi yine doğru hakemlik yaparak ülkemizin ilerlediği yola takoz olmak isteyenleri hüsrana uğratacaktır. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.