Dr. Ali Akben
İKİNCİ TUR HEDEFİ
Seçim ve sınav bu iki kelimenin gücünden sıkça bahseder ve önemini vurgularım. Sizlerin de malumudur , hafızayı beşer nisyan ile malul evrensel gerçekliğinden dolayı arada bir hatırlamak ve hatırlatmakta yarar görüyorum.
Değerli kardeşlerim 23 haziran akşamına kadar kulaklarınızla duyup gözlerinizle gördüklerinizi bile aklınızla iyice filtreleyerek vicdan ve iz’an terazisi ile tartıp yorumlayın derim. Malum bu günlerde yine ülkemiz içerden ve dışardan ciddi ciddi hallaç pamuğu gibi savruluyor. Bu haksız ve acımasız savrulmayı yapanların ortak paydasında kalan tek umut 24 haziran seçimlerini bir şekilde yaptırmamak veya ikinci tura taşımak.
İlk turda, halkının sevgilisi olmuş Reislerini alt edemeyeceklerini çoktan anladılar ve daha seçim sürecinin başında B planını alelacele devreye soktular. Bunu dudak hareketlerinden ve beden dillerinin yamulmasından kolayca anlayabiliyoruz.
Bu milleti tanıma şansları olmadığı halde okudukları üniversiteden aldıkları diplomalarına güvenerek millet adına ahkam kesenler , bu günlerde yeniden piyasaya çıktılar. Halkımızın temiz duygularını kirletebilme manevraları yaparak rezil rüsvay olduklarının farkında bile değiller. Yazdıklarına ve konuştuklarına kendilerinin bile inanmadığı şeylerle bu milletin kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Kendileri salkımları yutarken millete talkın verme gayretleri beyhude ama anlayana.
Bu acezelerden bir tanesinin malum bir kanalda söyledikleri sosyal medyada dolaştırılarak , güya millet cehaletten arındırılmaya çalışılıyor. Bendeniz bu programı sonuna kadar izledim. Duyduklarım 15 temmuz gecesi izlediğim başka bir programı hatırlattı bana.
O programda sunucunun sorularını cevaplayan diplomalı cahil aynen şunları söylüyordu” Bu milletin evlatları silahı askerlikte görür bunun dışında nerede görürse görsün arkasına bakmadan kaçar. Ben bu işlerin uzmanıyım dipçik korkusu ile bu halk tuvaletini yapmaya bile gitmez altına yapar” diyerek zırvalamayı sürdürmüştü.
İzlediğim Program canlı yayınlanıyordu ve bu sözler söylenirken milletin evlatları bedenlerini , gözü dönmüş canilerin kullandığı tankların önüne siper ediyor kendisine doğrultulan makinalı tüfekleri göğsü ile iteleyerek memleketini kirletmek isteyen alçakları geriye doğru püskürtüyordu.
Bu millet nasıl kurtuluş savaşında , zinde ve alçak dünyaya daha ölmedim buradayım diyerek göğsünü siper edip , milletine , namusuna sahip çıktı ise ve 1950 de yeter artık söz milletin diyerek sırca köşk sahiplerine haddini bildirdi ve bugüne kadar yapılan seçimlerde feraseti ile doğru olanı yaptı ise aynısını 24 haziranda da yapacak. Bunda kimsenin şüphesi yok . Zindelerde bunu bildikleri için şimdiden ikinci tur şarkıları ile avunmaya başladılar. Boşuna avunmayın.
Değerli dostlar , önümüzdeki seçimlerde de daha önce defalarca tekrar ettiğiniz gibi ferasetle hareket edip bu kez meclis çoğunluğunu da temin ederek gelecek beş yıllık sürecin parlak ışığı olun. Olun ki yerli alçak güruh bir daha heveslenerek durumdan vazife çıkarmaya kalkmasın.
Şimdiden seçimin şaibelerinden ve hilelerinden bahsetmeye başladılar bile. Malum körün dolma yeme hikayesi var. İki âmâ arkadaş dolmaları götürürken biri diğerini suçlamış. Dolmaları iki iki götürme diyerek çıkışmış. Bunu nereden biliyorsun sorusuna ben iki iki götürüyorum da diye cevap vermiş. Aynen bu hikayedeki gibi zindelerde her numara mubah olduğu için ve bu güruhun cemaziyelinde açık oy gizli tasnif gibi bir garabetten dolayı böyle sapık düşüncelerle ortalığı bulandırmak isterler.
Ne etseniz boş zindeler. Boşuna uğraşmayın derim. Bu millet sizi iktidar yapmaz. Bilir ki, sizlerin döneminde hep itilmiş kakılmış aşağılanmış ve ikinci sınıf insancık görülmüş. Yokluk kıtlık pislik çöp dağları susuzluk ne hikmetse hep sizin döneminize denk gelmiş.
Sizin hünerli zindelerinizin tasarrufu ile bu milletin kızları , okula gidememiş, askerdeki oğlunu ziyaret edememiş, devlet dairelerinde hor ve hakir görülmüş. Çünkü siz demokrasiyi , hakkı ,hukuku ,hürriyeti eşitliği ,adaleti velhasıl tüm insani değerleri kendi yanlış terazinizde tartıp buna göre ölçüp biçmiş diktiğiniz daracık elbiselerde bu milleti inim inim inletmişsiniz.
Bu millet bir daha aynı yerinden ikinci defa sizin sokmanıza müsaade etmez. Bunu çok iyi bildiğiniz için de 12 eylül 1980 , 28 şubat 1997 ve hatta 27 nisanlardan medet ummuş veya 7 şubatı , geziyi , 17/25 aralık gibi kara lekeler alnınıza kazınmış ve tarihe not olarak düşülmüştür.
Bu kadar şaibe ne kadar örtülmeye çalışılırsa çalışılsın millet açık yerinizi hep görecek ve sizi hayal ettiğiniz eski aymaz günlerinize tekrar dönmenize müsaade etmeyecektir. Bunu hep beraber 24 haziranda bir daha göreceğiz.
Bundan sonraki seçimler için bir şansınız olabilir. Tutarlı omurgalı ve halkımız ile barışık gerçekten muhalefet ederek yönetenlerin hatalarını adalet terazisinde tartarak bu millete tercüman olabilirseniz belki bu hayaliniz mümkün olabilir. Devletimizi idare eden erkin de elbette hataları yanlışları var. Yanlışı düzeltici ve ülke menfaatlerine helal getirmeyecek her türlü olumlu yapıcı tenkit varken bel atından vuruşlar ve aba altında sopa gösterip saman altından su yürütmelere hiç mi hiç gerek yok. Bu millet kimin samimi kimin popülist ve hayalci olduğunu çok iyi biliyor ki, her seçimde kendinden söz ettiriyor.
Seçim ve sınavı , önemsememin en önemli sebebi de bu gerçeklikte milletin mührü doğru vuracağı ferasette olması. Millet ve onun ortak aklı , şaşıranlar ve sapıtanlar için iyi bir rehber. Bu gerçeklikten dolayı bu aziz ve gazi millete güvenin inanın ve onu aldatmayın. Bu günlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.