Abdulbaki GÜNIŞIĞI
KARMA EĞİTİMİN GETİRDİKLERİ
Dinimizin yasaklamasına rağmen, bütün dünyada mahzurları görülmesine rağmen, hristiyan dünyasına şirin görünmek, islama ve müslümana zarar vermek, aziz Türk milletinin yüzlerce yıllık değerlerini yerle bir etmek için ısrarla karma eğitimi sürdürenler Rabbimin huzurunda bunun hesabını veremeyeceklerdir.
Sadece dini yönden mahzuru olmayan, aslında fıtraten de bir arada eğitilemeyecek olan iki ayrı cinsi, ısrarla yan yana eğitmek sevdasında olanların asıl niyetlerinin üzüm yemek değil bağcıyı döğmek olduğunu atalarımız, analarımız bilse de, bu güne kadar yaftalanıp, ötekileştirilip sesleri kıstırılıp , bastırılıp dinlenmemiş ve bu gün bunun ızdırabını yaşayan aziz millet, bu urdan kurtulmanın mücadelesini vermektedir.
Meselenin sadece dini boyutla ilgili olmadığı fıtrat ilede alakalı olduğu, kız ve erkek çocuklarının ayrı okullarda ve ayrı ayrı eğitimlere tabii tutulması gerektiğini birkaç örnekle açıklamak istiyorum. Bu örneklerin bir kısmını bizzat kendi çocuklarımda yaşadım, gördüm ve bir veli olarak itiraz ederek, bu yanlıştan dönülmesini istedim. Netice aldımmı hayır. Çünkü her bu türden isteğin karşısına daima aynı sözlerle karşı çıkan, kendi ahlaksız hayat tarzlarının sona ereceğini bilenlerce engellendiğini gördüm. Neden ahlaksız dediğimi, liselerde, hatta ortaokullarda çocukları okuyan veliler hem görüyor ve hem ızdırabını yaşıyorlar. Rabbim kadın ve erkek her iki cinsi birbirine zıt değil, birbirlerini tamamlayıcı olarak, birbirlerine muhtaç bir şekilde yaratmış, aralarındaki tesanüdü kur’anı keriminde gayet güzel bizlere anlatmış ve hz. Peygamber efendimizin güzel hayatı ile bizzat müşahede etmemizi temin etmiştir.
En küçük evladım, gözümün nuru biricik kızım ilsu Fatma uyvar’ımı ana okuluna kayıt ettirdim. Anası ile beraber minik kızımı öğretmenlerine teslim ettik. Bir ara kızımın şikayeti üzerine okulu ziyarete gittik. Sınıfta gördüğüm manzara içimi sızlattı ve öğretmenine sizde hem anasınız ve hem de kadın, bu çocukların burada gördüğü muameleye nasıl razı oluyorsunuz dedik. Manzara aynen şöyle idi. Sınıfın tamamının yüzde doksanında on tane erkek çocuk, ellerinde sert oyuncaklar birbirleri ile kıyasıya vuruşarak oynuyorlar, kız çocuklara çarpınca onları yere düşürüp, korku içinde bir kenara çekilmelerine sebeb oluyorlar ve bütün kızlar ki sınıfın yarısı kız çocuğu, sınıfın yüzde onuna sıkışmış, arkaları erkek çocuklara dönük ve kendilerini korumak için başları önde, ellerinde oyuncakları ile sessizce oynamaya çalışıyorlar. Benim kızımın bir hafta içinde yüzünde ve ellerinde küçük yaralanmalar oldu ve kızımda okula gitme isteği kalmadı. Bütün bu olup bitenleri umursuzca seyreden hanım öğretmen hiçbir şey yapmadan kız çocuklarının erkek çocuklar tarafından itilip kakılmasını seyirci kalıyordu. Rabbim erkekleri sert yaratmış. Gitsin avlansın, çalışıp savaşsın, evine ve evladına baksın diye. Bu arada kızlarda yuvada eksik olan şefkati sağlasın diye yaratılmıştır. Bu iki zıt karakteri zorla bir arada eğitime tabi tutmanın, eğitimden öte sebeblerinin olduğu aşikardır.
Gelelim ilk okul çağına. Gene kızım ilk okul birinci sınıfta, her ders zili çaldığında erkek çocuklar tarafından itilerek arkadaşlarının bir kısmı da buna dahil olmak üzere defalarca merdivenden ve sınıfın kapısında düşerek ezilmek tehlikesi geçirdi. Erkek çocukların kendi aralarında uygunsuz ve küfürlü hakaretler içeren konuşmalarını dinleyerek ve dinlemek zorunda kalarak ortaokul son sınfa kadar geldik. Birkaç defa okula almaya gittiğim kızımı bekler iken, erkek öğrencilerin yüksek sesle küfürlü konuşmalarına şahit oldum. Okul müdürüne şikayette bulunduğumda maalesef bunun önüne geçemiyoruz, bırakın erkek öğrencileri kızlarda aynı şekilde küfür ediyor deyince beynimden vurulmuşa döndüm. Beyza lisesinde okuyan oğlumu almaya gittiğim bir gün okul bahçesinde basketbol oynayan öğrencilerin çok çok yüksek sesle ve küfürlü konuşmalarına, bizzat kız öğrencilerin yanında ki konuşmalarına, hatta bağırışmalarına şahit oldum. Bu durumu bizzat hem okul müdürüne ve çok sevdiğim , okul açtığı için çok mutlu olan değerli Ali hocama ilettim. Fakat bir netice alamadım.
Diyeceksiniz ki bu küfürlü konuşmaların karma eğitim ile ne ilgisi var. Var efendim. Erkek çocukların büyük bir kısmı kendilerini ispat için bu tür konuşmalara giriyor. Etrafındaki gençlerde onlardan geri kalmamak ve dışlanmamak için aynı yola başvuruyor, kızlar başlangıçta bu tür konuşmalardan rahatsız olsalar da duya duya maalesef alışıyor ve kendileri de kendi gurupları içinde bir şeyler ispat için aynı şekilde konuşmaya başlıyorlar. Bu tarzın istisnası da, ebeveynlerinin evlatları üstünde çok titiz şekilde duran ve ihtimam gösteren ailelerin çocukları oluyor. Bir elin parmağını geçmeyen sayıda üstelik.
Bütün dünyada karma okulları ile, kız ve erkek olarak ayrı ayrı eğitim yapılan kurumlar arasında yüzde otuzun üzerinde kalite farkı olduğu yapılan istatistikler ile ispatlanmıştır. Karma okulların başarı oranı, kız ve erkek olarak ayrı ayrı eğitim görülen okullardan daha aşağıdadır. Bunlar hristiyan okulların yaptığı araştırmalar ile ortaya konulmuştur. Bunu birde Müslüman bir ülke olarak biz yapmalıyız. Bizim bir atasözümüz vardır. Ateş ile barut yan yana durmaz diye. Hayatlarının en hızlı ve en heyacanlı yaşlarında ki kız ve erkek öğrencileri aynı sınıfta, aynı salonda ve aynı ortamda tutarak güya birbirine ısındırdığını iddia edenler aslında dertleri eğitim olan değil, İslam düşmanı olan insanlardır. Bunların derdi eğitim değil, milletin değerlerini berheva etmektir.
Haberlerde en çok gördüğümüz husus, okul içinde ve etrafında, öğrencilerin çoğunlukla kız ve erkek arkadaş meselesi ile yaptıkları kavgalar ve maaselef ölümle bitenleri de var. Bu günlerde bir lisede ki erkek öğrenci, sınıftaki kız arkadaşını vurup öldürdükten sonra kendiside intihar teşebbüsünde bulunmuştur. Daha on altı yaşında olan bu gençleri buna iten sebeblerin başında bir arada okumalarıdır. Seyrettikleri batılı diziler, onlara özenen yerli dizi ve filmlerdeki kız erkek arkadaşlığını aynen yaşama istekleridir. Bizim değerlerimiz buna müsaade etmediği zaman da bu elim hadiseler olmaya başlıyor. Oysa kız ve erkek çocuklar ana okulundan itibaren kendi aralarında ayrı okullarda okusalar ve birbirileri ile yarıştırılmasalar, gerçekten güzel bir eğitim ile mensup oldukları aziz Türk milletine eğitimli gençler olarak kazandırılabilirler. Bu tür elim hadiselerde okul içinde ve etrafında zuhur etmez. Belki arada sırada, bu gençlerin gittiği ve ailelerinin buna izin verdiği mekanlarda olabilir. Buna da ailenin bizzat kendisi rıza gösterdiği için bize diyecek bir sözümüz olmayacaktır.
Karma okulların tamamen kapanmasına da ihtiyaç yoktur aslında. Hem karma ve hem de ayrı okullar olmalı, isteyen veli istediğini tercih edebilmelidir. Şehir halk otobüslerinde ki taciz haberlerini ve işlenen cinayetleri hepimiz dinliyor ve görüyoruz. Hanımlar için ayrı otobüs olsun dendiğinde en çok karşı çıkanlar, bu milletin değerlerinden habersiz olanlar veya açıktan düşman olanlardır. Oysa ayrı halk otobüsleri olsa, bu tür insanları rencide eden taciz haberlerini hiç görmemiş olacağız.
Birbirine çekilecek şekilde Rabbimin emri ile böyle yaratılmış bu insanları hilkatlarına göre eğitmek gerekir iken inat ile tam tersinin yapılmasındaki ısrarın sebebini hepimiz biliyoruz. Bu yanlışın durdurulması gerekmektedir ve üstelik milletin geleceği içinde elzemdir. Maksat kız ve erkek çocuk olsun, bunların eğitimleri ise adam gibi eğitim verelim. Bu gençleri bir araya getirip onların sabrını sınamayalım ve gençlerin hayatını birbirlerine zehir edecek şartları ortadan kaldıralım. Bu gidişin Rabbimin rızasına muhalif olduğunu bilenlerin sayısını arttırmasını gene kendisinden niyaz ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.