Kendisi hala gelemese de kış hastalıkları vatandaşın canına tak dedirtmeye başladı.Tıka basa zaten  dolu olan acillerimiz kış hastalığı olarak bilinen üşütme ve soğuk algınlığı gibi şikayeti olan insanlarla dolup taşıyor.

Hava bir sıcak bir soğuk.Isı değişimine ayak uydurmak zorundayız.Kalabalık ve havasız ortamlar ,değişen havaya uyum problemleri , sağlıklı beslenememe, uyku düzensizliği ... say sayabildiğin kadar. O kadar çok faktörle boğuşmak zorundayız ki, Allah yar ve yardımcımız olsun.

Halk arasında üşütme veya soğuk algınlığı olarak bilinen ve tıbbi ismi ile üst solunum yolu enfeksiyonu diye tabir edilen ve aralarında nüanslar olan bu hastalıkların sebebi virüs dediğimiz görünmeyen yaratıklar.

Bünyemize her türlü iç ve dış tehdide karşı koruma sağlayan bağışıklık sistemi şöyle yada böyle bir çok hatalı davranışımızın sonucu yeterli koruma sağlayamadığı durumlarda , etrafta kol gezen virüslerin saldırısına muhatap olarak hastalık kapabilmekteyiz.

Halk arasında ise bu hastalıklar sıklıkla karıştırılır. Kafalarınızı karıştırmadan sık karışan virüs kaynaklı iki hastalıkla ilgili kavram kargaşasını gidererek makaleme devam edeyim.

Nezle mi ? Grip mi?

Nezle ,ayakta daha hafif atlatılan bir virüs hastalığıdır . Hapşırma ,geniz akıntısı, gözlerde sulanma ile giden ateş yükselmesinin iştah azlığının çok bariz olmadığı genel durumu bozmayan birkaç gün süreli bir hastalık olarak kabul edilir.

Grip ise , günlük yaşamı daha ciddi etkiler. Ateş yükselir, tüm kasları içine alan ağrı .iştah azalması genel durumun kötüleşmesi ile seyrederek kişiyi adeta yatağa düşürür. Bu özelliğinden olsa gerek halk arasındaki ismi paçavra hastalığıdır.

Her iki hastalığın ortak tedavisi ise bağışıklık sistemimizi güçlendirerek savunma gücümüzü ürettiğimiz silahlarla artırmak .Ateş ,kırıklık, geniz akıntısı ,öksürük ,aksırık gibi sık şikayetçi olduğumuz yakınmalara karşı basit ilaçlar olarak; bitki çayları, sıcak çorbalar tavsiye edilebilir . Hastalığı, sabrederek istirahat ederek bol sıvı ve hijyen kurallarına uyarak daha kolay atlatabiliriz.

Antibiyotiklerin en güçlü olanlarının bile bu iki hastalığa zerre kadar faydası  olmadığı gibi acillerde sık uygulanan serumlarında yararı olmaz. Kullandım iyi geliyor algısı da yanlıştır.

Halk arasında ortak kabul görmüş bir algıyı da haklı olduğu için hatırlamakta fayda var. Grip ,nezle soğuk algınlığı , üşütme gibi hastalıklar ilaçla bir haftada ,ilaçsız ise yedi günde geçer .Tıbbi olarak tamamen doğru bir algı bu.

Virüsler ağız ve burun yolundan girdikten iki üç gün sonra direnme gücümüze göre bizi hasta ediyor. İki veya üç günde savaşı kazanırsak def olup gider halsizlik yorgunluk iştahsızlık gibi kalıntıları bir iki hafta içerisinde geçer.

Tedavideki kaos ve kargaşanın asıl sebebi toplumda oluşan hastalıkla ilgili algılar. Çok nadir görülen  olgular sık algılar olarak satın alınabiliyor .İnsan hastalıklara karşı çok aciz olduğunu hastalandığı zaman ancak anlayabiliyor .

Hastalıklar geldiğinde ise elimizin altında olan basit tedbirler yeterli olduğu halde , kimyasal ilaçlardan medet umuyoruz. Denize düşen yılana sarılmak zorunda kalmadan yol yakınken hastalıkların kapımızı çalmasına müsaade etmeyelim.

Grip ve nezlenin en büyük iki düşmanı temizlik kurallarıdır. Ellerimizi sık yıkayarak işe başlayalım. Virüslerin ağız ve burun yolundan girmesine müsaade etmeyelim. Gelecekleri varsa görecekleri de var dedirten bir savunma gücümüz var.Yeterki iyi kullanalım.Bu gücün ilacı da sağlıklı beslenme sağlıklı uyku, hareketli yaşam ,kendimizle ve çevremizle barışık olmaktır.

Reise Dua

Yaşlı bir amca muayenesini tamamlayıp tedavi programını ayarladıktan  sonra çıkarken, doktor evladım sizi samimi buldum diyerek söze başladı. Benimde kabul edip bildiğim gerçekleri hatırlamama vesile oldu.”Doktor bey resin kıymeti bilinmiyor.Gençlerin hiç bir şeyden haberi yok. Sizin makalelerinizde soysuz medya dediğiniz yerlerden gördüklerine duyduklarına inanıveriyorlar. Beyni yıkanmış azgın azınlığın kayığına binerek felakete doğru hızla gidiyoruz.İyi ki mazlumların miskinlerin ve meczupların duası var.Yoksa şimdiye kadar elli defa yok ederlerdi Allah koruyor duaya devam demez mi.”

Evet değerli okurlarım.

Bu samimi içten hiç bir menfaate dayanmayan yaşlı amcamızın duasına bende Amin diyorum.

Bugünlük de bu kadar.

Kalın sağlıcakla.