KORONA TURNUSOLÜ

Nerede ise her alanda bu kadar ayrışan bir milletin ferdi olmak zoruma gidiyor. Allah aşkına bize ne oldu da garabet üstüne garabetler yaşıyoruz. Hastalıkta bile bu ayrışma devam edince en azından anlayanlara yeter artık deme ihtiyacı hissettim.

Son günlerde siyasilerimize ve toplum önderlerimize bulaşarak onların hastalanmasına sebep olan virüs haberlerinin soysuz medyada paylaşılması ve bu zor günlerinde yardım veya dua taleplerine yapılan yorumları okuyunca sadece içim cız demedi, bunun ciddi bir sorun teşkil etmesi nedeni ile bu necip millet adına hem hayıflandım hem de bu kadarına pes dedim ve diyorum.

Değerli dostlar neyi paylaşamıyoruz.

Allah aşkına bu kadar savrulmamızın sebebi ne ola ki?

Bu bir siyaset ise, ben medyanın savrulduğu yeri iyi anlayalım diye kelimenin başına soysuz sıfatı ilave ettiğim gibi, siyaset kelimesini savrulduğu yeri anlamlandırmak için ismini siyah-set olarak kabul ederek meselenin ciddiyetinin anlaşılmasına yardım eder umudu taşıyorum.

Özellikle twitter de konu ile ilgili paylaşılan yorumlar gerçekten ahlak ve kalite yoksunu.  Bu tür yorumlar sadece sahibini alçaltmakla kalmaz birlik hamurumuza anlık kattığı su sayesinde toplumsal barışımızı da zedeliyor.

Geçtiğimiz hafta korona olan bir kaç siyasetçimiz ve toplum önderinin twitt hesaplarında ve bu mesele üzerinden kaos ve kargaşa peşinde olan trollerin yorumlarını okuyunca ülkem ve milletim adına çok kaygılandım.

 Aman Allah’ım.  Bu ne savrulma böyle….

Yapılan yorumlarda; İnsanlık, ahlak, iz'an, vicdan, akıl, mantık hak getire.

Hiç kimse bu virüse karşı özel korunmalı değil. Zenginden fakire, amirden memura nerede ise herkes aynı derecede risk altında. Ayırt etmeden insanın başına gelebilecek bir musibetten sadece korkulur ve hayır dile komşuna hayır gelsin başına denir.

Meslektaşlarımın bu illete yakalanma riski çok yüksek ancak,  riski düşük olanları da pençesinde kıvrandıran bu belanın şu ana kadar bilinen ciddi bir tedavisi de hala bulunmuş değil. Sağda solda konuşan afra tafra yapan ben bilirimci kesim de nerede ise hiçbir şey bilmiyor.

Bilinmezi bol olan bu illete karşı bugüne kadar dillerde pelesenk olan maske-mesafe ve hijyen dışında uygulanan tedavilerin nerede hepsi ampirik. Yani bilim dışı deneniyor. Yarın ne sonuçlarla karşılaşacağımız ise meçhul.

Tüm dünya bir araya geldi ama hala tedavide bir arpa boyu yol alınamadı. Körün fil tarifi gibi hastalığın bulgularından birini tutan tuttuğu yerle ilgili yorum yapıyor.

Salgının başladığı ilk aylarda maske kullanmaya gerek yok denirken bugün maskesiz dışarı çıkmak yasaklanmış durumda. Yarın ne olacak bilen de yok tahmin edende. Herkes aşı peşinde. Virüsün ikinci kez vurduğu insanların sayısı her geçen gün artıyor.

Kimse kimseye güvenmiyor. Dünya jandarması başının çaresine bakarken hastalığı dünyaya yaymakla suçlanan Çin'den çelişkili haberler kafaları daha da karıştırıyor. Kim kime nasıl bulaştırıyor. Bu bile net değil.

Tüm bu gerçeklikler birbirimize daha yakınlaşmamıza sebep olması gerekirken ayrıştırdığı için kaygım artıyor. Hastalıklar, acılar, ızdıraplar paylaşılarak küçülür evrensel kuralını unutmamız zoruma gidiyor.

Suçlu arama zamanında değiliz. Ben ararım diyen insan önce aynada kendisine baksın derim. Aynalar her zaman doğruyu gösterir. Yeter ki bakmasını bilelim ve bakar kör olmayalım.

Korona veya başka bir hastalık gelmeden sağlığımızın kıymetini bilmek başlı başına bir erdem. Bana bir şey olmazcı cahillerden çok sayıda insan bedelini canı ile ödedi. Günlük vaka sayıları ile milletimizi bilgilendiren sağlık bakanlığının her gün önemine binaen tekrarladığı bir cümle ile makalemi sonlandırıyorum.

Virüsle mücadele ortak bir mücadeledir. O halde birlik ve bütünlük içerisinde mücadele edelim. Birbirimizi ve sevdiklerimizi koruyalım. Kaybettiğimiz her bir can için büyük olan acımızı paylaşırken kurallara tam uymayı ve uymayanlanları uyarmayı insani bir görev olarak terakki edelim.

Tedbir her zaman takdirden önce alınması elzem olan bir sorumluluk. Sorumluluğumuzun müdriki insanlar olmaya azami gayret ederek bu zor günleri sabır ve sebat içerisinde kazasız belasız atlatanlardan olmaya gayret edelim.

Bugünlük de bu kadar.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi