Kahramanmaraş tekstilde elde ettiği başarıyı “bacasız sanayi” olarak da adlandırılan turizmde bir türlü yakalayamadı. Böyle giderse yakalayacağa da benzemiyor.

Yıllardır yazılır çizilir: Turizm için her şey müsait. Tarihi geçmiş, doğal güzellikler, yapay güzellikler olarak adlandırabileceğimiz baraj gölleri, tekstil, dondurma, Türk edebiyatına mal olmuş ozanlarımız-yazarlarımız-şairlerimiz, yaylalar, kanyonlar içmeler, kaplıcalar…

Yani bakıldığında, Türkiye’nin “sıradan” illerinden biri değil en azından. Birçok ile göre çok çok “avantajlı” bile sayılabilir. Ama ne yazık ki bu potansiyeli harekete geçiremedik bir türlü. Böyle giderse (ufak çaplı çalışmalar olsa da) pek de harekete geçireceğimiz yok!

***

Geçen hafta Aksu Tv’de yayınlanan “Artı-Eksi” programında İl Özel İdaresi’nin turizme ayırdığı pay masaya yatırıldı. Peşinden, televizyoncular Kahramanmaraş İl Genel Meclisi Başkanı Mustafa Özsoy’yu ziyaret edip özel idare tarafından turizme ayrılan kaynağı sordular. Alınan cevap tam anlamıyla “sükut-u hayal”di. O cevap aslında Kahramanmaraş’ta turizm konusunda eylemle söylemin nasılda bir birinin “zıt”tı olduğunu gözler önüne serdi!

“2012 Kahramanmaraş’ın yılı olacak” (nasıl olacaksa?!!) diyen Özsoy’un açıklamalarından anlıyoruz ki; Kahramanmaraş İl Özel İdaresi’nin turizm konusunda 2012 yılına ait somut bir planı yok. Plan olmayınca ödenekte olmuyor doğal olarak! Ayrılan ödenek sadece rutin giderler için. Araçların mazot parası, yol harcırahları, kırtasiye giderleri vs…

“Ivır-zıvır” anlayacağınız!

***

O cevaptan sonra Kahramanmaraş’ta turizm konusunda söylenenlerin “laf olsun, torba dolsun”dan öte gitmediğini de anladık.

Belediyeyi sevmeyen zevat bana kızacak ama sanırım bu konuda yine en başarılı kurum belediye. En azından kent içinde elle tutulur, gözle görülür çalışmalara yapıyor. İnsan, “iyi ki belediye var” demeden edemiyor!

Şimdi şöyle bir bakalım hele, 2012 nasıl “bizim yılımız” olacakmış:

Yıllardır devam eden müze inşaatı ne zaman bitecek? Turistlerin ve vatandaşların ziyaretine ne zaman açılacak? Bu konuda somut bir gelişme ve yetkili bir ağızdan açıklama var mı?

YOKK!..

Dünyaca ün yapmış dondurmamızı ne zaman kentimizin tanıtımında kullanıp daha fazla insanın istifade etmesini sağlayacağız? Örneğin “Kızılelma”ya dönen  “dondurma festivali” gerçekleşebilecek mi?

Sanmam! Yıllardır ağızlarda sakız, ama fiiliyat yok.

Aynı durum tekstil içinde geçerli. Hep “tekstil şehri” olduğumuz söylenir durur, ama daha şehrimizde bir “tekstil fuarı” bile düzenlenmiş değil.

Bu, bir “tezat” değilse nedir? İnsanın “İyi ki tekstil şehriymişiz” diyesi geliyor hani...

2009 Yılında, zamanın KMTSO Başkanı Sayın Mehmet Balduk’un girişimleriyle TURSAB Heyeti Kahramanmaraş’a gelerek incelemelerde bulunmuş ve akabinde, turistik gezi amaçlı turlar düzenleneceği söylenmişti.

Bir kereliğe mahsus bir geziden söz edildi, (düzenlendi mi bilmiyorum) gerisi gelmedi!

(…?)

***

Yine Sayın Balduk’un üstün gayretleriyle Menzelet Barajı’nda hepimizi sevindiren ve heyecanlandıran “2010 Dünya Offshore Şampiyonası” yarışları yapılmış ve her yıl devam edeceği belirtilmişti. 2011’de ikincisi düzenlenmediğine göre…

(…?)

Eski Vali Mehmet Niyazi Tanılır Süleymanlı’ya bir gezi düzenlemiş ve oradaki tarihi eserlerin restore edileceğini söylemişti. Biraz uzun sürse de sonunda köyde bulunan yıkılmaya yüz tutmuş  üç tarihi köprü, Mersin Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından ihale yoluyla tamir ettirildi.

Bitti mi?

Bitmedi: Süleymanlı’daki diğer tarihi eserler onarılmayı bekliyor. “Ahır” olarak kullanılan Selçuklu Hamamı, tarihi Selçuklu çeşmesi, Zeytun Kalesi, Kiliseler, II. Abdulhamit tarafından yaptırılan ve şimdi ev olarak kullanılan tarihi askeri kışla ve tarihte büyük öneme sahip Kahramanmaraş’tan başlayıp Beşen Köyü sınırları içinde Ceyhan’dan geçerek Ilıca’ya uğrayan, oradan Süleymanlı’ya ve tâ İç Anadolu’ya kadar uzanan kervan yolu…

***

Kahramanmaraş’ın en çok tursit alan ve kentin ekonomisine büyük katkıları olan Ilıca kendi kaderine terk edilmiş durumda.

Germenicia antik kenti;

Gerçekten belki de Dünyanın en zengin mozaiklerine sahibiz. Ama sahip olmak yetmiyor tabi. Öyle üç evi istimlak etmekle bu iş olmaz. Germenicia ne zaman ki Zeugma kadar tanınır işte o zaman amacına ulaştı gözüyle bakabiliriz. İşte o zaman “Kahramanmaraş’ta turizm konusunda gelişme var” diyebiliriz.

Hep sözü edilen kurtuluş müzemiz ne zaman yapılacak?

Doğal güzelliklerimiz Döngel Mağaraları ve Yeşilgöz’le ilgili her hangi bir çalışma var mı?

Ve elbette diğer ilçelerimizdeki kendi kaderlerine terk edilmiş yüzlerce tarihi eser.

Ha gayret: 2012 Kahramanmaraş’ın yılı olacak!!!

***

Ben eksikleri yazdım. Başta da söylediğimi gibi çeşitli çalışmalar elbette var. Ama onları da başkası yazsın. Muhterem okurlarda karşılaştırsın!

Sevgi ve muhabbetle kalın.