Bu şiirimi, vatanımızı sürekli tarassut altında tutmaya ve milletimizi sloganik cümlelerle uyutmaya çalışan bilumum dış güçlerin ve de yerli işbirlikçi hainlerin “Darbe Teşebbüsü”nü canları pahasına ödeyen aziz şehitlerimizin ruhuna; ayrıca necip milletimizin volkanik imanına, teşekkür mahiyetinde ithaf ediyorum.
HALKIN ZAFERİ
15 Temmuz gecesi sırtlan sürülerine,
Kükremiş aslanların gür sedası duyuldu.
Bu nasıl “gür seda” ki anında makes buldu,
Dalga dalga büyüdü ulaştı tam yerine;
Şer güçlere böylece “toplu mesaj” verildi.
Sevdikleri adamın; “derilin!” çağrısıyla,
Ok gibi fırlayanlar doldurdu meydanları.
Dünyadaki mazlumlar alkışladı onları,
Nüzûl inmişçesine bir yürek ağrısıyla;
Vatan sevdalıları tümen tümen derildi.
Okyanus ötesinde melun iblisin biri,
Serâpa ülkemizi karıştırmak isterken;
Vatikan kaşığıyla “papaz yahnisi” yerken…
Suçüstü yakalandı, boşa gitti tedbiri;
Çok şükür bilahire inlerine girildi.
Kör kurşuna gönüllü hedef olan yiğitler,
Ömer Halisdemir’in ölümüyle öldüler.
Ölmediler aslında, tarihe gömüldüler,
Salt kervan yürüyende havlayıp duran itler;
Hüsrana uğrayınca, gerildikçe gerildi.
Ulubatlı Hasan’dı çoğu adanmışların,
Burca bayrak dikmenin hazzını tatmışlardı,
“İhanetçi güruh”u tekmil kuşatmışlardı.
Şahadet şerbetini içerek kanmışların;
Sayesinde yeniden, o “milli ruh” dirildi.
Kalkışmacı alçaklar korkuya kapılınca,
Kenetlenmiş toplumu rastgele taradılar,
Sonunda kaçmak için hep delik aradılar.
Keza ummadıkları baskınlar yapılınca;
Derdest edilmek ne ki, hadleri bildirildi.
Yediden yetmişe dek uyandı Anadolu,
Söz konusu “direniş”, zafer ile taçlandı.
Özgürlük meşalesi daha mânidar yandı,
Silahlar kan kussa da açıldı birlik yolu;
Şühedanın önüne gök sofrası serildi.
Aziz milletimizin destanlık infiali,
Ne dile ne tarife, ne de tarihe sığar.
Asrın karanlığına sanki dolunay doğar,
Takdirin üstündeydi onun teyakkuz hâli;
Onun “celâdet”iyle mutlu sona erildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.