Veli KARALAR
Müftülükte Değil, Bütün Suç KASKİ’de!!
Bu yazımda sizlere “bir caminin anatomisi”ni ve son dört yılda İmam’dan İl Müftüsü’ne, yaşanan vurdumduymazlığı anlatacağım. Ha, “Caminin anatomisi olur mu?”
“Bizim Cami”nin olur!
Anlatacağım cami Merkez Onikişubat İlçesi Pirireis Mahallesi’nde... Bir ara “Yunus Emre” deniyordu ama çevresindeki Bertizliler’in yoğunluğundan mütevellit “Bertizliler Camii” deniliyor şimdilerde.
Temelleri 1975 yılında atılmış. Merkezî ve ana cadde kenarı bir yeri, ve de iyi bir cemaati olmasına karşın talihi hiç gülmeyen bir mabed. Yapılışından bu yana ehliyetsiz ve liyakatsiz dernek yöneticilerinin elinde oyuncak oldu hep.
Yıllar yılı “kendine hayrı olamayan” insanlar tarafından yönetildi cami yaptırma ve yaşatma derneği.
Kırk yıldır cemaatten para toplanır.
"Ey cemaat camimize şunu yaptırdık, para talep ediyoruz. Allah yaptığınız ve yapacağınız yardımları makbul ve kabul buyursun." Amin.. Teşekkürler İmam Efendi’de şu paraları bir de yerinde kullansanız.
***
İnsanların dîni duyguları da kullanılarak cuma günleri, bayram günleri ve dahi mübarek gecelerde para toplanır, ama bir arpa boyu yol kat edilemez. Ya da, çokbilmiş mühendis müsveddesi insanlar tarafından yanlış kullanılır. Hal böyle olunca da Dünya’da örneği bulunmayan bir mimari çıkar ortaya.
Caminin bir yerlerine bir şeyler yaptırılır, lakin birkaç yıl sonra “Yanlış olmuş, sökün şöyle yapalım.” denilerek harcanan emek, zaman ve para boşa çıkarılır.
“Kaynak” mı? Kaynaktan bol ne var?
Cemaatin canı sağolsun.
Bu durum tam kırk (rakamla 40) yıldan beri böyle hep süregeldi. Aklı başında bir adam da çıkıp; “Birader sen kimsin, kimin verdiği, hangi statüyle milletin parasını böyle çarçur ediyorsun?” demedi.
***
Camide dört yıldır devam eden “ses arızası”nı ve “müezzinin kovulma hikayesi”ni daha önce yazmıştım. Muhataplarına bu konuların peşini bırakmayacağımı belirtmek isterim!!
Müezzini kovan o anlayış cemaatten toplanan paraları “çarçur” etmeye halen devam ediyor.
“Ey cemaat-i müslüm..” cümlesiyle başlayarak paralar toplanıyor ama mahalleyi canından bezdiren ses sistemi bir türlü tamir edilmiyor.
Mübalağasız, tam dört yıldır, özellikle akşam ve yatsı ezanlarında cami hoparlörlerinden kulakları sağır eden bir cayırtı yayılıyor. Sanırım bir parazitlenme söz konusu. Bazen polis telsizini dinliyoruz mahallecek, çoğu zamanda sözünü ettiğim cayırtıyı, arta kalan zamanlarda da ezandan bölümler!..
Bir bakıyoruz bizim camide ezan ortadan başlamış, biz bakıyorsunuz “…Lâ ilahe illallah” (Son mısra…)
Ve bu duruma yetkililerden hiç kimse aldırış etmiyor!!
Özellikle evleri camiye yakın olan mahalle sakinleri olaya tepkili. Hele bu günlerde iş iyice zıvanadan çıktı. Akşam gürültüden rahat rahat iftarı yapamadığımız gibi sahurda da rahat yok. Sahuru yapıp uykuya dalıyoruz, ama jet uçaklarının sesini aratmayan o gürültüyle yataktan fırlıyoruz. Çocukların korktuğuna mı yanalım uykunun gittiğine mi?..
Lütfen, artık kim ilgileniyorsa şu meseleye bir son versin beyler.
Bakın efendiler siz “din adamı”sınız. Göreviniz icabı yapmıyorsanız bari Allah rızası için yapın. Müftü Efendiler, müezzini kovulduktan sonra bazen akşam ezanları da okunmaz oldu haberiniz ola!
***
Peki, "KASKİ ne alaka?" diyen okurlarım olabilir.
Şöyle ki;
Geçenlerde bu konuyu kısa da olsa yazdım. Sayın Müftülerimizi göreve çağırdım. “Lütfen” dedim.
Dedim de aldırış edene bak.
İşte tam burada KASKİ işin içine girdi. “Yahu acaba yanlış yere mi seslendim ben? Hoparlörlerdeki arızayı gidermek KASKİ’nin görevi olabilir mi acaba?” dedim.
O yüzden bu kez İlçe ve İl müftülerimize değil de (nasıl olsa imamın yaptırdığı yok) KASKİ’ye seslendim.
Ey KASKİ yeter artık bizim caminin şu ses sistemini yap artık!
Bayramınız mübarek olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.