M.Halit AYHAN
Mü’min Mü’minin Kardeşidir
Değerli kardeşlerim Rabbim insanları yaratıp dünyaya gönderiyor.Yarattığı insanlara çeşitli vazifeler yüklüyor.Bu vazifelerden biride yarattığı insanların kendisine inanması,kendisine inanan mü’minlerin birbirleriyle kaynaşıp islam kardeşliği şemsiyesi altında toplanıp,birbirleriyle kardeş olmalarıdır. Bu kardeşliği Yüce Yaratan Kur’an-ı Keriminde bizlere şöyle bildirmektedir:
“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.”( Hucurat, 49/10)
Rabbimizin Ayet-i celiledede buyurduğu üzre mü’minlerin kardeş olduğu ve bu kardeşliğin çeşitli vazifeleri olduğunu belirtmektedir.Kardeşlerin birbirlerini koruyup kollaması gerektiğini bu birlik ve beraberlikle kurtuluşa erişebileceğimizi işaret etmektedir rabbimiz.İslam kardeşliği denince bakıpta örnek alacağımız Mekke’den hicret eden muhacirler ile Medine’de bulunan ensar arasında gerçekleştirilen İslam kardeşliği yeryüzünde eşine az rastlanır bir husustur. Bu kardeşlik Kur’an-ı Kerimde şöyle övülmektedir:
“Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edip gelenleri severler; onlara verilenler karşısında içlerinde bir çekememezlik hissetmezler; kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerinden önde tutarlar. Nefsinin tamahkârlığından korunabilmiş kimseler, işte onlar saadete erenlerdir.”( Haşr, 59/9)
Rabbimiz bu emsalsiz kardeşliğin neticesini cennetle müjdeliyor:
“İyilik yarışında önceliği kazanan Muhacirler ve Ensar ile, onlara güzelce uyanlardan Allah hoşnut olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnuddurlar. Allah onlara, içinde temelli ve ebedi kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır; işte büyük kurtuluş budur.”( Tevbe, 9/100)
“İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.”( Enfal, 8/74)
Ensar ile Muhacirden iki sahabinin kardeşliğine bakıp ibret alalım:
Abdurrahman b. Avf ile Ensar’dan Sa’d b. er-Rabî’ arasındaki kardeşlik
Hz. Peygamber muhacir olarak Medine’ye gelen Abdurrahman b. Avf ile Ensar’dan Sa’d b. er-Rabî’ arasında kardeşlik tesis etti. Sa’d, Abdurrahman’a “Ey Kardeşim, ben Medine’nin en zenginlerinden biriyim. Malımın yarısını sana veriyorum. Ayrıca iki de hanımım vardır. Bunlardan birini beğen; ben de onu boşayayım” dedi.
Abdurrahman ise; “Allah malını da, hanımlarını da sana mübarek kılsın!” dedi ve sonra oradakilerden pazar yerini kendisine göstermelerini istedi. Onlar da pazar yerini tarif ettiler. Abdurrahman oraya giderek alışveriş yapmaya başladı. Kısa bir zaman içerisinde epeyi para kazandı. Bir gün Hz. Peygamber’in huzuruna çıktığında Hz. Peygamber ona;
“Ey Abdurrahman senden yayılan bu koku da nedir?” diye sordu. Gerçekten de ondan za’feran kokusu geliyordu. Abdurrahman da;
“Ey Allah’ın Rasûlü, evlendim” dedi. Hz. Peygamber;
“Peki ona mehir olarak ne verdin?” dedi, o bir hurma çekirdeği kadar altın verdiğini söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber;
“Bir koyunla da olsa düğün yemeği ver!” buyurdular.
Daha sonra Abdurrahman, o zamanı anlatırken şöyle derdi: “Hâlâ aklımdadır, hangi taşı kaldırsam altında gümüş ya da altın bulacağımı zannediyordum.”
Ensar ile Muhacir arasındaki kardeşliğin zirve noktası aralarındaki yardımlaşmaya bakalım:
En güzel yardımlaşma örneği: Muhacir-Ensar Kardeşliği
Bir gün Ensar Hz. Peygamber’e gelerek “Hurmalıklarımızı Muhacir kardeşlerimizle bizim aramızda pay et!” dediler. Hz. Peygamber de “Olmaz!” dedi.
Muhacirler de Ensar’a, “Peki, ürünü bizimle paylaşacak, fakat bize herhangi bir külfet yüklemeyecek misiniz?” diye sordular. Ensar da
“Evet, aynen öyle!” dediler.
- Hz. Peygamber Ensar’a
“Muhacir kardeşleriniz size mallarını ve çocuklarını bırakarak gelmişlerdir” buyurdu. Ensar da;
“Mallarımızı onlarla paylaşalım” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber
“Bunu başka bir şekilde yapamaz mısınız?” dedi. Ensar
“Peki nasıl?” diye sordular. Hz. Peygamber şöyle buyurdular:
“Onlar bu tür bir çalışmayı bilmezler. Gelin bağlarınızda, bahçelerinizde siz kendiniz çalışın, ancak elde ettiğiniz mahsulü onlarla paylaşınız” dedi. Ensar da bunu kabul etti.
Muhacirler Hz. Peygamber’e gelerek şöyle dediler:
“Ey Allah’ın Rasülü! Biz bu Medine’li kardeşlerimiz kadar iyi insanlar görmedik. Gelirleri az olmasına rağmen onu bizlerle paylaşıyorlar. Bol ürün aldıklarında ise payımızın kat kat fazlasını veriyorlar. Vallahi bize sevap bırakmamalarından korkuyoruz”. Hz. Peygamber’se şöyle buyurdular:
“Siz onlara teşekkür edip, onlar için Allah’a dua ettiğiniz müddetçe sizin için de sevap verilecektir.”
Ensar ile Muhacir arasındaki kardeşliğe o kadar çok örnekler verebiliriz:
Ensar, hurma toplama zamanı geldiğinde topladıkları hurmaları biri küçük, diğeri ise ondan daha büyük olmak üzere iki öbek haline getirirler ve sonra küçük olanın üzerine hurma dallarını da eklerlerdi. Bundan sonra ise Muhacirleri çağırıp “Hangisini istiyorsanız alınız!” derlerdi. Muhacirler büyük olan kısmı alırlar, Ensar ise dalları için, küçük olanı alırlardı. Bu, Hayber’in fethine kadar böylece devam etti.
Hayber’in fethinden sonra Hz. Peygamber, Ensar’a
“Eğer isterseniz Hayber’den size hisse vermeyeyim, buna karşılık da hurmalıklarınız yalnızca kendinize kalsın” dedi. Ensar buna şöyle cevap verdiler:
“Ey Allah’ın Rasûlü! Sen bize bazı görevler verdin ve birtakım şartlar öne sürdün; bizse bütün bunlara karşılık senden cenneti istedik. Eğer bu şartımızı kabul ediyorsanız sizin dediğiniz gibi olsun”. Hz. Peygamber de;
“Evet, şartınızı kabul ediyorum” buyurdular.
Sevgili Peygamberimiz Birbirlerine Kardeş olan Mü’minlerin birbirlerine kardeşlik hukukunun nasıl olması gerektiğini,Kardeşliğin çizgisini şöyle ifade ediyor:
“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Din kardeşinin ihtiyacını karşılayanın, Allah da ihtiyacını karşılar. Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderenin Allah da kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Bir Müslüman’ın ayıbını örtenin, Allah da kıyamet gününde ayıplarını örter.”
Buyurarak Sevgili Peygamberimiz Aramızdaki İslam Kardeşliğinin nasıl olması gerektiğini bizlere anlatmaktadır.
Değerli Kardeşlerim bizlerin hepimizin amacı ve gayesi Rabbimizin rızasını kazanmaktır şu kısa dünya hayatında,Rabbimizin rızasıda Mü’minlerin kaynaşması destek olması birbirlerine sahip çıkmasından geçmektedir.Birlikten güç doğar,Kardeşlikten güç doğar.Birbirimize sahip çıkalım,sıkıntılarımızda yardımcı olalım menfeat için değil Allah(c.c) Rızası için birbirimizi sevelim.Rabbim Bizleri birbirine Kardeş olan mü’minlerden etsin.Rabbim bizleri kendisine layık kul,Peygamber efendimize layık ümmet etsin.AMİN.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.