Değerli kardeşlerim yaşadığımız bu güzel vatanda çok ağır imtihanlardan geçtik ve geçmeye de devam edeceğiz. Ülkemizi bölmek isteyenler, bizlerin arasını açmak isteyenler, milletimizi parçalamak isteyenler çok oldu. Geçmişte de oldu, Bugünde var, yarında olacak. Biz bir olursak Türkü, Kürdü,  Alevi’si, Çerkez’i kısacası bu vatan toprağında yaşayan tüm insanımız bir olursak geçmişte bizleri bölmek isteyen hainlere fırsat vermediğimiz gibi bugünde fırsat vermeyiz bu cennet vatan üzerinde kardeşçe yaşarız. Bakın bu hususta Rabbimiz Al-i İmran süresi 103. Ayette şöyle buyuruyor:

“Hep birlikte Allah'ın ipi­ne sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatır­layın. Hani siz birbirine düşman kimseler idiniz de Allah gönüllerinizi birleş­tirdi ve O'nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız.”

Ayeti kerime iyi etüt edildiğinde görülecektir ki; toplumsal barışı tehdit eden -ve İslâm'dan önce örnekleri çokça görülen- çekişme hallerini her an içerisi­ne düşüp yanabilecekleri ateşten bir çukurun kenarında bulunmaya benzetilmiştir. Yüce Allah, insanların böyle bir tehlike ile karşı karşıya kalmamaları için toptan Allah'ın ipine (Kur'an) sarılmalarını, onun genel prensiplerinin dışına çıkmamala­rını emretmektedir. İslâm'ın insan­lar arasında birlik ve beraberliği sağlama konusunda ne derece kaynaştırıcı olduğu bu ayeti hayatımızın merkez noktasına koyduğumuzda aramızda hiçbir çekişmenin kalmayacağı aşikârdır.

Yüce Yaratan Parçalanmayı, Ayrılığa düşenleri şu şekilde uyarmaktadır:

“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.”

Bizlerin hiçbir katkısı olmadığı bir hususu ortaya atarak birbirimizle çelişmek ve çatışmak bize başarı, kazanç getirmedi, getirmeyecektir. Bize sadece ama sadece kaybettirecektir. Bu hususta Rabbimiz:

“Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”

Değerli Kardeşlerim Bugün birlik ve beraberlik vaktidir. Birbirimizi sevmede, birbirimize acımada ve birbirimizi korumada tek bir vücut gibi hareket etme vaktidir. Sevgili Peygamberimiz:

“Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”

Değerli Kardeşlerim Bugün Rabbimizin yoluna dönüp o yoldan çıkmamama vaktidir. Çünkü O’nun yolundan başka yollar aramak birleştirici değil ayrıştırıcı bir unsurdur. Rabbimiz Ayette bizleri uyarmaktadır:

“İşte bu, benim dosdoğru yolum. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar, sizi parça parça edip, doğru yoldan ayırır. İşte bunları, sakınasınız diye Allah size  emreder.”

Değerli Kardeşlerim  Bizler Müslüman’ız. Bizler Kardeşleriz. Bizlerin ayrılması düşünülemez. Bizlerin birbirimizden ayırmak isteyenlerin oyunlarına düşmemeliyiz. Müslümanlar olarak İslam Dinine sımsıkı sarılmalıyız. Bizi kurtuluşa çıkaracak yegâne güç İslam’dır, İslam kardeşliğidir. Unutmamalıyız ki dört tarafımız hain dolu, bu hainlerin istediği ise bizlerin bölünüp parçalanmasıdır. Bizler birbirimize düştüğümüzde hain amaçlarına daha kolay ulaşacaklardır. Bizlerin nasıl ki Çanakkale’de, nasıl ki kurtuluş savaşında bir olunca zaferler kazandık. Rabbim bu milleti içten ve dıştan çökertmeye çalışan hainleri kahhar sıfatıyla kahretsin. Rabbim birliğimizi beraberliğimizi bozmak için aramıza ayrılık tohumları ekmeye çalışan hainlere fırsat vermesin. Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim etsin. Rabbim kendine layık kul, Peygamberimize layık ümmet etsin.

AMİN.