Ali AVGIN
Osmanlı Sempozyumu Ve Koruyamadıklarımız
Geçtiğimiz günlerde, 4-6 ekimde şehrimizde çok önemli bir sempozyum gerçekleşti.(uluslar arası) “ Osmanlı Döneminde Maraş Sempozyumu”
Başarılı bir sempozyumdu. Düzenleme kurulunu Kahramanmaraş belediyesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi yaptı. Sempozyuma 90 civarında akademisyen ve tarihçi katıldı. Liselerde sınıflara “çat kapı Osmanlı” etkinliğiyle girilerek, öğrencilerle tarih sohbeti yapıldı.
Sempozyumda özellikle kültür varlıklarımızın aslına uygun korunması konuları ağırlık bastı. Prof. Dr. Mehmet Özkarcı’nın farklı bir üslupla anlattığı kent’in eski ve yeni mimari dokusu hakkında verdiği çarpıcı bilgiler ve örnekler dikkat çekti.
( arasa cami eski hali resmi)
Tarihi eserlerimizin restore edilirken, özellikle camilerimizle ilgili olarak yapılan yanlışlıklara değinildi. Mesela Arasa Camii’nin geçmişten günümüze ulaşan kısmının, sadece minaresi ve giriş kapısı kaldığı, diğer bölümleri ne yazık ki betonlaşarak yok edildiğinden yakınıldı.
Kent’in tarihi dokusunu, kültürünü, görsel çalışmaları ve yazılarıyla dile getiren, Şair yazar Mustafa Önyurt bey gibi, Kahramanmaraş sevdalısı dostlarımızın gayretli çalışmaları ile ve tertip edilen “Osmanlı döneminde Maraş” sempozyumu, bu şehrin insanına yeniden “memleket sorumluluğu” yüklenilmiştir.
Şehirler tarih içerisinde büyür, gelişir ve değişirler. Bir şehrin sahip olduğu maddi değerler o şehrin kültürünü de oluşturur. Tarihi kültürel varlıklarımızın muhafazasında, tarihi özümüzü korumada, ne yazık ki başarılı olamadık.
Tıpkı, tek duvarını ancak koruyabildiğimiz, cadde ortasında kalmış, toprağa gömülü öksüz minaresiyle, Arasa Camii gibi.
Bu camiinin tarihi seyri hakkında, KSÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Özkarcı hocanın “(Türk Kültür Varlıkları Envanteri) Kahramanmaraş” adlı eserinden, aşağıda özet bilgiler aktarmak istiyorum.
Arasa Camii; 17. yüzyılın ikinci yarısında Timur Paşa tarafından yapıldığı, bu nedenle “ Timur Paşa Camii” olarak kayıtlarda yer aldığı belirtiliyor.
( camii kitabesi )
Camiinin kuzey cephe duvarındaki kitabeye göre, harabe bir durumdayken Sultan II.Abdulhamid Han zamanında, Maraş mutasarrıfı Muhammed Arifi Paşa tarafından 1898 yılında yıktırılarak yerine yeniden yaptırdığı yazılıdır. Camiinin minaresi camiden sonra yapıldığı, İmam Hacı İsmail tarafından 1707 yılında inşa edildiği minare kitabesinde belirtiliyor.
Caminin kuzey giriş kapısı üzerinde; Sultan II. Abdulhamid Han’ın tuğrası çelenk içerisinde kitabe üzerine işlenmiş “ El-Gazi Abdulhamid bin Mahmud Han el-muzaffer daima” ifadesini içermekte.
Camii giderleri için vakıf kurulduğu buna göre, Cığcığı Mahallesi’ndeki boyacı ve kömbeci dükkanlarından elde edilen kiraların, Timur Paşa Camiinin ihtiyaçları için harcanılması öngörülüyor.
( camiinin yeni hali )
Timur Paşa tarafından yapılan camii, ne yazık ki günümüze kadar korunamamış. 1970 li yıllarda harabe bir vaziyette bulunurken, 1980 yılında kuzey duvarı ve minaresi haricinde tamamen yıkılarak, yerine betonarme olarak bu günkü camii inşa edilmiş.
Tarihi “Arasa Camii” eskidi diye, tamamen yıkılması mı gerekiyordu? Orjnal mimarisine uygun olarak restore edilemez miydi?
Ayrıca, tarihi caminin minaresinde de farklı bir özellik var. Minarenin şerefe kapısı nedendir bilinmez, kıbleye değil de, güney doğuya bakıyor.Yoksa, minarenin şerefe kapısı bu yanlışlığa yüz çevirmiş!. beton yapıyı görmemek için mi başka yöne bakıyor? tabiî ki bu işin latifesi. Ancak bu kapının neden başka yöne açıldığı? Sebebi araştırılmalıdır.
“Osmanlı Döneminde Maraş Sempozyumu” ile gördük ki; artık bu şehrin insanı, idarecileri, akademisyenleri, kültür adamları, bu şehrin tarihine sahip çıkıyorlar. Belediyemiz, Valiliğimiz, tarihi eserlerimizi koruyorlar. Konaklarımızı, kapalı çarşımızı, şimdilerde aslına uygun olarak yenilemeye çalışıyorlar. Kendilerine müteşekkiriz.
Sempozyumda emeği geçenlere teşekkür ediyor, önümüzdeki yıllarda devamını ve yaygınlaştırılmasını temenni ediyoruz.
Selam ve sevgilerle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.