M.Halit AYHAN
Sağlığımızın Kıymetini Bilelim
Değerli kardeşlerim yaşadığımız şu dünyada rabbimiz bizlere sayısız nimetler vermiştir bu nimetlerin en önemlilerinden biride sağlığımızdır.Rahat,huzurlu,mutlu yaşamamız için gerekli olan nimettir sağlığımız. Yüce Rabbimizin bizlerden istemiş olduğu emir ve yasakların yerine getirilmesi, sosyal hayatta bizlerde beklenilen görevleri layıkıyla yapabilmenin yolu çokça ihmal ettiğimiz sağlık ve sıhhatten geçmektedir.
Sevgili Peygamberimiz bir hadisi şerifte şöyle buyurmaktadır.
“İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır: Bunlar sıhhat ve boş vakittir.” (Riyazü’s-Salihin, Hadis No:98)
İnsan hastalanmadan sağlığının kıymetini bilmelidir. Kendisini hastalıklara karşı korumalıdır. Hastalandığı zamanda tedavi olarak kendisini hastalığa karşı korumalıdır. Sağlığı korumanın yollarından olan temizlik, dengeli beslenme, sağlığa zararlı şeylerden kaçınma ve bulaşıcı hastalıklardan uzak durma. İkincisi ise, hastalıklara tedavi olma, beden ve ruh sağlığımızı koruma hekimliğin ve duanın önemine riayet etmelidir.
Hastalıklara karşı korunmanın en önemlilerinden biride temizliktir. Hz. Peygamberimizin ifadesiyle “Temizlik İmanın yarısı” olarak ifade edilmiştir. Sevgili Peygamberimiz diğer hadislerinde de temizliğe ne kadar dikkat etmemizi bizlere şöyle ifade etmektedir:
Sevgili Peygamberimiz hadislerinde şöyle buyurmaktadır.
“Fıtrat beştir: Sünnet olmak, kasıkları tıraş etmek, koltuk altını tıraş etmek bıyığı kısaltmak, tırnakları kesmek.” (Müslim, Taharat, 50)
Hz. Aişe Validemiz (r.a.) Hz. Peygamber (s.a.v.) temizlenmede saç sakal bakımında, ayakkabı giymede ve diğer bütün işlerinde sağdan başlamayı ve sağ tarafı kullanmayı çok severdi buyurmuştur. (Müslim, Taharat, 63)
“Birinin uykusundan uyandığında elini üç defa yıkamadan kaba daldırmasın. Çünkü elinin nerede gecelediğini bilemez.” (Müslim, Taharat, 87)
İbn Abbastan rivayetle, “Sevgili Peygamberimiz kabirlerinde azap gören iki kimsenin sesini duydu ve “Bu ikisinden biri idrarından sakınıp korunmadı, diğeri de koğuculuk yapmak için dolaşırdı” buyurdu. (Müslim, Taharat 110)
Enes b. Malik şöyle buyurmuştur. “Ben Resülulah’ın elinden daha yumuşak bir ipeğe el sürmedim. Yine ben ömrümde Peygamberin kokusundan daha hoş ve daha temiz bir koku da koklamadım” (Buhari, Menakıb 23)
Kendi sağlığımızı korumanın yollarından biride dişlerimizi korumaktır Sevgili Peygamberimiz:
"Ümmetimi (veya insanları) zora sokmaktan endişe etmeseydim, onlara her namaz vaktinde misvakla dişlerini temizlemelerini emrederdim." (Riyazü’s-Salihin, Hadis No:1199)
"Misvak kullanmak ağzın temiz kalmasına ve Rabbinin razı olmasına sebeptir." (Riyazü’s-Salihin, Hadis No:1205)
Buyurmak sureti ile dişlerimizin bakımının ne denli önemli olduğunu bizlere ifade etmektir.
Bedeni sağlığımızı koruma bakımından en temel unsurlardan biride Dengeli Beslenmektir. “Yiyiniz, İçiniz ama israf etmeyiniz” buyurarak, yeme ve içmede dengeli olmamız gerekliliği üzerinde durmuş, aşırı yemek suretiyle israf yasaklanmıştır. Günümüzde obezite olarak adlandırılan şişmanlık bir hastalık olarak ele alınmış, bunun temel sebebi ise bilinçsizce yapılan yemek tüketimi olduğu vurgulanmıştır.. Müslüman’a yakışan ise, her işinde olduğu gibi yemede de orta yolu tutmaktır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) “İnsanoğlu karnından daha zararlı bir kap doldurmamıştır” buyurarak konumuzu ne güzelde izah etmektedir. Midemizi üç bölüme ayırmalı, üçte birini yemeğe, üçte birini içmeğe, diğer üçte birini havaya ayırmalıyız. İslam Dininin de yemek adabı bu şekildedir
Değerli Kardeşlerim Zamanımızın en büyük sıkıntılarından biride strestir. Yüce dinimiz ruh sağlını koruyucu birçok tedbir almıştır. Allah’a iman etmek, tevekkül inancıyla yaşamak, başımıza gelen olayları sabırla karşılamak tavsiye edilen hususlardır. Ayrıca yalan, dünya ve mal hırsı, kıskançlık gibi hususlar ise ruhu yıpratıcı duygulardandır. Ruhu koruma altına almak için abdest, namaz, oruç tavsiye edilmiş, Kuran okumakla da Ruhun sükûnete erdirilmesi arzu edilmiştir.
Stresten, korku ve üzüntülerden kurtulmanın en temel yolu Allaha İmandır. İnançlı bir kalp huzur içerisindedir. İmanlı olan insan, Allah’ın kendisini asla zorluklar içerisinde bırakmayacağını, kendisine gücünün yetmediği şeyler yüklemeyeceğine ve başına sıkıntı geldiği zamanda kendisini yalnız bırakmayıp destekçi olacağına inanır. Nitekim bütün Peygamberlerin hayıtı ve Özellikle Sevgili Peygamberimizin hayıtı bunun en güzel ispatı değimlidir. Hz. Adem hatasıyla yalnız başına bırakılmamış, Hz. Nuh Tufanla desteklenmiş, Hz. Eyüp sıkıntılarına sabretmiş ve Allah’ta O’nu mükafatlandırmış, Hz. Yakup oğlu Hz. Yusuf’a kavuşturulmuş, Hz. İbrahim’e Hz. İsmail müjdelenmiş, Hz. Musa Firavunun kavminden Allah’ın yardımıyla kurtulmuş, Hz. Muhammed (s.a.v.) kavminin kendisine reva gördüğü bir çok sıkıntıya Allah’ın izniyle göğüs germiştir.
Fiili dua olan tedavimizi yaptırmanın yanı sıra sözlü duamızı da eksik etmemeli, bize gelen hastalıklar için sabrederek, “Ey Rabbim! Şifa veren sensin bana şifa ver” diye duada bulunmalı, Kuran okumalıyız. Çünkü Kuran Müminlere ayrıca bir şifa olarak ta indirilmiştir.
Değerli Kardeşlerim insan sağlığı elindeyken maalesef kıymetini bilmemektedir. Ancak sağlığı elinden geçince üzülüyor fakat giden sağlığı geri dönmüyor. Sağılığımızın kıymetini bilelim. Rabbim bizleri hastalıklara karşı sağılığının kıymetini bilen kullarından etsin. Rabbim tüm hasta kardeşlerimize şifalıklar versin. Rabbim bizleri kendisine layık kul, Peygamberimize layık ümmet eylesin. AMİN:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.