Veli KARALAR
Seçimler ve Savaş Baltaları
Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere yeni seçilen tüm belediye başkanlarımızı tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.
***
Resmî olmayan sonuçlara göre bu sefer "ilk üç"e giremesek de “dört”, bilemedin “beşinci”liği garantiledik. Yani bir kez daha "Ak Parti'ye en yüksek oy veren iller" sıralamasında en ön sıralardayız.
Şimdi, milletvekillerinden il teşkilatına, belediye başkanlarından ilçe teşkilatlarına, yük ve sorumluluk daha ağırlaştı. Bakalım bundan sonra "Maraş her koşulda bizi utandırmıyor nasıl olsa..” denilip hizmetler "rolanti"de devam mı edecek; yoksa "vites" yükseltilip “gaz”a basılacak mı?
Bunu zaman gösterecek!!
Büyükşehir ve on ilçenin iktidar partisinden olduğunu hesaba kattığımızda, şehrin her noktasında (Nurhak dahil!!) yaşayan vatandaşın en yüksek ve eşit standartta hizmet beklemesi en doğal hakkı olsa gerek!
***
Seçimlerin Türkiye sonuçları pek sürpriz sayılmasa da Kahramanmaraş sonuçları sürpriz içinde sürprizlerle dolu…
Şimdi birileri çıkıp; “Ben böyle olacağını tahmin ediyordum.” falan demesin, bu sonuçları kimse beklemiyordu. Zira seçimlerden önce, geçmiş dönemlerde Ak Parti’ye oy vermiş her üç seçmenden ikisi “İktidar partisine büyük destek vererek yeterli hizmeti alamıyoruz, bu sefer oyları düşürerek; yani oy vermeyerek denemeliyiz… Başbakan Kahramanmaraş’ta n’oluyor? demeli! Belki öyle yaparsak daha fazla yatırım gelir.” diyordu.
Ama seçimlerin sonucuna baktığımızda seçmenin, ülke şartları ve istikrarı riske etmemek adına bu düşüncesinden feragat ettiğini görüyoruz.
Birinci sürpriz bu.
İkincisi ise Pazarcık ve Ekinözü!
Pazarcık, seçmen kitlesinin etnik kökeni itibariyle Ak Parti açısından “en zor ilçe” olarak öne çıkıyordu. Çünkü, Ak Parti'nin bu kadar yıpranmadığı 2004 ve 2009 seçimlerinde bile “belediye” kazanılamamıştı!
Fakat bu seçimlerde “doğru aday” tercihiyle bu başarıldı.
Ekinözü’nde ise durum tam tersi. Ak Parti adaylarının en “zayıf” olduğu ilçelerin başında Ekinözü geliyordu ve Fatih Vicdan gibi çok güçlü bir rakibi vardı.
Ama sandıktan CHP’li Fatih Vicdan değil, Ak Partili Nursi Çeleğen çıktı.
Ne diyelim hayırlısı…
***
Ufak tefek sıyrıklarla bu seçimi de geride bıraktık. Peki, sonuçtan herkes memnun mu?
Hayır!
Hadi “CHP ve MHP yenilgiye alışık” diyelim. Ama bunların, bu seçimlerdeki uslanmaz destekçisi ve de umudu “Cemaat”, tam ters köşe oldu. Bütün çırpınışları boşa çıktı.
Ya, “Cemaat”in oyu şişirildiği kadar çok değilmiş, ya da “Cemaat tabanı” Ak Parti’yi destekledi.
Tabi Ak Parti oylarını artırarak bir kez daha seçimi kazanınca “Ak Parti Tabanı”na da hakaretler yine başladı. Hep merak ederim: Bunu yapan beyinsizler, halka hakaret etmek yerine acaba neden onların oylarını alacak yöntemler geliştirmezler?
***
Şimdi;
Seçimler geride kaldı. Başbakan ivedilikle partisini gözden geçirmeli, “temizlik” adına ne gerekiyorsa yapmalıdır. Seçimlerden Ak Parti'nin oyunu artırarak çıkması vatandaşın her şeyden memnun olduğu anlamına gelmez.
Örneğin, Twitter ve Yotube yasakları bir önce kaldırılmalıdır.
Başbakan Erdoğan “savaş dilini” bir kenara bırakıp eski balkon konuşmalarında yaptığı gibi her kesimi kucaklayıcı mesajlar vermelidir.
Tabi ki devletin bütünlüğüne yönelik ve yasal olmayan dinlemelerin hesabı sorulmalı, “inlerine” gerçekten girilmesi gerekenler varsa girilmeli, ancak “Cemaat Tabanı” da daha fazla incitilmemelidir.
“Türkçe Olimpiyatları”nı yaptırmama kararı yanlıştır ve Başbakan bunda ısrarcı olmamalıdır.
Şimdi, yeniden birlik ve beraberlik zamanı.
Savaş baltalarını gömme zamanı!
Sevgiyle kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.