M.Fatih ERDOĞAN

M.Fatih ERDOĞAN

Süleyman Şah Türbesi

Türkiye'nin Suriye'deki tek toprak parçası olarak kabul edilen Süleyman Şah Türbesi, 2015 tarihinde DEAŞ tehlikesinin ortaya çıkması üzerine sınırımıza yakın bir araziye taşınmıştı. Yerinden sökülen emanetler maalesef 5 yıldan beri ortalıkta bırakıldık.

 Büyük Selçuklu İmparatorluğu Sultanı Alp Arslan’ın Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra yeni vatan edinmek maksadıyla batıya yönelen Oğuz boyları arasında Süleyman Şah önderliğindeki Kayı boyu da bulunmaktaydı.

Süleyman Şah, yeni yurt aramak üzere çıktığı bu yolculukta Halep yakınlarındaki Caber Kalesi’ne gelir ve Fırat boylarına yerleşir. Buradan tekrar yeni yurt aramak üzere yola çıkar, ancak 1227 yılında Fırat Nehri’nin karşı kıyısına geçmeye çalışırken muhafızları ile birlikte Fırat sularında boğulur.

Süleyman Şah ve iki askeri Caber Kalesi eteklerine bir kümbete defnedilir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde imparatorluk sınırları içerisinde olan mezarın bulunduğu yere bir türbe yapılarak buraya ‘Türk Mezarı’ adı verilir. Türbe ve Caber Kalesi, Osmanlı İmparatorluğu yıkılınca yeni kurulan Suriye sınırları içerisinde kalmıştı.

20 Ekim 1921 yılında Türkiye ile Fransa hükümetleri arasında imzalanan Ankara Antlaşması'nın 9. maddesi ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması'nın 3. maddesi gereğince Caber Kalesi ve türbe müştemilâtı ile beraber Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul edilmiş ve Türkiye'ye burada muhafız bulundurma ve bayrağını çekme hakkı tanınmıştı.

OSMANLI MİRASI ACIMASIZCA YOK EDİLİYOR

Türkiye’ye karşı ciddi bir oyun oynanıyor. Başrolde Vehhabiler, bir başka ifade ile Suudiler var. Oynanan oyunun içerisinde Araplar, Yahudiler, Yunanlılar, Bulgarlar ve Sırplar top yekûn yerini almışlar. Balkanlar’daki, Mekke ve Medine’deki, Mescidi Aksa’daki, Suriye’deki Osmanlı izleri sinsice bir oyunla bir bir siliniyor, yok ediliyor, ortadan kaldırılıyor.

Ne körfez ülkelerinin şeyhleri ne Suudiler ne de diğer ülkelerde ki Arap milliyetçileri Türkleri asla sevmiyorlar. Türkleri işgalci görüyorlar. İngiliz kraliyetinin, İtalyan faşistlerinin Fransız emperyalistlerinin Arap coğrafyasını talan etmesine, halklarını köleleştirmesine seslerini çıkarmıyorlar. Biz ise halâ yıllar öncesinin hatıralarıyla avunmayı tercih ediyoruz. İlhan Bardakçı’nın anlattığı, 9 Aralık 1917 Pazar günü Kudüs’ten çekilen Osmanlı ordusunun artçı bıraktığı, Mescid-i Aksa’da nöbet tutan son Osmanlı askeri, 20. Kolordu, 36. Tabur, 8. Bölük, 11. Ağır Makineli Tüfek Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasan’ın hikâyesiyle teselli buluyoruz.

Arapların Osmanlı düşmanlığının en belirgin örneği, Mekke’de Osmanlı yönetimi tarafından 1781 tarihinde yapılan, 2002 yılında Suudi Arabistan idaresince yıkılan Ecyad kalesidir. Medine’deki Osmanlıdan kalan ne varsa söküp atmalarıdır.  Mekke ve Medine’de yapılanların aynısı Kudüs’te, Mescidi Aksa’da yapılmaktadır. Şam’da, Halep’te yapılmaktadır.

TÜRBE YENİDEN ESKİ YERİNE TAŞINMALI

Türkiye, DEAŞ tehlikesinin geçmesi ve Suriye'deki çatışmalı ortamın sona ermesinden sonra türbeyi eski yerine taşıyacağını açıklamıştı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'nin Eşme Köyü'nden bir gece yarısı operasyonu ile Türkiye sınırına getirilen Süleyman Şah türbesinin, yeniden eski yerine taşınacağını açıklamıştı. Bakan, bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanmasından sonra türbenin eski yerine götürüleceğini bildirmişti. DEAŞ musibeti sonlandı. Ruslarla ateşkes de imzalandı.

Merak edenler Suriye tarafının Süleyman Şah Türbesini yok ortadan kaldırmak, yok etmek için ne mücadeleler verdiğine internetten bakabilirler. İş başındaki bütün T.C Hükümetleri Süleyman Şah Türbesi üzerinde oynanan oyunları sezmiş ve bu oyunları bozarak günümüze kadar emanete sahip çıkmışlardır.

Ak Parti Hükümeti ecdadın kemikleri sızlamasın istiyorsa (istediğinden adım gibi eminim) Türbeyi hiç beklemeden, derhal eski yerine taşımalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Zatıâlilerine bu yakışır…  

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M.Fatih ERDOĞAN Arşivi