Irak  ve Suriye sınırına şehirler kurulsun. Teröristlerin sızmasına engel olunsun.

Anlaşıldı; Suriye de merkezi yönetime muhalif olan kimseyi bırakmayacaklar.

Ya öldürecekler, ya da Türkiye’ ye sürgün edecekler.

Halep ve çevresindeki muhalifler ölümden kaçarak Türkiye ye sığınmaya başladılar.

70 bin kişinin geleceği söyleniyor.

Halep’in nüfusu 4 milyondur.

Bu gidişle geleceklerin sayısı milyonları bulacaktır.  

Çünkü Halep'lilerin gideceği başka yer yoktur.

En yakın yer Türkiye dir. Halep Gaziantep arası 120 km dir.

Bu insanları dağınık kamplara yerleştirmek yerine, sınıra yakın yerlerde;

İLÇE, KASABA ve ŞEHİRLER kurulsa bu insanlar medeni ölçülerde orada yaşasalar daha iyi olmaz mı?

Osmanlı İmparatorluğu tehlikeli gördüğü yerlere  Türkmen’leri yerleştirirdi. 

Bu mükemmel  bir güvenlik stratejisi idi.

Güvenliği  bu sayede  tesis eder ve  seferlere korkusuz çıkardı.

Türkiye neden aynı şeyi yapmaz?  Neden örnek almaz ki?

Bunlar hem  terör örgütlerinin sızmalarına, hem de Irak’tan ve Suriye’den sıçrayacak tehlikelere siper olurlar.

Bunlar aynı zamanda sınır bölgelerini savunacak SERHAT ŞEHİRLER olurlar.

Dağınık durumdaki kamplara harcanan paralarla bu  yerleşim yerleri kurulabilir.

Mesela: Hakkari Yüksekova için yeni şehir kurulacak.

Ortadoğu problem üretmeye devam ediyor.

Suriye ve Rusya Türkiye’nin başını ağrıtmaya devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan  müttefikimiz olan ABD ve NATO ülkelerinin teröristlere silah verdiğini söylüyor.

Belli ki; burada bir oyun oynanıyor.

Her an her şey olabilir. Onun için tetikte olmak gerekiyor.

Bir an önce PKK terör örgütü eylemsiz hale getirilmeli.

Türkiye’de ki göçmen Arap ve Türkmen erkeklerine savaş dersleri verilmeli.

Bunlar İhtiyat olarak tutulmalıdır.

Görünen o ki; Rusya Suriye de olduğu sürece bu insanlar Suriye ye dönemezler.

Rusya artık Suriye den çıkmaz.

Çünkü uzun süreden beri Akdeniz’e yani, sıcak denizlere çıkmak gibi bir planı vardı.

Arzu ettiği şeye kavuştu.

Artık güneyimizde Rusya diye bir komşumuz oldu.

Göçmenler  artık yerleşik düzene geçmelidirler.

Bunlar artık hemşehrimizdir. Hoş geldiler.

Bu insanları topluma kazandırmak - entegre etmek gerekir.

Buna çabuk ve doğru karar verilmeli ve gerçekleşmesi sağlanmalıdır.

Yanlış kararlar verilirse maliyeti yüksek olur.

Demem o ki; toplama kamplarına para harcanmamalı,

Direk şehir, ilçe, kasaba kurulmalı yoksa  maliyet iki kere artar.

İleriye dönük projeler geliştirilmelidir.

Hatta hayali strateji değil ayağı yere basan gerçek stratejiler geliştirilmelidir.

Düşmanları caydırıcı silahlarınız olmadığı sürece güçlü olamazsınız.

Keşke İran gibi füze sistemleri geliştirseydik.  

Bakın bu nedenle kimse İran'a kafa tutamıyor.

Bu fikrimi Cumhurbaşkanlığına ve Başbakanlığa da ileteceğim.