Nurettin Abacıoglu

Nurettin Abacıoglu

Kar’ın Getirdikleri

Kar rahmettir, berekettir, su dur, hayattır, faydalıdır, kar  mikropları öldürür.

Kar dağdan kayan  çığdır, afettir, ölümdür, su baskınıdır.

Kar ulaşımın durması, yolların kapanması, hayatın inkitaa uğramasıdır.

Özetle kar aynı zamanda hem rahmet, hem de afettir.

Yüce yaratan kara bu  iki özelliği birden vermiş.

İnsanların görevi karı afet olmaktan kurtarıp rahmete vesile olmasını sağlamaktır.

Yaradan tehlikeyi önlemek için tedbir alın gerisini bana bırakın demiş.

Yani tedbir almadan bana dilekte bulunmayın demiş. Bunun içinde akıl vermiş.

Meteoroloji 29.12.2015 de yani 4-5 gün önceden yoğun  kar yağacağını duyurmuştu.

Kar 01.01.2016 da hafiften yağmaya başlamış ve geliyorum demişti.

Pazartesi günü  04.01.2016  nın  ilk karı yoğun olarak yağdı.

Kayseri - Gaziantep çevre yolu ulaşıma kapandı ve trafik durdu.

Büyükşehir Belediyesi kar hazırlıklarını gün öncesi yapmıştı.

Kar araçlarını ve  ve tuzlama araçlarını önemli kavşaklarda konuşlandırmıştı.

Tabii bu tedbir ve çalışmalar şehir içinde oluşabilecek sıkıntıları önlemek içindi.  

Ben şehir içinden geçmediğim için, şehrin durumunu görmedim ve bilmiyorum.

Anlatılanlara göre şehir içi trafiği de sıkışmış.

Ama bu yazının konusu şehir içi trafiği değil.

Gaziantep- Kayseri çevre yoludur.

İşim gereği Kayseri çevre yoluna yakın olduğum için bu yolu kullanmak istedim.

Bir anda kendi mi karların üzerinde ve binlerce araç trafiğinin içinde buldum.

Ambulanslar ve şehirlerarası yolcu otobüsleri de aynı trafiğin içinde boğuldular.

Kar yoğun bir şekilde yağıyordu. Kar kalınlığı 2 saat içinde 15 cm. oldu.

Araçlar patinaj çekmeye başladı. Duran araç tekrar kalkamadı.

Kalkan araçlar kayarak birbirine vurmaya başladı.

1.ve 2. vitesin dışında vites kullanılamadı.

Bir minübüs şoförü dedi ki; “yarım debriyaj yapmaktan binlerce aracın debriyaj baskı-balataları öldü.”

Kara Yolları şehir içinden geçen bu çevre yolunda önleyici hiçbir tedbir almamış.

Kara Yollarından emekli olduğunu söyleyen bir sürücü de,

“Eğer zamanında tuzlama yapılsaydı tuz karı eritir ve kayma olmazdı” dedi.

Hayret basit bir tuzlamayı bile yapmamışlar.

Beraber seyir ettiğimiz bazı araç sahipleri de şehir içi trafiği tıkandığı için bu yolu tercih etmişler.

Demek ki, benim gibi evleri şehrin kuzeyinde olanlar da bu yolu tercih etmişler. 

İnsanların Kayseri çevre yolunu tercih etmesinin sebebi şudur.

Şehirler arası yollar öncelikle açık olması gereken yollardır.

Yolu açık tutması gerekenler kimler?

O işte görevli olanlar değil mi?

Yolda Trafik işlemiyorsa,

Gerekli tedbir alınmamışsa,

Binlerce araç yolda mahzur kalmışsa,

Sorumluluğu kimde arayacaksınız?

Karda mı?

Bakkal amca da mı?

" AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ ".

Yolun durumunu sosyal medyadan 3-4 kere basına, Aksu Tv ye ve kamuoyuna duyurdum.

Helikopterle kara yolunu havadan kontrol ederseniz vehameti görürsünüz dedim.

Özellikle şehrin mülki amiri olan Vali beye Kara yolları bu yolu niye açmıyor diye seslendim.

Ona  rağmen hiçbir resmi görevliden olumlu, olumsuz  cevabi mesaj alamadım.

Maalesef İlgisizlikle karşı karşıya kaldık.

Normal zamanlarda devlet yönetmeye ne var.

Önemli olan kriz zamanın da başarı ile yönetmek gerek.

Oysa, illerinde ki sıkıntıları Vali’lerin Tv ler den canlı olarak halka bilgi verdiklerini biliyoruz. 

Ama bizim şehrimiz de ne Vali’likten, ne de Aksu Tv  den ses, soluk çıkmadı.

Bir sürü uğraştan sonra tuzlama ekibini getirtebildik.

Tuzlama aracı 21 plakalı sivil bir pikaptı, üzerinde de tuz atan  iki kişi vardı.

Karlar kayganlaştıktan, trafik kilitlendikten tam 3 saat sonra, yani saat 21 de geldi.

Gelen ekibe neden bu yolu daha önce tuzlamadınız diye sorunca; şöyle cevap verdiler:

"Kusura bakmayın bu yola bakamadık,

NARLI 'daydık ancak gelebildik” dediler.

Demek ki, bizim Kara Yollarımız personellere değil, Allaha emanet edilmiş.

Narlı ise tedbir alsın diye  personellere emanet edilmiş.

Abartısız her şey binlerce sürücünün gözü önünde oluyor.

Atalarımız ne demiş: “At binicisine göre koşar.” Doğru söze ne denir ki !!!

Sonuç olarak, her şey insan faktörüne bağlıdır.

Hangi kurum olursa olsun işini iyi yapmayanlar,

Hakkı ile yapmayanlar görevden alınmalı,

Yerine işini iyi yapanlar, ehil olanlar getirilmeli.

Devlet personelden randıman almak istiyorsa,

Performansa dayalı sisteme geçmeli.

İşini iyi yapanla yapmayan belli olmalı.

Yani ehil olanla olmayan ancak o zaman belli olur.

Ayrıca, işe girenlere şöyle bir yemin yaptırılmalı:

“Devletin kalkınması için, İşimi iyi bir şekilde ve dürüstçe yapacağıma, savsaklamayacağıma,

devletin ve vatandaşın haklarını koruyacağıma ve sözümden dönmeyeceğime,

kutsal kitabımız olan Kuran-ı Kerime el basarak yemin ederim.”

Kurana el basıp yemin ettikten sonra kimse yanlış yapmaya cesaret edemez.

Işler ancak o zaman düzelir.

Not. 1.

Sürücüler  kar lastiği ve zincir taksaydı sorun yaşanmazdı diyenler; aynı zamanda şunu da demiş

oluyorlar: nasılsa sürücüler bir şekilde  işlerini hallediyorlar.

Kara yollarının yola bakım yapmasına gerek yok. O zaman personele de gerek yok.

Not. 2.

Kayseri çevre yolunun banket çalışmaları yapılmamış. Yol boyunca 50 cm. ile 100 cm. düşük banket var.

Kar yolu belirsiz hale getirince banketler görünmez oldu. Bazı araçlar ile bir tır düştü.

Allah’tan takla atan olmadı. Eğer hızlı gitselerdi kesin takla atarlardı.

Bu vesile ile 1.5  seneden beri yapılması beklenen banket konusunu da kamu oyunun ve devlet erkanının bilgilerine sunarım.

Hatırlatmak bizden, yaptırmak yetkililerden. Bekleyelim ve görelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurettin Abacıoglu Arşivi