“YUM DEDE” ve Maraş Mevlevihanesi

 

Geçtiğimiz günlerde belediye başkan yardımcımız Sayın Cevdet KABAKÇI, Aksu TV kameraları eşliğinde, saatçılar pasajı olarak bilinen çarşıda, Yum Dede türbesini ziyaret ettiler. 

Kapalı çarşı doğu kısmında, bedesten yakınında bulunan çarşının içerisinde bir türbe olduğunu, burada bir zamanlar bir Mevlevihane bulunduğunu çoğumuz bilmiyoruz.

Umulur ki Sayın Cevdet KABAKÇI nın bu saklı türbeyi ziyaretleri, yeni kapalı çarşı restorasyon projesinde dikkate alınır da, kültür tarihimize ve turizmimize katkı sağlanır.

Kahramanmaraş’ta Türk Kültür Varlıkları eserinde; Dulkadir beyliği hükümdarı Alaüddevle Bey, 1510 tarihli vakfiyesinde, Maraş Bedesteni’nin yakınlarındaki Yum Dede zaviyesini inşa ettirdiğini, kapalı çarşının doğu tarafında yer alan günümüze gelmeyen “ Mevlevi Dergahı” nın Alaüddevle Bey vakfı olduğu ve dergahın hizmetlerinin ihyası için Alaüddevle Bey aşağıdaki vakıflar yaptığı kayıtlarda yer almaktadır.

 

1.    Maraş Bedesteni’nin doğu tarafındaki 15 dükkan

2.    Yum Dede Zaviyesi’nin etrafındaki arazi

3.    Seki Çınarı mezrası

4.    Artıl Nahiyesi’ndeki 1 değirmen

Yum Dede hayatı hakkında fazla bilgi olmamakla birlikte, Alaüddevle bey ( 1480-1515) zamanında yaşayan ve yörede saygın bir kişiliğe sahip Mevlevi Şeyhi olduğu bilinmektedir. Yum Dede ( Baba)’ye ait olduğu kabul edilen türbe, bu gün yıkılmış olan Mevlevi dergahı’nın bünyesinde bulunmaktadır.Yum baba’ya atfedilen sandukanın baş şahidesi sikke Mevlevi Külahı biçimindedir.

Günümüzde Yum baba olarak bilinen şahıs, Alaüddevle Bey’in vakfiyelerinde “ Yum Dede” şeklinde zikredilmektedir. “ dede “ sıfatı, Mevlevilikte belli bir mertebeye ulaşan dervişlere verilen bir unvandır.

Halep vilayeti Salnamesi’nde Maraş Kazası’nda Ashab-ı Kiram’dan önemli makamlara sayılırken, Yum Baba’danda bahsedilmektedir.

Harab vaziyette bulunan Mevlevi dergahı’nın 1897 yılında, II. Abdulhamit tarafından yenilercesine tamir ettirildiği ve bu onarım için 150 lira harcama yapıldığı 23 Kasım 1897 tarihli Maraş Şer’iye Sicili’nde kayıtlıdır.

Arşiv belgelerine göre Mevlevi Dergahı’nın 1915 yılına kadar fonsiyonunu sürdürdüğü ve son dergah şeyhinin Selim Dede olduğu bilinmektedir.

1. Dünya savaşı’ında Şam cephesine gitmek üzere “ Mücahidin-i Mevleviyye Alayı “ kurulduğunda, Anadolu’nun diğer yerlerinde olduğu gibi Maraş Mevlevihanesi’nin de vatan savunmasına aktif olarak Şeyh Selim Efendi ve13 dervişi ile katılmıştır.

Şehrimizin Fransızlar işgali sırasında, Dergah Fransızlar tarafından 1 Şubat 1920 günü çarşı kompleksi ile beraber yakıldığı, daha sonra 1925 yılında ise tekke ve zaviyelerin kapatılması ile birlikte dergah fonksiyonunu tamamen yitirerek harabe haline gelmiştir.

1937 yılında dergah bakımsız bir durumda iken Vakıflar tarafından şahıslara satılmış. Burayı alan şahıslar dergahı yıkarak yerine önce köy garajı yapmışlar. Daha sonra 1965 yılında ise dükkanlar inşa edilerek pasaj şekline dönüştürmüşlerdir.

Bugün dergahın bulunduğu yer “ Saatçılar Pasajı” olarak bilinmekte. Dergahtan günümüze sadece “ Yum Baba ( dede) “ Türbesi gelmiş olup, önceki türbe yıkılınca 1985 yılında betonarme olarak yeniden yapılmıştır.

Yum Baba türbesinin, şehrimizde faaliyet gösteren “ Hz. Mevlana Kültürünü ve Türk Tasavvuf Musıkisini ve Folklorünü Yaşatma Derneği “ yetkilileri tarafından koruyup kollandığını biliyoruz. Kendilerine teşekkür ediyoruz.

Umudumuz odur ki; kapalı çarşı restorasyon projesi çerçevesinde tarihimize hürmeten, şehrimizin kültürel turizmini canlandırma açısından, 500 yıl hizmet vermiş “Maraş Mevlevihanesi”nin yerine yeniden tarihi bir iz bırakılamaz mı? Şehrimizdeki bazı konakların ve Uzunoluk hamamı gibi yok olmuş tarihi mekanlarımızın yerine aynen yenisini yapan belediyemiz, burayı da bir şekilde ihya edemez mi?

Elbette ki ihya edecek ve yapacak kudrettedir. Çünkü Kahramanmaraş artık her şeyi ile bir Büyük şehirdir.

Belediye başkan yardımcımız Sayın Cevdet KABAKÇI’nın Yum Dede türbesini ziyaret etmesini bu açıdan çok önemsiyoruz. Hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.

Selam ve sevgilerle.

Not: Yum dede ve Mevlevihane hakkında, tarihi hatıra ve belgelerle bizleri bilgilendiren, Muhterem Nuri Altıparmak beyefendiye teşekkür ederim. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Ali AVGIN Arşivi