Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yılını bütün yurtta ve Türk dünyasında coşkuyla kutluyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının bağımsızlık mücadelesi Afrika’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Asya’ya, mazlum milletlere Köleliğin kader olmadığını öğretmiştir.

İslam toplulukları İstanbul’un fethinden kısa süre sonra bilimi, bilimsel çalışmaları ihtişamlı günlerde ki gibi önemsememişler. Rasathane Kadı’nın fetvasıyla günah sayılmış kapatılmış, bilim adamları değil şarlatanların hâkim olduğu, her cübbe giyenin peygamber sayıldığı karanlık bir döneme İslam milletleri hızla sürüklenmiş, İslam ülkelerinde lawrensin arkasında namaz kılıp iradelerini bir çok ilde ona bağlanarak teslim edenlerin sayısı küçümsenmeyecek kadardı..

 Batı hurafelerden arınıp aydınlanma sanayileşme dönemine girip her alanda gelişip kalkınırken. Bizimkiler depremin ‘Dünyanın öküzün iki koçunun arasında yer aldığını, ineğin kuyruğuna sinek konunca İneğin silkelendiğini ve depremin bundan meydana geldiğine‘ inandığı günlere maalesef gömülmüşler.

Her cephede yenilmiş, başkent İstanbul dahi işgal edilmiş harap bitmiş bir imparatorluktan, Anadolu’da bir avuç kadar yerde, milli mücadeleyi başarıya ulaştırıp, modern bir Türkiye meydana getiren Atatürk ve silah arkadaşlarına rahmet diliyoruz.

Bazıları Atatürk’ü sanki, bağımsız şeriata uygun yönetilen Osmanlıyı yıkıp, yerine, (laik) dinsiz Türkiye Cumhuriyetini kurmuş gibi bir anlayışla Atatürk’e düşmanca tavır içerisinde.

 Atatürk’ün yaşadığı hükmettiği yılları sosyal, siyasal, içtimai ve siyasi olarak sağlıklı bilmeyenlerin o günleri sağlıklı yorumlamasına imkân yoktur dur, bu nedenle de Atatürk düşmanlığının temelinde bu eksik bakış, cehalet vardır.

İslamcı olarak adlandırılan bu kesimin Atatürk’ü ve dönemini şarlatan yazarlar dışında kaynaklardan okumalarında mutlak surette fayda vardır. Atatürk olmasaydı bu gün Türkiye cumhuriyeti devleti sınırları içerisinde 9 tane daha ülke olur hiçbir yerde de Türk ve Türklükte kalmazdı.

Atatürk olmasaydı bu gün Türkiye Afganistan’ın gerisinde bir ülke olurdu. Kadınlar halen araba kullanamaz, çarşıda pazarda erkeklerin 9 metre arkasında yürür, kızlarımız bacılarımız bilmem hangi şeyhin, seyitin, dini liderin 9.-10. Cariyesi olurdu.

Hurafe ve uydurma adetleri din haline getirmiş toplumları uyarma da peygamberler bile çok zorlanmışlardır. Atatürk sadece bağımsızlık savaşının kahramanı değil, 300 yıldır karanlığa yavaş yavaş batan, hurafe ve bitadların hâkim olduğu İslam âlemine ışık tutmuştur.

Atatürk sadece Türk aydınlanmasının önünü açmamış, İslam âlemine de ışık olmuştur. 1930’da Atatürk’ü İranlı anlamış, Mısırlı anlamış, ama Ankara’nın göbeğinde hala anlamamışların olması oldukça düşündürücüdür.

Atatürk’ün her attığı adım doğru, hatasız, kusursuzdur asla demem, o da insandır hatası eksiği olmuştur. Başarısını dünya takdir ediyor, herkes takdir ediyor, bende takdir ediyorum.

Büyük siyaset ve devlet adamıydı, Dehaydı, liderdi, önderdi.  Birkaç dil bilen, cephe cephe savaşıp, her vakit kitap okuyan ve yazan bir aydındı. İki ayeti mahreç bozukluklarıyla okuyamayan boş beleş adamların onu eleştirmesine de asla tahammülüm yoktur dur. (Müslüman bir aydın olarak ’ta yaptığı çalışmalardan açıkça Kuran’a aykırı olan varsa, onları da alkışlamam, desteklemem)

Bu gün Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşunun 100.yılı. Bu yılda AK parti hükümeti Silah sanayinde yaptığı dev yatırımları, İHA-SİHA’sı ve yakında üreteceği Savaş uçaklarıyla dosta güven veren, düşmana korku salan duruşuyla Türkiye Cumhuriyeti geleceğe emin adımlarla yürümektedir.

Cumhuriyetin 100.yılında TOGG açılışı günün anlamına en uygun etkinlikti.

AK parti muhtıralar,15 Temmuz gibi badirelerden bu güne geldi. Atatürk’ten daha fazla Türkiye’yi Recep Tayyip Erdoğan yönetti.  Bu kadar sürede çok işler yapıldı, hatalarda yapıldı. Bu gün hataları konuşma günü değildir.

TOGG açılışından sonra Cumhuriyetin 100.yılında Recep Tayyip Erdoğan’a yakışacak bir de GENEL AF kararı olacaktır.

Hunharca tecavüz vs şeklinde adam öldürme, polise, Jandarma’ya kurşun sıkanlar hariç, bir GENEL AF çıkarılması, tıka basa dolu olan cezaevlerinde düzenin mağduru kader kurbanları ve ailelerini de sevindirecektir.

SUÇU TOPLUM HAZIRLAR FERT İŞLER sözü boşuna söylenmemiştir, her suçta bizlerinde vebali var.