12 adalar ve gerçekler, Uşi (ouchy) antlaşması
Bilmeden, öğrenmeden, tek satır okumadan ve meselelerin aslına vâkıf olmadan kahvehane muhabbeti misali kulaktan kulağa nakledilenlere dayanarak fikir yürütüp yorum yapmak ve ahkâm kesmek aslında kolay ve kâr getirici bir iştir. Millet zaten yazılı bilgiye değil kulaktan dolma ifadelere önem verdiği ve dedikoduyu da ciddî malumat zannettiği için böyle palavraları ortaya atanlar bir kesimin gözünde “üstad” ve “âlim” oluverirler!
Ne güzel değil mi? Okuyup araştırmak için hiçbir zahmete katlanmadan oturduğunuz yerden uydurup duracaksınız, belge-melge hak getirecek, hiçbir zaman mevcut olmamış hâdiseleri gerçekmiş gibi ortaya atacak, yalanlarınızı şişirip şişirip tekrarlayacak ve neticede “büyük üstad” olacaksınız! Türkiye’de bu şekilde yalanlara...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.