ADALET, LİYAKAT ve DALKAVUKLAR

‘’ Şüphesiz Allah,  Adaleti, iyilik yapmayı,akrabaya yardım etmeyi emreder;hayasızlığı,fenalığı ve

Haddi aşmayı (azgınlığı ) da yasaklar. O,düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.’’(Nahl Suresi 90.Ayet)

‘’Adalet, mülkün temelidir.’’(Hz.Ömer)

Atatürk de bu vecizeyi devlet yönetiminde esas almıştır. Mahkeme salonlarında hakimin arkasındaki duvarda’’ Adalet, mülkün temelidir.’’ Yazısını görürüz. Buradaki mülk: Devlet, ülkedir, yönetimdir. Yani adalet, devletin, ülkenin, yönetimin temelidir. Bu, bütün ülkeler için,değişmez, genel kuraldır.

                                       Mal sahibi, mülk sahibi

                                       Hani bunun ilk sahibi;

                                       Mal da yalan, mülk de yalan

                                       Var biraz da sen oyalan.

                                                                           ( Yunus Emre)

‘’Bir saat adaletle hükmetmek, bin sene ibadet etmekten hayırlıdır’’(Hadis-i Şerif)

‘’Adaletin, kuvvetli;kuvvetlinin de adil olması gerekir’’.(Pascal)

‘’Adalet, evrenin ruhudur’’.(Ömer Hayyam)

‘’Adalet,bir kutup yıldızı gibi yerinde durur;geri kalan her şey onun etrafında döner.’’(konfiçyus)

LİYAKAT:Layık olma,yaraşma,yaraşırlık,uygunluk.Yeterlilik,yetenek…

Bir kişinin,kendine iş verilirken güven duyulmasını elde ettiren kalitesi,o işe uygun olması…Yeterlilik,layık olma ,uygunluk,yaraşır olma,değim.

1)DALKAVUK:Kendisine çıkar sağlayacak olanlara,aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yararlanmak isteyen kimse;şaklaban,yağcı,yalaka,yalpak…

2)DALKAVUK:Tarihte saraylarda,köşklerde,devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimseler.

Kıymetli okuyucularım,

Yazacaklarım A’dan Z’ye herkesedir.Herkesin vicdanen kendisini değerlendirmesidir.Yani herkesin empati yapmasını istiyorum.Empati:Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi,başkasına yapmamaktır.

Yukarıda adalet,liyakat ve dalkavukluk kelimelerinin anlamlarını açıkladım.1 nolu dalkavuklar çok tehlikelidir.Yöneticilerin,yetkili kişilerin bunlara çok dikkat etmesi gerekir.Bu kişilerin etkisinde kalırlarsa adaletten de liyakatten de uzaklaşırlar.Sonları çok kötü olur.Çünkü,mahkeme kadıya mülk

değildir.Bütün mevki ve makamlar geçicidir.Ne oldum dememeli,ne olacağım, demelidir.Tarihte nice krallar,diktatörler,zalim yöneticiler çok acı sonlarla karşılaşmışlardır.Şimdi onların saltanatların yerlerinde, yeller esmektedir.Günümüz  yöneticileri,mevki makam sahipleri bunlardan ders çıkarmalıdır.Tarihteki kötü örneklerin yanında , adaletle,liyakatle ilgili hem bizim tarihimizde hem de başka milletlerin tarihlerinde  güzel örnekler de vardır.Bunlardan ders çıkarmalıyız.

Atatürk’ten bir hatıra nakletmek istiyorum.Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk’ün yurt gezileri vardır.Gazi, 1925’te Bursa Yalova’da yurt gezisi yaparken  kalabalığın içerisinden yaşlı bir kadın yanına ulaşır ve şöyle seslenir:

---Oğlum Mustafa,ben Selanik’ten ev komşunuz falan teyzenim,beni tanıdın mı?

Gazi,kadını hatırlar ve sorar:

----Benden ne istiyorsun?Yaşlı kadın:

---Sana bir şikayetim var Mustafa!Benim oğlum işsiz.Devlet Demir İşletmeleri(Devlet Demir Yolları)nin

müdürünün yanına vardım.Seni, Selanik’ten tanıdığımı söyledim ama benim oğlumu işe almadı.Oğluma, senden iş istiyorum.

Gazi,kadına baktı ve şöyle konuştu:

---Demek, beni tanıdığını ,Selanik’ten komşu olduğumuzu söylediğin halde,  müdür,senin oğlunu işe almadı mı?Kadın heyecanla:

--Almadı Mustafa’m ,almadı oğlum…

Bu cevap üzerine  Gazi,yanındaki devlet erkanına baktı.Devrin Başbakanı İsmet İnönü,bir başka bakan,Bursa Valisi ,yüksek rütbeli subaylar,üstdüzey bürokratlar ,diğer yetkililer…Gazi,herkesin duyacağı yüksek bir sesle ve mutlu bir şekilde şu cevabı verdi:

--Afferin o müdüre!Benim ismime rağmen, oğlunu işe almamış,iyi ki de almamış.Beyler!Cumhuriyet idaresinden beklediğim işte budur:liyakat.Adama göre iş değil,işe göre adam…                                   (Gazi Mustafa Kemal 1934 yılında Soyadı Kanunu ile Atatürk soyadını almıştır.)

1.dalkavuklar çok tehlikelidir. Her devirde her zaman bu tip yalakalar vardır.Yöneticilerimiz bunlara çok dikkat etmelidir.Yakın çalışma arkadaşlarını seçerken sorup soruşturmalıdır.Bir karar verirken çok yönlü araştırmalıdır.Bu hususlara dikkat edilmezse  dalkavuklar,kendi çıkarları için her türlü yalakalığı yaparlar,torpille, liyakatı ortadan kaldırırlar,neticede toplumdaki adalet duygusunu zedelerler.Böylece, halkın yöneticilere güven duygusu sarsılır.Vatandaş kanuni hakkı olan konularda bile torpil arama kaygısına düşer ki en kötü durum da budur.                                                       

2.dalkavuklar tehlikesizdir, çünkü herkes onların dalkavuk olduğunu bilir.Bu dalkavuklar tarihte kalmıştır. Kimseye zararları olmaz.Sizleri biraz olsun güldürmek amacıyla onlardan da birkaç örnek vereyim:

FİLOZOF ve DALKAVUK

Bir filozof ile dalkavuk konuşuyormuş.Filozof ne derse dalkavuk onu tasdik ediyormuş.Nihayetinde sabrı tükenen filozof haykırmış:

--Birader hiç olmazsa bir kez olsun,dediğime itiraz et de iki kişi olduğumuzu anlayalım!

                                                                                                                                                                           DEVLET ADAMI ve DALKAVUK

Önemli mevkide bulunan devlet adamı dalkavuğun birine:

---Sıfır nedir? Diye sormuş.Cevap tam beklenildiği gibi olmuş:

---Sizin huzurunuzda ben!..

PADİŞAH ve DALKAVUK

Padişahın biri patlıcan yemeğini çok sevmezmiş.Bir gün yemekte:

--Şu patlıcan ne güzel sebzedir,demiş.

Dalkavuk hemen:

--Haklısınız Sultanım,bu patlıcan öylesine lezzetlidir ki kırk çeşit yemeği olur;tatlısı olur,dolması,kurutu,karnıyarığı,turşusu olur,diye methiye düzmüş.Derken birkaç gün sonra yemekte patlıcan varmış.Padişah da o gün de tersinden kalkmış,öfkeyle:

---Ne bu yahu!Yine patlıcan,yine patlıcan…Bari bir şeye de benzese!..

Dalkavuk hemen konuşmaya başlamış:

---Yaa!Evet Sultanım,çok haklısınız.Zaten kara kuru bir şey,tadı yok,kekremsi,yemeği yemek değil;tatlısı tatlı değil…Turşusu turşu değil…Dolması dolma değil…

Padişah dalkavuğa dönerek:

---Sana da bir şeyler oluyor!Daha iki gün önce patlıcanı öve öve göklere çıkarıyordun.Bugün de yerin dibine batırıyorsun! Deyince dalkavuk hemen atılmış:

---Aman Sultanım!.. Ben sizin dalkavuğunuzum,patlıcanın değil!..

Cumhuriyetin ilanından ğünümüze kadar  zaman zaman adaletsizlikler,haksızlıklar,mağduriyetler yaşanmıştır.Ancak ,adalete ve liyakate en büyük kötülüğü FETÖ yapmıştır.Hem de tertemiz ,masum insanların dini duygularını istismar ederek bunları yapmıştır.Kul hakkı yenmiştir.Allah katında en büyük günahtır.Bütün sınavlarda ;KPSS,ÖSS(YGS),ÖYS,ALES, TUS,YDS,LGS ,Askeri lise sınavları,Polis koleji sınavları ve mülakatlarda cemaat mensupları adalet ve liyakata bakılmaksızın devletin kadrolarına yerleştirilmiştir.Yüzbinlerce öğrenci, istemedikleri tercihlere girerek mağdur edilmiştir.Bu mağduriyetin şimdi telafisi de mümkün değildir.Devletin mevki ve makamları, liyakatsiz cemaat mensuplarından dolayı tarafsızlığını kaybetmiştir.Cemaat mensupları devlet kadrolarını ele geçirmek için dürüst,liyakatli kişilere kumpaslar kurmuşlardır. Bu kumpaslar neticesinde birçok liyakatli vatan evladı ceza evlerine düşmüş, aileleri mağdur olmuş ;hatta ölenler olmuştur.15 Temmuz hain, kanlı darbe girişimiyle devletimiz çok büyük bir tehlike atlatmıştır.Çok şükür Cumhurbaşkanımızın,cesareti, dirayeti ve halkımızın demokrasiye sahip çıkmasıyla,  vatan hainleri başarısız olmuşlardır. Elebaşlarının birçoğu yurt dışına kaçarak hainliklerine devam etmektedir.Yurtiçindeki mensupları yargılanarak gereken cezalar verilmektedir.Devletimizin kurumlarında tespit edilen FETÖ mensuplarının yargılamaları devam etmektedir. Devletin bütün kurumlarında kripto FETÖ’cülerin gizlendikleri bilinmektedir.Her gün FETÖ’ye yönelik yeni yeni operasyonlar yapılmaktadır. Dileğimiz suçluların en ağır şekilde  cezalandırılmasıdır.Açığa alınıp dosyaları incelenen kişilerden de suçsuz olanların ,görevlerine en kısa sürede dönmeleridir.Mağduriyetlerinin önlemesidir. Bu konu çok önemlidir.Çünkü, ‘’Cumhuriyet,kimsesizlerin kimsesidir.’’diyor Atatürk.                                                                                                                Yöneticilerimiz  bunu unutmamalıdır:’’

Yaşadığımız bu acı olaylardan devletimiz,yöneticilerimiz, ders çıkararak hiçbir cemaatin,tarikatın devlette kadrolaşmasına izin vermemelidir.Cemaatler ve tarikatlar Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından  tarafsızca denetlenmelidir.Asli görevleri dışında faaliyet gösterenler kapatılmalıdır.Devletimizin kadroları liyakatli ve sadakatli kişilere teslim edilmelidir.Yöneticilerimiz adaletle hükmetmelidir.

Dünyadaki  koronavirüs salgınından dolayı, hepimiz büyük ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşamaktayız.Sevdiklerimizi kaybetmekteyiz. Koranavürüs aşılaması ülkemizde başladığı için çok mutluyuz. Dileğimiz, en kısa zamanda bütün vatandaşlarımızın aşılanmasıdır.Yerli ,milli aşımızın bulunmasıdır.Bulaş tehlikesi devam ettiği için,hem kendimizi hem başkalarını koronavirüsten korumak için, lütfen maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyalım.                                                                                                                                                          Gücümüz yetiyorsa, konu komşumuza ,darda olanlara  maddi bakımdan yardım eldim.Birlik ve beraberlik içinde, birbirimizi severek,sayarak ve sevinçlerimizi, acılarımızı paylaşarak  bu zorlukları aşacağımıza yürekten inanıyorum.Rabbi’mden, bütün dünya ülkeleri ile birlikte, ülkemizin de  en kısa zamanda normal hayata dönmesini  niyaz ediyorum. ALLAH,devletimize ,milletimize zeval vermesin…

Yaşasın Türk milleti, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Harun Çitil Arşivi