Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Akdeniz Oyunları, Dik Duramayışımız Ve Gezi Parkında Sınıfta Kalanlar

Yunanistan 1823 yılından evveliyatında avrupanın baskısı ile her ayaklandığında hem avrupadan ve hemde Osmanlıdan para alarak isyandan vazgeçen ve gene avrupanın Osmanlıya düşmanlığı sayesinde devlet olan ve asla kendi başına devlet kuramayan Rumları Yunanistan ismi ile antik yunanın mirasçısı ilan ederek, onu avrupanın ebedi olarak beslemesini temin edenler, şimdi ne düşünüyorlar acaba demekten insan kendini alamıyor. İşte avrupanın sırtındaki kambur olan Yunanistan isimli sahte devlet üst üste palikaryalığını göstererek cimri almanlar dahil avrupayı soymağa devam ederken, bu kadar yardıma rağmen iflas ettiğinden Akdeniz oyunlarının yapılması işi Türkiye ye verilmiştir. Daima büyük ve kahraman bir millet olan aziz ve necip Türk milleti kısa zamanda bir olimpiyat köyü görünüşünü arz eden spor tesislerini  hazırlayıp oyunlara yetiştirmiş ve eskinin hasta adamı olmadığını dosta ve düşmana göstermiştir. Buraya kadar olan kısım hükümetimizin başarısıdır. Aksini iddia etmek abesle iştigal olur.

  Bu kadar para ve emek harcanarak hazırlanan bu tesislerde yapılacak oyunların açılış programında her ülke kendi bayrağı ile arz-ı endam etti. Bu geçişler sırasında, hükümetimizin ve başbakanımızın daima dik durduğunu söyleyenler ve  aziz Türk milletinin en büyük meselesinde dik durulmadığını görmüş oldular ve kendi kanlarından olanlara bakışlarının yanlışlığı da bu vesile ile ortaya çıkmıştır. Başbakanın bizzat Güneysu ilçesi belediye başkanının çıkarttığı nüfus kayıtları ile oğuzların Çepni boyundan olduğunu öğrenmiş olduk. Oğuz boyu bir Türk olan sayın başbakanımız hem ak partinin genel kurulunda dedelerinden itibaren ingilizin parası ile aziz Türk milletine ihanet eden barzaniyi , kendisine ağabey diyen Kırgız cumhurbaşkanından önce kürsüye davet ederek , islamın emrettiği yakınlık derecesine itibar etmemiş ve Kıbrıs Rum kesiminin bize o kadar kötülüğü ve düşmanlığı üzerine Kıbrıs adasının tek temsilcisi gibi bayrak sallayarak geçişi ve bu geçiş te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin olmaması veya daha açık ifade ile çağırılmamış olması, bizim kıbrısın tek resmi temsilcisi olarak Rumları gördüğümüzü ve kendi kardeşlerimizin ve bizim kanımızla kurduğumuz KKTC nin bizzat bizim tarafımızdan tanınmadığını göstermiştir. Siz istediğiniz kadar kıbrısa yol yapınız, istediğiniz kadar su götürünüz, bunlar Akdeniz oyunlarında kendi kalemize attığımız gölün yanında hiç kalmıştır.. Hükümetin ve sayın başbakanın Filistin meselesinde dik durduğunu söyleyenlerin bizzat bizden başka hiç kimseyi ilgilendirmediğini gördüğümüz milli meselelerimizde dik durmadıklarını müşahade etmiş bulunmaktayız ve bunlar bize acı vermektedir.

  Akdeniz oyunlarında ki telgraflar ve konuşmalar içinde sayın cumhurbaşkanımızın ve spor bakanımızın ve başbakanımızın konuşmaları ile oyunların başkanı sayın Addavinin konuşmaları millet olarak ruhumuzu okşamıştır. Akdeniz coğrafyasında Ayyıldız desenli bayrakların çokluğu ile ayrıca ihtifar ettik. Bu bayraklar aziz Türk milletinin büyük kahramanlığının, cömertliğinin ve Alicenaplığının o coğrafyalarda ve Müslüman kardeşlerimizin gönlünde bıraktığımız aziz hatıralarımız olarak tecessüs etmiştir.

   Üstünde çokça laf konuşulan, fakat kısacası vatan hainliği diyebileceğimiz kalkışmanın bu yönünü yazmak istedim. Gezi parkı içindeki çapulculara sonraları katılan ve dört büyük futbol takımının taraftarları olduklarını sıkılmadan beyan edenler bu takımları kuranlara ve onları destekleyenlere büyük iftira etmişlerdir. Bunlardan en acı vereni ise çarşı gurubu olarak bilinen ve İstanbulu gündüz gözü ile yakıp yıkanları seyreden, fakat karşı takımdan bir kişiyi ellerine geçirdiklerinde parçalamak isteyen bu güya yiğit insanların bir kısmının tutuklanacak kadar Türk milletine hakaret edenler ile iç içe olması düşündürücüdür. Beşiktaş kulübünün kurucusu Rahmetli Kafkas kökenli Mehmet Fetgerey Şeneu beg dir. Bu kulübe kafkasyayı ve kafkasyanın hürriyet özlemini temsil eden kartal resmini koymasının sebebi ise vatanının bir gün hürriyetini görme arzusu idi. Osmanlı devletinin son günlerinde bir çok kitap yazmış ve bunlardan biriside kadınlara jimnastik dersleri kitabıdır. Kendisini Türk devletine ve ayrılmaz bir parçası oldukları Türk milletinin varlığına adayan bu insanların kurmuş olduğu bir takımın, gezi parkı çapulcuları ile aynı kefede olması bu aziz insanın ruhunu incitmiştir.

  Karadenizin yiğit insanları olan Trabzonlular ile ilgili olarak takımın açıklamasını diğer üç takımdan da bekliyoruz. Aksi halde kökü dışarıda olan spor dallarından birisinin temsilcileri olarak hatıralarımızda kötü izler ile yaşayacaklardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulbaki GÜNIŞIĞI Arşivi