307 yıl önce kurulan “İngiliz Birleşik Krallığı” dört ülkeden oluşuyor. Bu ülkeler; İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dır. İskoçya'nın başkenti Edinburg, yüzölçümü 1,9 Milyon km2, nüfusu 5,5 milyondur. İskoçya'da, kişi başına düşen milli gelir ise 39.680 Dolardır.

İskoçların büyük bir bölümü uzun yıllardan beri Birleşik Krallıktan ayrılarak tam bağımsız bir ülke kurmak istiyor. Ayrılıkçı İskoçlar geçen hafta yapılan referandumu kazanabilselerdi bağımsızlık arzularını gerçekleştirmiş olacaklardı. Ama ayrılıkçıların isteği olmadı. Sandıktan hayır oyu çıktı. Halkın % 51’i Birleşik Krallıktan ayrılmak istemedi.

Umut edelim ki bizim ayrılıkçılar İskoçlardan ders almış olsunlar. Bu şapşallarda ders alacak beyin ne gezer. Buna rağmen “Avrupa’nın göbeğinde, fert başına düşen milli geliri 40.000 Dolar olan bir ülke bağımsızlığı istemezken siz hangi akla uyarak bağımsızlık istersiniz a şapşallar” diye sormak gerek diye düşünüyorum.

OKUL YAKAN HAİNLER

PKK Doğu ve Güneydoğu’da bir yandan yasa dışı okullar açıyor diğer taraftan Devletin okullarını bir bir yakıyor. Yanan okul sayısının 30’u aştığı söyleniyor. PKK biliyor ki eğitimli insanlardan kendisine yar olmaz. Eğitimli insan kul ve köle olmayacaktır. Alçaklar bu yüzden önüne gelen okulu yakıp yıkıyorlar. Okulsuz kalan zavallı Kürt çocukları istemeseler de dağın yolunu tutmak zorunda kalıyorlar.

Ama nedense bu duruma kimse müdahale etmiyor. Bakıyorsunuz herkes suskun, kimse gıkını çıkarmıyor, kimse bir kelime konuşmuyor. Devlet de iktidar da yürek soğutacak bir açıklama yapmıyor. PKK’nın yaptığı bence açıkça meydan okuma. ‘İstediğimi yaparım, okul da açarım, vergi de alırım’ mesajını veriyor. Çözüm süreciyle birlikte PKK kendi yasalarını kendi koyuyor. Adı konulmadan özerk bölge oluşturuluyor. Önce fiili durum yaratılıyor, ardından yasal düzenleme gerçekleştiriliyor.

Adını kimse söylemek istemiyor ama PKK’nın eylemlerine baktığımızda resmen bir bölünme süreci yaşandığını görüyoruz. Avrupa’nın göbeğindeki İskoçlar İngiltere’den ayrılmayı göze alamazken bizim dağ çakalları “çözüm” adı altında koşar adım “çözülmeye” gidiyorlar. Dağdaki çakallardan farklı bir şey beklemek elbette ahmaklık olur.

BESLE KARGAYI OYSUN GÖZÜNÜ

“PKK gibi IŞİD gibi acımasız örgütlerin kuruluşu nasıl gerçekleşmiştir” diye hiç düşündünüz mü? Elbette düşünmüşsünüzdür. Ama eminim ki doğru cevabı benim gibi sizlerde bulamamışsınızdır. Ankara da üniversite okuyan Abdullah Öcalan; “Şehirde canım sıkıldı dağa çıkıp bir silahlı örgüt kurayım” diyerek PKK’yı kurmadı herhalde. Herhalde diğer silahlı örgütlerde bu mantıkla kurulmamıştır. PKK’yı kim/kimlerin kudurduğunu bilmiyoruz ama yıllarca Suriye’nin beslediğini gayet iyi biliyoruz. IŞİD hakkında ise maalesef ciddi bir bilgiye sahip değiliz. İyi çocuklar olmadıklarını elbette biliyoruz. Önlerine hangi milletten hangi mezhepten insan çıkarsa çıksın acımasızca katleden bu kana susamış canilerin iyi olması mümkün olabilir mi? Tüm bu yaşananlardan sonra aklı başında birisi; “Bu çocuklar bizden, onlar çok iyi çocuklar” diyebilir mi? Bence diyemezler. Bir dönem Suriye’nin PKK’yı beslediğini biliyoruz. Peki, IŞİD denilen bu canileri kim veya kimler besledi acaba? Şimdilik bu bilinmiyor. Bir gün elbette ortaya çıkacaktır. Elbette herkes kendine yakışanı yapacaktır. Kış Kışlığını, P…P… luğunu yaparken Karga da Kargalığını yapıp kendisini besleyenlerin gözünü mutlaka oyacaktır. Bekleyip göreceğiz.

Lise ve dengi okullarda başörtüsü yasağı yapılan bir yönetmelik değişikliği ile kaldırıldı. Bundan böyle Orta Öğretim Kurumlarında okuyan öğrenciler başlarını örtebilecekler. Böylece bir zulüm daha sonlanmış oldu. Bu zulmü sonlandıranları alkışlıyorum. Gerekçesi ne olursa olsun “Zulüm” yapmamak gerekiyor. Çünkü yapanın kesesine kalmıyor. Cenab-ı Mevla zulüm yapanların başına başka bir zalim getirerek kendilerine misliyle zulmettiriyor.