Başörtüsü ve MHP

Çarşamba günü Aksu Tv’de yayınlanan “Artı-Eksi” programında Sayın Serdar Erdoğanyılmaz’la “Demokratikleşme Paketi”nin en önemli maddelerinden olan kamudaki başörtüsü yasağının kaldırılması üzerine konuştuk.

Malum, muhafazakar kesime yıllardır baskı politikası olarak uygulanan başörtüsü yasağı 8 Ekim 2013 Salı günü Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikle resmen sona erdi.

Utanç veren bir uygulama daha Ak Parti Hükümeti marifetiyle tarihin çöplüğündeki yerini aldı.

Gerçi CHP çoktan Danıştay’ın yolunu tuttu ama işin mahkemeyle alakası yok. Zaten başörtüsünü yasaklayan bir kanun yok!

Birileri öyle istiyor diye sürüp giden ve kimsenin çözmek için yanaşmaya cesaret edemediği bir saçmalıktı sadece!

Dahası bu işin geri dönüşü yok!

***

“Başörtüsü” denince akla ne gelir?

Tel örgüler arakasından asker evlatlarının yemin törenini izleyen anneler gelir!

Baskı, zulüm, zorbalık, işkence ve psikolojik baskı gelir!

Otobüslere doldurularak şehir dışına bırakılan başı örtülü yavrular gelir!

Ağlaya ağlaya başörtüsünü çözerek üniversiteye giren öğrenciler gelir!

Önlerine kattıkları başörtülü öğrencileri coplarla kovalayan polisler gelir!

Öğrencilerin başörtüsünü çekerek alan kadın polisler gelir!

Baskıcı ve faşizan laik kesim gelir!

Chp gelir!

“İkna Odaları”nın mucidi Chp’li Nur Serter gelir!

Bülent Ecevit’in TBMM’nin duvarlarında yankılanan “Bu kadına haddini bildirin” sesi gelir!

Sırf başörtüsü ile meclise gelerek sisteme kafa tutma cesareti gösterdiği için milletvekilliğinden, hatta vatandaşlıktan bile azledilerek haddi bildirilen Merve Kavakçı gelir.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül uçaktan inerken Hayrunnisa Gül ile karşılaşmamak için sağa sola kaçışan komutan(cık)lar gelir.

***

Bu gün kamuda başörtüsü sorunu ortadan kalktıysa, o gün Merve Kavakçı’ya, yüzde 22 oy almış DSP tarafından had bildirilirken kös kös oturan yüzde 43 (MHP %18, ANAP %13, DYP %12) sayesinde değil, Kavakçı’nın gösterdiği o cesareti, o iradeyi gösterenler sayesindedir.

28 Şubat’ın tüm despotluğuyla hüküm sürdüğü günlerde başörtüsüyle meclise giren Merve Kavakçı yasağın sona ermesi noktasında o gün önemli bir çığır açmıştır.

***

Evet o gün, “Artı-Eksi”de bunları dile getirdim. Dedim ki: “1999 Genel Seçimleri’nde Nesrin Ünal’ı başörtülü aday olarak gösterip seçim propağandasını başörtüsünü çözeceği vaatleriyle yapan MHP, meclisin açıldığı gün yemin törenine Nesrin Ünal başını açtırarak gelmeseydi, Nesrin Ünal da başı kapalı olarak gelip Merve Kavakçı’ya destek verseydi (dolayısı ile de MHP), başörtüsü sorunu o zamandan çözülecekti.” dedim.

Devamla; “Yine aynı mecliste ANASAOL-ME Hükümeti marifetiyle 28 Şubat darbesinin kararları fiiliyata geçerken, Kur’an öğreniminin 12 yaş üzerine çıkarılması kanunu çıkarılırken, kanuna karşı olan Fazilet Partililer’le kanunu geçirmeye çalışan MHP’liler kavga ettiler.” dedim.

 

Var mı bütün bunlarda bir saptırma, yanlışlık?

Hayır!

MHP Tabanı da bütün bu yaşananlara tepki gösterdi mi?

Evet!

***

O seçimlerde MHP’ye oy vermiş bir insan olarak bunları dile getirince, programı izleyen MHP’li bir vatandaşımız hemen İl Başkanı Sayın Mustafa Bastırmacı’yı arıyor. Sayın Bastırmacı (Tanıdığım en nazik, en beyefendi ve en kibar insanlardan biri!) yayını izlemediği için sadece kendisine anlatılanlardan yola çıkarak Aksu Tv’yi arıyor.

Tabi bunun üzerine (program esnasında) durumu özetleyerek söylediğim sözlerin arkasında olduğumu belirttim.

Yine arkasındayım!

***

Peki her eleştirilen parti yetkilisinin, ya da milletvekilinin, yahut bürokratın, yayın organına ya da eleştiri getiren şahısa müdahale etmesi gerekir mi?

Yahut doğru mu?

Bakın “ELEŞTİRİ”den bahsediyorum!

İnsanlar neden eleştirilere açık değiller?

Geçmişte yaşananların bir gün karşılarına dikileceğini neden hesap etmezler? Neden kendilerine bakmayıp eleştirene kızarlar?

Geçenlerde bazı polislerin davranışlarını eleştiren bir yazı yazmıştım. Sayın Emniyet Müdürü arayıp kızmadı, teşekkür etti.

Doğru olanı budur. 

Yazılarımda, programlarda Ak Parti’yi eleştirdim, CHP’yi eleştirdim…

Yine eleştireceğim, icap ederse yerin dibine sokacağım.

Peki MHP eleştiriden münezzeh mi?

(….?)

O halde aynı olgunluğu bekleyerek elbette MHP’yi de eleştireceğim.

Kaldı ki yukarıda anlattığım konularda MHP tabanı da zaten banimle aynı fikirdedir.

Kısacası MHP tabanı bu gün Ak Parti’nin “Demokratikleşme Paketi”nde yer alan, kamuda başörtüsüne özgürlük getiren maddesini desteklese de ne yazık ki MHP’nin parti olarak bu konudaki karnesinde “kırık not” çok!

***

Yazının sonuna gelirken;

Kalbi İslamiyet’in yeryüzüne hakim olması için atan, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü noktasında en küçük bir tereddüt yaşamayan, art niyetli düşünmeyen, ay yıldızlı al bayrağımızla hiçbir hesabı olmayan bütün Müslümanların Mübarek Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum.

Bu bayram “bayram” olsun. Yeryüzüne barış ve kardeşlik hakim olsun. Çocuklar ağlamasın, kazalar olmasın, insanlar ölmesin.

Sevgiyle kalın…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Veli KARALAR Arşivi