Abdulbaki GÜNIŞIĞI
Bre Hasandan Heyyo Hasana Debreli Hasan
Anadolu dışındaki yurt topraklarının büyük kısmı daha elimizde iken, söylenen Türkü ve ağıtlar haberleşme imkanlarının olmadığı o yıllarda tek millet olmanın ne demek olduğunu ispatlar gibi hiç tahmin edilemeyen yerlerde söylenmiş ve seslendirilmiştir.
1890 lı yıllarda gençliğini yaşadığını tahmin ettiğimiz dramalı hasan o hercümerç yıllarında gençliğini yaşamış. Yaşadığı kötü günlere isyan ile kendince doğru olanı yapar iken,halk tarafından sahiplenilmiştir. Aynı yıllarda benzer bir hayatı Çakırcalı efenin de yaşadığı söylenir. Her iki efenin, çetenin veya o günkü devlet tabiri ile eşkıyanın hayatları bir birine benzer şekilde olmuştur. Kurtuluş mücadalemiz yıllarında bu kendi başına buyruk bir çok zeybek, efe kurulan ilk silahlı mücadele birliklerimiz olmuş ve cephelerde vatan için can vermişlerdir.
Hayatlarında ve ölümlerinde bıraktıkları tesir ile haklarında şiirler ve Türküler bestelenmiş bu insanlardan konumuz olan Dramalı hasan beydir. Zenginden alıp fakire vermek ile ün kazanan dramalı hasan uzun yıllar dağlarda yaşamış, hapis yatmış ve mübadele yıllarında takipten kurtularak Türkiyeye sığınmağa muvaffak olmuştur. Torunlarınınmaraş ta yaşadığını bizzat dramalı hasan dedemizdir dedikleri için biliyorum.
Buraya kadar dramalı hasan hakkında kısa bir bilgi vermek istedim. Hayatı hakkında bir çok bilgi bulunan ve asıl konumuz olan urfa ile bir ilgisi bulunmayan bu hasan beyin, arkasından bestelenen Türkünün, hem söz ve hem müzik bakımından nerede ise aynı olan seslendirilmesi insana Türk kültürünün kısa zaman içinde ne kadar yol alabileceğini gösteriyor. Tıpkı Azerbaycan ve Türkistanınbir çok yerinde köroğlunun ve Nasrettin hocanın makam mezarlarının olması ve bu insanların oralı olduğuna inanılması gibi. Her iki değerimizin bütün Türk coğrafyasında tanınması ne kadar kültür birliği ve yayılmasının hızlı olduğunu gösterir iken, hakkında bestelenen bir Türkünün, anadoluyubaştan başa geçerek urfamızda bir urfa Türküsü olarak seslendirilmesi önemlidir.
Nabi gibi Türkçenin öz dedesinin yaşadığı yer olan urfamistanbulda bestelenen veya sözleri yazılan bir çok gazel ve Türküyü yıllarca urfa Türküsü gibi söyleyen ve sıra gecelerinde yeni nesillere aktaran önemli bir kültür merkezimizdir. Urfa sıra gecelerinde söylenen Türkülerin sınırları musul vilayetimizden başlar, Azerbaycan ve balkanlara kadar ulaşır. İstanbulda hazin bir hayat yaşayan nezihe hanımın güfteleri urfamızda gazel olarak ağızdan ağıza seslendirilir. Bu seslendirenler belki de bu sözlerin sahipleri hakkında bilgi sahibi bile olmadıkları gibi bu sözleri urfaya ait kabul ettiklerini de düşünüyorum.
Urfa bir çok ilin Türküsünü ve hatta bestelenmiş gayet güzel şarkılarını kendi lehçesi ile sıra gecelerinde seslendirir iken, kendi özünden çıkarmış gibi sahiplenir. Drama köprüsü Türküsünde ise sözlerde biraz değişiklik yapılmış ve balkan coğrafyası hakkında bilgi sahibi olunmadığından olsa gerek drama köprüsü Türküsündeki drama adı demir köprüsü olarak değiştirilmiştir. At martini bre debreli hasan ağzı bir balkan ağzı iken, bu sözler at martini heyyo hasan olarak urfa ağzı ile değiştirilmiştir. Bre farsça bir söz iken, heyyo veya hayo aynı manada kardaş, arkadaş, candan manasında böyle Arapçadan alınarak seslendirilmiştir.
Anadoluda yerleşen oğuz ve kıpçak boylu Türklerin buradan fetihler ile balkanlara geçmesi, aradan geçen yüzlerce sene içinde her iki coğrafyada farklı kültürler gibi gelişmesine rağmen, bağın kopmadığı ve burada söylenen Türkülerin oralarda, balkanlarda bestelenen Türkülerin Anadolu da söylendiği ve kabullenildiği Türk milletinin söz ve beste birliğini gösteren güzel bir delildir. Balkanlara yüreği yanan, oradaki yiğitlere sahip çıkan Anadolu Türkü içinde Urfa’m ayrı bir yere sahiptir.
Bu çeşitlilik içindeki bütünlüğü bütün doğu ve güneydoğu Türkmenlerinin beste ve güftelerinde görmek mümkündür. Bu birliktelik ve bir olmak bize geleceğimize dair güzel ümitler vaad etmektedir.
Bu Türküyü ilk olarak merhum Arif Şentürk ağabeyimizden ve arkasından Urfa’mızın davudi sesli merhum ağabeyimiz kazancı Bedih beyden dinlemenizi tavsiye ederim.
Türküsünü bre diye söyleyenlere de, heyyo diye söyleyenlerede selamlar olsun. Vesselam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.