Dr. Mustafa Coşkun Kale
BU ŞEHİRDEN BİR DE, "GARAKİNNİ" GELDİ GEÇTİ...
Allah rahmet eylesin asıl adı Mehmet olan Garakinni, Göksunumuzun en eşli kabilesi olarak bilinen "Yonuzlar" (Peltek) sülâlesinin bir mensubudur.
O'nun Garakinni adı da, Garakinni adıyla efsaneleşmiş bir yiğit adamın adından alınma. Memmed Emmi'yi de, çoçukluğundan beri o yiğide benzetmişler ve Göksun'lu tarafından Garakinni lâkabı verilmiş. Garakinli dedin mi lâkabı hep Memed adından önce gelir.
Çoğumuzun gençlik ve çocukluk yılların da, meydan da iri gövdesi, gür sesiyle dikkat çeken bu babacan adam kim di ?
Garakinni, 1.90'nın üzerin de, çok yakışıklı, boyu gibi yüreği de gocaman, iri-yarı bir adamdı.
O, tamı tamına katıksız bir yiğit olarak bilinirdi. 37 vasıf da topladığı delikanlılık için; "vurmak delikanlılık da 37 nci sıraya gelir" derdi.
"Bir insanın yüreğin de ne kadar sevgi varsa o, o kadar yiğittir "diyen de yine bizim Garakinni'mizdi.
O'nun dile getirdiği delikanlılık da; sevgi ve merhamet hep baş sıradaydı. Küçüklere sevgi, büyüklere sayğı, muhtaçlara yardım, utanma duygusu, sabır, öfkesine hakim olma, başkasının ırz ve namusuna sayğı, iffetine dil uzatmama, hak yememe güvenilir olma, düşmanını bile sırtından vurmama, dedikoduya kulak vermeme gibi saydığı tüm özellikleri üzerinde taşıyan biriydi O...
O'nu tanıyanların "doğrudur, rahmetli Garakinni öyle bir adamdı !" diye şahadet ettikleri adam da yine Garakinni'ydi.
"Sevgi kazanın, nefreti değil " diyen de şüphesiz yine O güzel adamdı.
Asker öncesin de çok sevdiği şöforluğu, askerde geliştirerek Göksunumuzun şöforluk mesleğinde de 'eskilerinden' sayılırdı. Mesleğini icra ettiği dönemlerde de gün hükmüne göre de cebinde parası eksik olmayan biriydi O...
İyilik yapmayı çok seven bu yukâ yürekli adam, kolay kolay da kimseyi de boş çevirmezdi. Öküzü ölene öküz, eşini kaybeden fukaraya da eş alma gayretin de olan yine bizim o Garakinni'mizdi.
Dolu dolu özelliklere sahip bu güzel adamın, Uzun kış mevsimi nedeniyle sportif özellik taşıyan ve çoğu Göksunlu da mevcut, tazıyla tavşan avı merakı Garakinni'de de vardı.
Bir şenlik havasın da tatlı bir rekabet içinde süren tazılı tavşan avları günün konusu, gündemin de hep tâ kendisi olurdu. O'nun 'Gara Tazı'sı da hiç dilden düşmeyen meşhur Göksun Tazılarından biriydi. Hatta O'nun Gara Tazısı'nın Göksun da birincilik aldığı bile söylenir.
Hayatın tüm cilvelerini görmüş geçirmiş olan bu mangal yürekli adamın, talihsiz bir kamyon kazası sonucu epeyce bir süre mapus yatmışlığı da var.
Çocukluğumdan beri hep merak ettiğim Garakinni, bir zamanlar Hükümet Konağı önün de rahmetli Erzurum Sülemen (Erzurum) dayı ile simsarlık da yaptı. İki güzel adam o zaman da birlikteydi yani...
Parası olmayan yolcular için, şöfora "para alma hâ !" diye tembihat da bulunan gönül zenginlerimizden biriydi onlar...
Sonraları opel bir araba ile taksicilik yapan Garakinni, Maraş'a giderken Püren Mevkinde trafik kazasında vefat ettiğini duymuş, üzülmüştüm...
Bir zamanların barış, huzur ve gönlü yukâ insanların doldurduğu Göksunumuz da, yaprak dökümü gibi bir yiğit daha toprağa verilmişti.
Sizleri yazmanın zor olduğunu iyi biliyorum Memmed Emmi. Bildiğim bir şey daha var ki; Göksun'u Göksun yapan siz gönlü yüceleri, Boyraz Sabrileri, Şâvkı Be'leri de yazmadan olmazdı. Şüphesiz bunda yeni nesillerin sizleri tanıma ögrenme hakkını gözetmek de vardı.
Söylemeye gerek yoktur amma; insan olmanın, yiğitliğin 37 kuralını bizlere tavsiye eden bu adamı ismiyle yaşatmak için Köprübaşı Mahallemiz de bir sokağa "GARAKİNLİ" adı sanırım iyi yakışır...
Hemde sokak başına okunacak şekilde O'nun öğretisi 37 kuralını da asarak...
Eyy Goca Gösünün Garakinni'si !
Şehir seni unutmadı, unutamaz da;
adın geçtikçe Şehrin, hep rahmetle anmakta seni şimdi...
Mekanın cennet olsun,
Gönü güzel goca yürekli adam !
Dr. Mustafa Coşkun KALE'nin,
Henüz yayımlanmamış,
"Küçük Türkiye'm GÖKSUN" adlı eserinden.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.