Veli KARALAR
Chp ve Abdest!
Kemal Kılıçdaroğlu, Ak Parti’nin seçim afişlerinde (Abdestim yok ama neyse)(!!) Ecevit’i ABD Başkanı Bill Clinton’ın karşısında esas duruşta gösteren resmi ile Tayyip Edoğan’ın yine ABD Başkanı Barack Obama’ya “talimat verir gibi” çıkan resimlerini kullanmasına çok bozulmuş.
Hatta ilk miting yeri Samsun’dan seslenmiş. Demiş ki; “Ecevit’in adını ağzına almadan önce abdest al.”
İşin aslı “bozulma” falan değil de; “Ecevitçiler’den oy kapma” siyaseti diyelim biz ona…
***
Nerden “ne” kaparsa kapsın...
Ama bir taraftan da Zonguldak’ta, Ecevit’i zehirlemekle itham edilen “Ergenekon Terör Örgütü sanığı Mehmet Haberal”ı milletvekili adayı gösteriyor.
Yani karmaşık bir durum vesselam.
Hadi karmaşıklığa “normal” diyelim biz.
Ama abdest falan n’oluyor.. ne iş?
Ne ki bu adam? Türbe mi.. yatır mı.. ermişlerden mi.. kırklardan mı?? Bu “kutsiyet” nereden geliyor. Yoksa merhumun “Ehlibeyt”le falan bizim bilmediğimiz bir bağlantısı mı vardı?
Yani “abdestsiz ağzına alma” deyince...
Abdest den söz açılmışken hazır, size çok süper bir hikaye anlatmak istiyorum.
Abdestin ne demek olduğunu bilmeden uluorta konuşanlar anlasın hem..!
***
Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Öztürk’ün anlattığına göre olay hikaye değil tamamen gerçek.
‘1960’lardan sonra CHP’liler oy istemek için milleti yavaş yavaş adam yerine koymaya başlarlar. Karşılarında Adalet Partisi ve Süleyman Demirel gibi bir politikacı olunca.. Mecbur kalmışlar milletin ayağına gitmeye!
Karadeniz tarafları…
Bizim CHP’liler heyet halinde köyleri geziyorlar. O sırada o köylerden birinde, eli öpülesi yaşlı bir teyze köy çeşmesinden bakracını doldurmuş birazda uzak olan evine su götürüyor.
Kaçırırlar mı..?
Bir CHP’li koşmuş hemen yaşlı teyzenin bakracını kapmış elinden. Taşımış heyet teyzenin suyunu merdivenlerin dibine kadar. Bu arada teyzede, kendisine yardım eden adamlara bir teşekkür bir minnet, bir hayır dua…
Ee, merakta etmiş teyzeceğiz tabi kendisine yardım eden yardımsever(!) insanları. Sormuş; “Evladım siz kimsiniz, necisiniz, kimlerdensiniz ?”
Heyette bulunanlar; “Teyze biz siyasetçiyiz.” demişler.
Bunun üzerine teyzenin merakı iyice artmış. “Peki evladım hangi partidensiniz?” diye soruvermiş. Heyet kendilerinin CHP’li olduğunu söyleyince teyze bir iç geçirmiş ve “Oğlum siz ne yaptınız; ben o suyla abdest alacaktım.” demiş sitemle.
CHP’liler oradan ayrılırken bizim yaşlı teyze de dökmüş suyu öfkeyle ve tutmuş çeşmenin yolunu tekrar.’
***
İşte, o vakitler halkın gözündeki CHP böyle!
Peki şimdi değişti mi?
Maalesef bu sorunun cevabı da koskoca bir “hayır”.
Hayır çünkü; göstergeler bu yönde. Ergenekon sanıklarına sahip çıması, onlardan bazılarını milletvekili yaparak kurtarma projeleri, darbe yapmayan bir askeriyenin “kağıttan kaplan” olarak değerlendirilmesi CHP’de hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyor.
Şimdilerde biraz “Kemal rüzgarı” var ama çokta etkili olacağa benzemiyor bu “küfürbaz” ağızla!
***
Maraş ayağı;
Sayın Durdu Özbolat çalışkanlığı ve efendiği ile bir çok kesimden takdir gören bir insan. Ama parti bazında değerlendirecek olursak, Kahramanmaraş’tan “iki vekil” hayalden öteye geçemeyecek. Durdu Özbolat’ın sevilmesi ancak kendini kurtaracak.
Kaldı ki, yaşanan “liste krizi” CHP oylarını küçümsenmeyecek kadar etkileyecek.
Ama partinin de oturup kadrine razı olacak hali yok ya. “Üç” de çıkarırız diyecekler, “beş” de tabi.
Seçim atmosferi, heyacan lazım!!
Hem, umut fakirin ekmeği…
***
Sevgiyle kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.