İngilizce öğretmeni olarak çalıştığım yabancı dil okulunun öğrencisi Ahmet Purtaş rehberliğinde doğa gezisine çıktım.
Kendisi aslen Kahramanmaraşlı olan Ahmet Purtaş, arabasıyla, beni Dulkadiroğlu – Sarıkaya Köyü’ne götürdü.
Bambaşka Bir Ortamda Bulundum
Tespitim şu ki; bu doğa cennetinde zaman da mekân da Kahramanmaraş şehir merkezinden çok farklı. Ayrıcalıklı…
Ne mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmektedirler bu doğa cennetini kendilerine yurt edinmiş insanlar.
500 Yıllık Ağaç
Sarıkaya Köyü mevkiindeki 500 yıllık çınar ağacı bugün halen ayakta ve sert poyrazda yıkılmamak veya kendini bilmez birileri tarafından kesilmemek için herkesin ve her şeyin hızla değişime uğradığı günümüz zamanına, şartlarına karşı haşmetli bir şekilde, toprağa kök salmış ayakları üzerinde direnmekte.
Hemen yakınında ise, yaz mevsiminde karın eriyip aktığı bir çeşme var. Keza, o çeşmeden su da içtim. Yüzümü ve kollarımı yıkayıp mest de aldım.
Ahmet Purtaş, yıllara meydan okuyan bu çınar ağacı ile ilgili görüş ve düşüncelerini benimle şu şekilde paylaştı: “Şairler Şehri Kahramanmaraş’ın kendisine ev sahipliği yaptığı; bizden önceki nesillerle de iç içe yaşamış olan bu ağaç, doğamızda aslında ne kadar güzel şeyler olduğunu bizlere anlatmaktadır, Sayın Hocam.
“Geçmiş nesillerimizin birer doğasever olduğunun ispatı bu çınar ağacını bizler de korumalıyız. Çarpık yapılaşmanın yoğun olarak yaşandığı günümüzde, doğamıza ait, doğamızın bir parçası olan böylesine güzel değerleri kaybetmemeliyiz, Esat Hocam”
Şehir merkezine geri dönüş yolunda, eski medeniyetlere özgü tabletlere benzer pur taşları dikkatimizi çekti. Bunun üzerine, bu taşların birkaçını alıp yolumuza devam ettik.
Ahmet Purtaş, pur taşları hakkında şu yorumda bulundu: “Dünyamızla yaşıt olan bu kayaçların kendileri küçük ama bizlere anlattığı şeyler çok büyük.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.