Hemen belirteyim, göz göze eğitimin tadını hiçbir şey vermez ama gördüğüm kadarı ile gelecekte yapay zekaların öğretmenlik yapacağı bir düzene doğru gidiliyor…

Kahramanmaraş Özel Okullar Derneği olarak, hafta içinde Doğa Koleji Müdürü Ertan Göl kardeşimizin misafiri olduk, orada da bana sorular yöneltildi aynı şeyleri söyledim, yapay zekâ ile uzaktan eğitime hazır olunması gerektiğini.   

Doğa Koleji güzel bir okul, anasınıfından liseye kadar altyapısı olan, kurumsal bu okulda yüze yakın öğretmen arkadaşımız görev yapıyor.

Emekli olduk ama yine de gözlerimiz öğretmen arkadaşları aradı, uzaktan eğitim sürecine hazır olup olmadıklarını sordum gerek hijyen ve gerekse eğitim etkinliklerine tam hazır olduklarını ve yüz yüze eğitimin başlaması içinde gün saydıklarını söylediler. Öğrencileri özlemişler, harika! Dedim çünkü öğrencisini özlemeyen birinden öğretmen olmaz!

Bu arada dershane ve özel okullar kendi sorunlarını ve çözümlerini dillendirdiler. Dernek Başkanı İbrahim Gülsü, özel eğitim kurumlarının birbirlerine destek olması gerektiğini, bu nedenle ölçülü hareket etmek zorunda kaldıklarını belirterek, ev sahibi Ertan Bey’e ev sahipliğinden dolayı teşekkür etti. Sonrasında Doğru Cevap Kurucularından Muharrem Erantepli, Fatih Erdoğan gibi isimler kısa konuşmalar yaptılar. Benim gördüm özel okullar biraz sıkıntılı, eğitimin yüz yüze yapılması gerektiğini savunuyorlar. Bizde inşallah diyelim!

EĞİTİM İLE MİLLETLER YÜCELİR

Türk insanı eğitimi, dolayısı ile eğitime ve bilime önem verdiği tarihi süreçte dünya lideri olmuştu. İşte Selçuklu ve Osmanlıyı buna örnek gösterebiliriz. Ne zaman ki, özümüzden, kültürümüzden, değerlerimizden uzaklaştık, daha doğrusu insana yatırım yapmaz olduk, işte o zaman gerileme devirleri başladı, geldiğimiz nokta ortada.

Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan’da bu bağlamda harika bir değerlendirme yapmış, der ki:“Türkiye, yeniden eksen olabilir mi?” Başlığı ile ele aldığı son kısımda der ki; Şu hâlimizle zor. Kendi ruh köklerini yitirdiği, onun için de kendi çocuklarını sömürgeci eğitim sistemi, mankurtlaştırıcı medya rejimi ve yabancılaştırıcı kültür rejimi ile koruyamayan bir ülke olmaktan kurtulamadığı için, Türkiye’nin eksen olması zor!”

Bu vurguya katılır veya katılmazsınız, Kaplan bununla ilgili olarak yazısına şöyle devam ediyor:

“Eksen olmak için, önce medeniyet iddialarınızın dünyanın önünü açacak güçlü bir düşünce, sanat, bilim, kültür ve ahlâk atılımı gerçekleştirmenizi sağlayacak kadar diri, diriltici olması şarttır.

Medeniyet iddiaları insanlığın önünü açacak kadar güçlü olan toplumlar eksen olabilir ve tarihin akışını değiştirecek dünya-tarihsel atılımlara öncülük edebilir.

Türkiye, yeniden dünyaya söyleyecek sözü olduğu zaman, medeniyet iddialarını eğitim, kültür, sanat, bilim ve siyasette hayata geçirecek atılımlar yapmaya başladığı vakit, eksen olabilir…”

Yazı açık ve net, medeniyet iddiası olan milletlerin eğitim, kültür, sanat, bilim ve siyasette atılım yapması gerektiği söyleniyor.

Peki bunu nasıl olacak, şahsen Yusuf Kaplan yazısının başında şu halimizle olmaz diyor ama yazısının sonunda da inşallah olacaktır diye yazmış.

Ben ikincisine inananlardanım, yani bu ülke insanı inancı ile bunu başaracak güçtedir, bu başarı en kısa zamanda Allah’ın yardımı ile gerçekleşecektir.

Ahir zamana yönelik olarak verilen müjdeler, daha doğrusu manevi müjdeler çok, işte bu nedenle bu ülkede yeniden diriliş müjdesi ile lider olacaktır. Yeter ki, biz birbirimizi sevelim, birlik olalım…

Kalın sağlıcakla.