Veli KARALAR
Fıstık Yeşili!!
Halk dilinde; “Her boyayı boyadın da bir fıstık yeşili mi kaldı?” diye bir söz vardır. Genelde daha gerekli ve önem arz eden işler dururken, hiç lüzumu olmayan işlere yeltenenlere ve onu daha önemli gibi göstermeye çalışanlara karşı kullanılır.
***
Hükümetin “Özel Yetkili Mahkemeler”i kaldırması ne anlam ifade ediyor? “Kim”, ya da “kimler” tarafından nasıl bir baskı yapıldı ki, hükümet böylesi bir kanunu çıkarma gereği duydu. Daha doğrusu arkasına yüzde 50 halk desteğini almış bir iktidar partisi baskılara neden boyun eğdi?
Ya da boyun eğmeye hakkı var mıydı?
Hani 12 Eylül referandumunun çok büyük bir önemi vardı.
N’oldu?
Verilen sözler ne çabuk unutuldu!
Bu “çark ediş”; bu “U dönüşü” niye?
***
Yeni düzenlemeye göre “Bölge Mahkemeleri” kuruluyor. Kamuoyunun yakından takip ettiği “Ergenekon”, “Balyoz”, “KCK” gibi davalar yine aynı mahkemeler tarafından görülmeye devam edecek mişşş!!
E kardeşim değişen bir şey olmayacaksa kanun neden değişti.
Aradan ne geçti ki, milletin kafasında boza pişirenleri salıvermek için alelacele yasa çıkarıldı.
Ne değişti ki, darbe yaparak milleti toplama kamplarına doldurmayı planlayanların “yular”ları üstlerine ediliyor?
Adamlar ortaya çıkan ses kayıtlarında, dışarı çıktıklarında çoluk çocuk demeden “hesap sormak”tan bahsederken onlara sağlanan bu “özgürlük” niye?
Gerçi yeni kanuna göre ses kayıtlarını yayınlayanlara bile 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Ne diyelim, rahat rahat, bol bol, geniş geniş küfretsinler millete, Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a…
***
Başbakan’ın geçenlerde bir televizyon kanalında bu konu ile ilgili sarf ettiği sözler karşısında hayretler içersisinde kaldım.
Ne diyordu: “Gelsin beni de alsınlar.”
Breh breh breh…
Ya da; “Mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var!”
Yahu Sayın Başbakan, senin arkandaki halk desteği olmasa sen “Kasımpaşalı Tayyip”ten öte kimsin?
Millet senin boyuna posuna oy vermedi!
Millet, yıllardır laiklik kisvesi altında inançlarına, değerlerine, kutsallarına küfredenlerin çanlarına ot tıka diye oy verdi.
Seni “kurtarıcı” bildi!
Millet, on yıllardır kendine “üvey evlat” muamelesi yapanlardan hesap sor, emdikleri sütü burunların fitil fitil getir diye oy verdi.
Rahmetli Menderes’in asılmasından bu yana her “haki” gördüğünde ürken, irkilen, titreyen bu halk, askeriyle barışmak için oy verdi.
Güvendi…
Hani senin bir kefenin vardı boynunda!
Meydanlarda millet düşmanlarına meydan okurken giyerdin. “Sizden korkmuyorum, kefenimi boynuma alıp çıktım ben bu yola” derdin.
Alkıştan inlerdi meydanlar…
N’oldu o kefen?
Millet boynu kefenli “Eski Tayyip”i istiyor.
***
Daha iyi düşünülmeliydi!
Aynı “merhamet”i “Silivri’dekiler”in hiç birisi Tayyip için gösterir miydi acaba?!
Hiç sanmıyorum. Bir şiir yüzünden zindanlara atmadılar mı vaktinde!
Ne çabuk unutuldu, ne çabuk….
Peki memleketin bütün dertleri bitti mi ki şimdi hükümet kalkmış memlekete “nefes” aldıran, vatan hainlerinin, cuntanın, teröristlerin, mafyanın, kapkaççıların korkulu rüyası olan mahkemelerin köküne “ayran suyu” döküyor?
Demokrasi tam oturdu, terör bitti, yoksulluk tarihe karıştı, akaryakıt ucuzladı, milli gelir arttı, asgari ücret 2 bin TL’ye yaklaştı, sağlıkta sorun kalmadı eğitim seviyemiz yükseldi, komşularımızın hepsiyle dostluk anlaşmaları imzalandı…
Yani her boya boyandı, kala kal fıstık yeşili kaldı öyle mi!
***
Kulislerde Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu’nun Ak Parti’ye geçeceği söyleniyor.
Kurtulmuş ve Soylu’nun Ak Partiye geçişleri “çare” olur mu bilinmez ama, bilinen bir gerçek varsa o da Ak Parti’nin bu “fıstık yeşili merakı” başına epey işler açacağa benziyor.
Nasıl ki vaktinde MHP’ye; seçim beyannamesinde Apo’yu asacakları yer almasına rağmen idamı kaldırttılarsa, bu gün aynı kişiler Ak Parti’ye ÖYM’leri kaldırtıyor.
***
Farkındayım, biraz “acı” oldu!
Ama ne yaparsın, “dost acı söyler”…
Allah, bu topraklar üzerinde yaşayan ve Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü konusunda “art niyet”i olmayan insanlara yardım etsin.
Sevgi ve muhabbetle kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.