Göçebe yaşam sürdüren ve onun bir gereği olarak, hayvancılıkla geçinen Türkler, otlak yüzünden, mütemadiyen yer değiştirirlerdi.
Türkler’de, göçebe yaşam, Uygurlar’a dek devam etmiştir.
Yerleşik Yaşama Geçiş
Keza, yerleşik yaşama ilk defa Uygurlar geçmişlerdir.
Yerleşik yaşama geçen Uygurlar, ayrıca, Türk Tarihi’nde, ilk defa, şehirler inşa etmişlerdir.
At ve Kımız
Göçebe yaşamları içinde, daimi yer değişikliklerinde, Türkler, attan çok yararlanırlardı.
Zaten, at, Türklerin en önemli binek hayvanıydı.
Bunun dışında, atın sütünden “kımız” adı verilen içecek üretirlerdi.
Hayvancılık alanındaysa, daha çok küçükbaş hayvancılıkla, koyunla geçinirlerdi.
At ve Koyun
At ve koyun, Türklerin yaşantısına çok önceleri girmiştir.
Öyle ki; M.Ö. 2,500 yıllarına ait olduğu düşünülen Afanasiyevo Kültürü’ne ait kazılarda, at ve koyun kemiklerine rastlanmıştır.
Hamam
Temizliğe çok önem veren Türkler, evlerinde, hamam bulundururlardı.
Kutlamalar ve Müsabakalar
Türkler, birçok bayram ve merasim düzenlerlerdi.
Örneğin; yılın beşinci ayında, topluca, merasim yapan Türkler, ataları için, kurban keserlerdi.
Dahası, spor müsabakaları düzenlerlerdi.
Nevruz Bayramı
Nevruz Bayramı, yazılı olarak, ilk defa, 2. yüzyılda, Pers Kaynakları’nda geçmektedir.
Pers Takvimi’ne göre, yılın ilk günüdür.
Dahası, Nevruz Bayramı, günümüzde, İran’da, şenlik olarak, Orta Asya Türk Toplulukları’nda ise, baharın gelişi olarak kutlanmaktadır.
Nevruz Bayramı, Orta Asya Türk Toplulukları’nda ve Türkiye’de, 21 Mart günü kutlanmaktadır.
Sümelek
O güne özel “Sümelek” denilen buğdaydan yapılan tatlı, halka ikram edilmektedir.
Nevruz
Türk Takvimi’ne göre, Nevruz, yılbaşıdır ve o gün, gece – gündüz eşittir.
Nevruz, Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri’nde de kutlanmıştır.
Buna ilaveten, Osmanlı Dönemi’nde, o güne özgü macun yapılmıştır ve halka dağıtılmıştır.
Bir Gelenektir
Öyle ki; bu gelenek, mesir macunu geleneği olarak, günümüze dek devam etmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.