Mücahit DALKARA
Kahramanmaraş Büyükşehir Oldu Ama Kimsenin Haberi Yok!
Bir Kahramanmaraşlı olarak bu güzel memleketin havasını solumaktan, suyunu içmekten çok mutluyum. Her insanın eline geçmez böyle güzel bir memlekette yaşamak.
Peki, o zaman soruyorum bu şehrin huzurunu bozan unsur nedir?
Neden havaya giremiyor bu şehir?
Kahramanmaraş “BÜYÜKŞEHİR” unvanını kazandığı halde benim içimden, bir türlü büyükşehir deme isteği gelmiyor…
“Çiçeği burnunda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’a çok iş düşüyor. Sayın Başkan, bu şehrin yeniden yapılanmaya ihtiyacı var.
Bu şehri beklide siz kurtarırsınız, kurtarmalısınız bir yerden başlamak lazım artık. Zaman geçiyor, zamanı “çar çur” etmemek lazım. Bu şehrin yer yönüyle şehir gibi şehir olmaya ihtiyacı var. “BÜYÜKŞEHİR” olması gerekiyor. Büyükşehir oldu ama “BİZİM HABERİMİZ YOK”
Dile getirilecek o kadar çok sorunumuz var ki, yazmakla çizmekle bitiremeyiz.
Son günlerde en çok dikkatimi geçen ve vatandaşı çok rahatsız eden “Dolmuş-otobüs” kültürüne kafam takıldı. Bu durum içler acısı, can sıkıcı, utanç verici…
Vatandaşa mı kızalım yoksa şoföre mi ben karar veremedim. Herkes haklı peki haksız olan kim?
Yok ortada…
Belediye Başkanları mı?
Ulaşım müdürü mü?
Minibüsçüler odası başkanı mı?
Yoksa herkes mi haklı ya da herkes mi haksız. Çıkamadım bir türlü bu işin içinden.
Dün sabah saatlerinde Doğukent istikametinden, Orman Bölge Müdürlüğü istikametine giden “Özel Halk Otobüsü”ne bindim. Keşke binmez olaydım, olanları, küfürleri, hakaretleri duymaz olaydım. Kendi vatandaşımdan, kendi şoförümden ve kendi şehrimden yani “KAHRAMANMARAŞ’TAN UTANDIM”
Yaşananları sansürlü bir şekilde şöyle özetlemek istiyorum;
Sakarya yakınlarında bir durakta otobüs durdu ve inecek olanlar indi daha sonra otobüs hareket etti. Yaklaşık 50-60 metre sonra bir kadın inecek var dedi ve şoför duyduğu halde durmadı. Kadın tekrar inecek var “DURSANA” dedi. Ve şoför şu cevabı verdi. “Hanfendi biraz önce neden inmediniz.” Kadın ise, “Nerede ineceğimi sana mı soracağım” diyerek bir de küfür etti. Yeni bir güne vatandaşımın birbirine saydırdığı küfürlerle başlamış oldum. Utanç verici bir durum bence.
Yaklaşık 5 sene İzmir’de yaşadım buna benzer tek bir olaya bile şahit olmadım. En azından vatandaşın şoföre, şoföründe vatandaşa saygısı var. Araçta herkesin birbirine saygısı var. Gidilecek yer 10 dakikalık bile olsa bir çok insanın elinde kitap kitabını okuyor, yaşlılara yer veriliyor.
İnsanlık halidir, bir an dalgınlığa gelir inilecek yer geçmiş olabilir. Ricayla tatlı dille güzel bir üslup ile söylenilir. “KÜFÜR İLE DEĞİL”
Ne diyelim artık bir “Bir fırın ekmek yememiz lazım” mı diyelim yoksa “Belediye başkanlarına çok iş düşüyor” mu dememiz lazım. Biz her ikisini de diyelim..
Sayın Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, bir zamanlar beklide siz de şehir içi ulaşımını kullanmışsınızdır. Vatandaşın, şoförlerin çilesini bilirsiniz. KAHRAMANMARAŞ BÜYÜKŞEHİR’E yakışır bir şekilde şehir içi ulaşımda yeni bir yapılanmaya gidilmesi gerekiyor.
SAYIN BAŞKAN ERKOÇ SİZCE;
1-Gece 10 buçuktan sonra araç bulmakta güçlük geçmek doğru mu?
2-Otobüsler de dolmuşlar da “bangır bangır” müzik dinlemek doğru mu?
3- Durakta 10 dakikadan fazla otobüs-dolmuş beklemek doğru mu?
Eminim sizde yanlış olduğunu düşünüyorsunuzdur.
Türkiye Cumhuriyeti demokrasi ile yönetilen bir ülkedir. Hiç kimse, ben özgürüm diye başkalarını rahatsız edemez, rahatsız etmeye de hakkı yoktur. Yaşadığımız hayattan toplum olarak tat almak istiyorsak, hepimiz toplum kurallarını uymamız gerekiyor. Daha mutlu yaşamak için bunu yapmaya mecburuz. Sürç-i lisan ettiysem affola. Benim amacım toplum olarak daha mutlu daha huzurlu daha “TEMİZ” bir Kahramanmaraş istemek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.