Malum 30 Mart yerel seçimleriyle Kahramanmaraş Büyükşehir oldu. Nurhak hariç 11 ilçenin tamamını Ak Parti kazandı. Kollektif bir çalışma ile Kahramanmaraş’ın topluca kalkınacağını düşünüyordum. Seçimlerin üzerinden yaklaşık 70 gün geçti. Büyük fotoğrafa baktığımda umutlarımı kaybediyorum. Ak Partili olmam, Ak Parti yönetimini eleştirmeyeceğim anlamına gelmesin. Şehirde eli kalem tutan birkaç gazeteci ile seçim sonrasında bir araya gelerek seçilen yeni yönetimlere 1 Ekim 2014 tarihine kadar eleştirel yaklaşım içinde olmama sözü vermiştik. Sanırım bu verdiğimiz söz dumura uğrayacak. Çünkü bu şehrin bir gün daha kaybetmeye hakkı yoktur.

**

Kahramanmaraş’ta bu kentin son 30 yılını iyi bilen ve bu şehirde yaşayan biri olarak, 1980’lerde Gaziantep, Adana, Malatya gibi kentler hemen hemen birbirinin aynı gibiydi.

Bugün baktığımızda Gaziantep ve Malatya’nın bizi fersah fersah geçtiğini biz ise Adıyaman, Elazığ gibi kentlerle ancak karşılaştırma içine girebileceğimizi üzülerek görmekteyiz.

Bu şehrin ekonomik kaynaklarını kullanan insanlar, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın!” anlayışı içine girdiler. Ve sadece para kazanmaya odaklandılar.

Eskiden siyasetin içinde olan varlıklı aileler siyaseten ve ekonomik olarak küçülürken yeni siyaset anlayışı kendi zenginlerini oluşturdu. Oluşan bu yeni zenginler ise “kör ve sağırları” oynayarak, onlarda bana ne tavrına girdiler, zenginleşmeye baktılar.

Eli kalem tutan, bu şehir için bir uğraş içine giren insanlara ise bu iki zengin ve varlıklı grup adeta öcü gibi baktılar. Bunun doğal sonucu bu şehirde medya ve STK’lar büyümedi, büyümesine izin verilmedi.

Kahramanmaraş’ta STK’lar da ise akraba ya da cemaat mantığı geçer kural oldu.

Çokseslilik olmadı. Konuşan insanın sesi kesildi. Bir adım ileri gitmek isteyenlere iftiralar atıldı.

Doğal olarak birçok donanımlı, kent için yüreğini ortaya koyacak olan insanlar ya kabuğuna çekildi ya da bu kentten gitmeyi tercih etti.

Bu gün için şehirde yapılaşma var. Şehrin bedeni büyüyor ama beyni küçük kaldığı için, dedikodu, iftira en başrollerde olmak üzere aynen devam ediyor.

Kahramanmaraş şu anda Büyük bir köydür. Yeni yönetime gelenler zihinsel değişimler yapacak çap ve kapasitede olmadıkları içinde gününü gün etmekten, boş ve kuru laflar ortaya atmaktan daha öte bir hizmet yapacaklarına da inanmıyorum.

**

Hatırlanacağı üzere Kahramanmaraş’ta Prof. Dr. Mehmet Sağlam’ın Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı o yıllarda, Ali Doğan’ın milletvekilliği yaptığı o yıllarda şehirde kısmen yatırımlar yapılmış, kentin acil olan sorunları birer ikişer çözülmüştü. O yıllarda Bertiz köyleri baştan aşağı asfalt yapılmış, köylerde yol, elektrik, içme suyu gibi yatırımlar kendini göstermişti.

Ak Parti iktidarı son on yılda Türkiye’de adeta devrim niteliğinde büyük projeler ortaya koyarken, kentlerin çehresini değiştirirken aynı atılım ve yatırımı Kahramanmaraş’ta göremedik.

Bu sadece siyasilerin eksikliğinden kaynaklanmamaktadır. Burada şehrin tapusunu elinde tuttuğu sanılan anlı şanlı iş adamları, sivil Toplum kuruluşları ve biz basın mensupları da tam olarak görevimizi yapamadık. Ahbap çavuş ilişkisi içine girdik. Hizmet üretemeyen bürokratı eleştirmek yerine sahip çıkmayı tercih ettik.

Siyasiler belli yerlere atama yaptırırken o makamda hizmet üretecek bürokratı atamak yerine kendilerine yakın gördükleri isimleri tercih ettiler.

Bu olumsuzlukların doğal sonucu olarak büyük Kahramanmaraş fotoğrafına baktığımızda, başarılı olduğumuzu söylemek mümkün değildir.

**

Mahir Ünal’dan yeterince faydalanamadık

2011 Genel Seçimleriyle Kahramanmaraş Milletvekili olarak bizi temsil eden Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’dan Kahramanmaraşlılar olarak yeterince faydalanmayı beceremedik. Ard arda yapılan çalıştaylar sonrasında ortaya çıkartılan yol haritasını Kahramanmaraş’ta bürokratlar iyi götüremediler.

“Bana proje getirin!” diyen Mahir Ünal’a biz proje yerine atama ve tayin taleplerimizi götürdük.

Burada yerel yöneticiler, Ak parti teşkilatı, kamu kurum yetkilileri çalıştay yol haritasında nerede tıkandıklarını iletmek ve çözümü için çaba harcamak yerine görmezden gelmeyi, uzak durmayı tercih ettiler.

Buna iki basit örnek vermek istiyorum;

• Hava alanı yanındaki Petrol istasyonu
• Adana yolu üzerinde çırçır fabrikası

Bu iki sorun yerel imkanlarla çözülecek sorundur. Bu sorunlarla Mahir Ünal beyin ilgilenmesini beklemek ayıptan öte densizlik gibi bir şey olur.

Bu şehrin Valisi ve Belediye Başkanı bu iki konuda çözüm iradesi ortaya koyamamışsa ve bunlar sürüncemede kalmışsa, kusura bakmayınız ama ben buna acizlik derim.

Bu gün için Şeyhadil Mezarlığı dolmuştur. Yaklaşık 6 yıldır mezarlık bitişiğinde yer alan DSİ ve Karayollarına ait yerlerin mezarlığa katılması ile ilgili yazıp çiziyoruz.

Nitekim Çalıştaylar nedeniyle kente gelen Bakanlar bu yerlerin Belediyeye verileceği sözünü vermelerine rağmen bir arpa boyu yol alınmadı.

Kılavuzlu Barajı sırtlarında göl manzaralı mezarlık alanı işine girildi, sonuç ise fiyasko. O kadar ağaç kesildi. Buna verilen efor ve emek iki kurumun yerlerinin alınması için harcansaydı belki de şu ana kadar biterdi.

Büyükşehir Belediye başkanlığı koltuğuna oturan Fatih Mehmet Erkoç, kılavuzlu mezarlık alanına defin yaptırmıyor, mevcut mezarlığı genişletmek istiyor. İstiyor ama bu gidişle de görev süresi bitinceye kadar da bu gerçekleşmez. Çünkü bu işler laf ile yürümüyor. Mezarlık sorunu ortada dururken Ahırdağına kayak pisti için enerjisini harcamak doğru bir iş değildir.

Şehrin öncelikli sorunları var ve biz Sayın Erkoç’un bu sorunları çözmesini istiyoruz.

Kahramanmaraş’ta mezarlık yeri, kent içi ulaşım, otopark şu anda en önemli sorun olarak ortada durmaktadır.

Bunlara el atmadan yapacağı başka yatırımlar kamuoyu tarafından hoş karşılanmaz, vatandaş buğuz eder, beddua eder.

Biz Sayın Erkoç’un artık sahaya çıkmasını kentin öncelikli sorunlarını çözmek için çaba sarf etmesini bekliyoruz.

**

Sözün kısası Kahramanmaraş’ta değişimin mümkün olması için işbaşına gelen başta Büyükşehir Belediye başkanı Fatih Erkoç olmak üzere şehrin öncelikli sorunlarını belirlemeli ve bu sorunların çözümü iradesini ortaya koymalıdır.

Sorunları zamana bırakarak kimse amacına ulaşamaz. Burası icra makamıdır.

Ya yapacaklar ya da yapacaklar.

Başka çareleri de yoktur!...

**

Bu gece Berat kandilini idrak edeceğiz. Dua edelim. Kendimiz için ülkemiz için, İslam coğrafyasında yaşanan savaşların son bulması için dua edelim.

Ülkemizin birlik ve beraberliği için dua edelim. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin huzur ve barış içinde yapılması için dua edelim.

Çünkü bu gece Allah’a açılan her el karşılığını alacaktır.

Bu duygular içinde Berat kandilinin ülkemize, milletimize ve islam dünyasına barış ve huzur getirmesini yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.