Zihniyeti bozuk malum kesim son günlerde dışardan aldığı bazı işaretleri fırsata çevirme işini bir kez daha üstlendi ve ha bire karıştırıyor. Ellerinden gelse hazırladıkları çorbayı bulamaç yapıp sağı solu berbat edecekler ama milletimiz müsaade etmiyor.

Yapmayın etmeyin bu yol gidilecek, sonuç alınacak ülke menfaatine bir yol değil dense de nafile.

Varsa yoksa kaos kargaşa.

Tartışılan meselelere bakıyorum ve utanıyorum.

Allah aşkına neyi paylaşamıyoruz.

Rahatlık bu kadar mı içinize batıyor.

En garibi çoğunuzun tuzu da kupkuru.

Son 50 yıllık geçmişi bugün gibi hafızasında tutan bir vatandaş olarak millete reva görülen pespayelikleri ve alçak tutum ve davranışları hatırlatarak ve hatırlayarak, nereden nereye gelindiğini gözlerinizin içine sokacak değilim.

Zaten soksan da beyhude olunca, el insaf demekten kendimi alamıyorum.

Tüm dünyada dengelerin alt üst olduğu olağan olmayan bir dönemde elbette ülkemizde her şey güllük gülistanlık ve olağan değil ve olamaz da.

Allah aşkına, milletin reyleri ile seçilen Erdoğan’a olan kininizle biriktirdiğiniz gazları başka yerlerde boşaltın ve vatandaşı huzursuz etmeyin.

Çok şükür millet sizin bozuk zihniyetinizi biliyor.

Sabrediyor.

Son günlerde iş güç bırakıldı, siyasi cinayetlerle yatıp kalkmalar ve bel altı vuruşlar yeniden başladı. Eski Türkiye’de yaşıyor olsak belki diyeceğim, ama fetö belasının def edildiği günden günümüze bırakın siyasi cinayetleri  çok şükür adi ve basit  cinayetler  bile  yok mesabesinde ve olanlar da kısa zamanda aydınlanıyor ve suçlular adalet önünde hesap veriyor.

Memur maaşlarının deprem paraları ile ödendiği günleri bugün gibi hatırlarım. Ödemenin yapılacağı günlerde devlet yüksek faizlerle aylık bonolar çıkartır ve verdiği yüksek faizlerden yerli, yabancı aç kurtlar sus paylarını alarak ertesi ay için hazırlıkları başlatırlardı.

Değişmez zannedilen bu düzen değiştirilmeye başlanıp başarılı olunca, olanlar olmaya başladı. Geziden 15 Temmuza, çukurcuktan ekonomik saldırılara kriz tüccarları ve onun tellalı olanların yapmadıkları bir melanet kalmadı.

Bir kez daha öldük bittik tükendik battık denilen günlerden geçiyoruz.

Böyle netameli bir dönemde devlet faizleri düşürerek aç kurtların yalını daha da azaltınca hiç ummadık yerlerden çıkan yeni seslerden de anlıyoruz ki, bu süreç de diğer birçok süreçlerde olduğu gibi zorlu geçecek.

Hangisi kolay atlatıldı ki, ülkemizin doğu ve güneydoğusunda devlet kurduğunu iddia ederek yerel mahkemeler kurup para bile basan alçaklardan devletimizin temizlenmesi kolay mı oldu.

Feto alçağının yaptıkları ve hala yediği herzelerden tamı tamına kurtulabildik mi?

Yargının içimizdeki kriptolara, devlet ve millet düşmanlarına verdiği cezaları affedeceğini açık dille beyan eden, devlet memurlarını ise mafyatik düzen koruyucuları olarak göstermeye çalışan garip bir muhalefetle karşı karşıya olmak ne büyük bir bahtsızlık.

Dışardan üflenen üfürükten tayyare bir hezeyan, malum zihniyetin elebaşları tarafından derhal yüksek sesle dillendirilerek oluşturulmaya çalışılan kaos ve kargaşaya vatandaşın sabır silahını kullanarak karşı koymasına bile tahammül yok.

Devletine ve halkına sahip çıkmak nerede ise suç haline geldi.

Yapmayın etmeyin aynı geminin içinde dalgalarla boğuşarak yol alıyoruz. Gittiğiniz yol yol değil dendiğinde ise yapıştırılan yafta acımasız ve acı.

Yandaşlık.

Tehdit dili nereden ve kimden gelirse gelsin ilkelliktir bağnazlıktır.

Millet nezdinde karşılığı ise sandığa gömülmektir.

Vatandaş uyandı.

Parçala böl ve yönet taktiği artık işe yaramıyor.

Milletle barışık, halkla karışık  bir ve bütünlük içerisinde olup yerli yabancı, fondaş ,yoldaş bot,top tüm karıştırıcıların köküne kibrit suyu dökebilirsek her şey bugünkünden daha güzel olur kanaatindeyim değerli hemşerilerim.