Abdulbaki GÜNIŞIĞI
Kızık Boyu 4 (2)
Saat 13.30 da önce Yavuzeline, oradan da karayusuflu köyü memik kahya obasına vasıl olduk. Kızık-mahmatlı gençleri ve değerli Türkmen begi sayın Nafi Çağlar beg ve ağabegleri bizleri karşıladırlar. Karayusuflu köyünde dernek binasında dinlenir iken misafirler de gelmeye devam ettiler. Tokat Kızık boyu beglerinden muhterem arkadaşlarımız ve akrabalarımız sayın Kadir Güldeniz beg, sayın Durmuş Dursun beg, sayın Mustafa Gürsoy beg, sayın Ahmet Turan Dursun beg bizlere katıldılar. Biraz sonra tarihi Bursa Kızıklar dernegi mensubu Kızık boyunun güzide temsilcisi Bursalı misafirlerimiz sayın Ahmet Kaş beg, sayın İzzettin Eker beg, ve sayın Ertuğrul sünel beg de toplantımıza şeref verdiler. Bursamızda beş adet Kızık köyünün mevcudiyetini misafirlerimiz ile sohbet eder iken öğrendik. Yurdun her yerindeki Türkmenlere ulaşan ev sahibimiz kıymetli Türkmen begi sayın Nafi Çağlar kardeşimin hizmetlerini Türk tarihi kaydetmektedir. Çaylarımızı içer iken sohbet ile tanışma ve hasrete gidermeyi aynı anda yaptık. Yeni tanıdıklarımız ile tanışma, önceden tanışlarımız ile hasret giderir iken, kıymetli Türkmen begi ve Türkmenlerin genel başkanı Mustafa Kuş beg in sohbetinden feyz almaya devam ettik.Bazı makamlara gelmenin tesadüfi olmadığını ve liyakatin bu neticeleri hasıl ettiğinin canlı şahidi idi kendileri.
Saat 14.30 da öğlen yemeği ikram edilmeğe başladı. Gaziantebin kendisine mahsus kıymalı pidesi (lehmacun), yani etin macun edilmesi manasındaki Arapça kelimeyi kullanmayı sevmediğim için güzel urfamın Türkmencesi ile kıymalı, veya kıymalı ekmek demeyi tercih ediyorum. Bu arada sayın başbakanımızın yer, bina ve işyeri isimlerine yabancı kelimeler den isimler koyanları ikazları ve güzel Türkçemizden güzel ve manalı isimlerin koyulmasını tavsiyelerine teşekkür eder iken aynı zamanda bölgemizde Türkmenleri dışlayan politikalarını kınadığımızıda söyleyelim. Bu bölgede barış ve huzur olacak ise asıl sahipleri olan Türkmenler kaale alınmadan olmayacağının sayın hükümet yetkililerinin bilmesinde yarar var. Bu arada ayranlar ikram edildi. Fakat Yörükler yemekten çok özlem gidermeyi tercih ettiler. Karayusuflu Kızık gençlerinin hizmetlerine ise diyecek tek kelime teşekkür olurdu. Mahmatlı oymağına mensubiyetin vakarı ve ağırbaşlılığı ile hizmetlerini ifa ettiler. Yemek sırasında mağdur, mazlum yurt parçalarımızdan gözümüz,canımız, can içinde canımız Kerküğümüzün güzide temsilcisi bacımız Semra Kerküklü ile değerli Türkmen beği eşi Zeynelabidin beg teşrif ettiler. Semra bacımdan Urfa siverekte mukim karakeçili Türkmenlerinin onbeş yıldır yapılan ve uluslar arası olan Türkmen şenliklerinin iptal edilmesinin serancamını sordum. Anladığımı doğru ise kaymakamlık tarafından oradaki kardeşlerimizin rızası alınmadan iptal olunmuş. Aynı alanın biraz berisinde de tıpkı karacağda Türkmenlerden esirgenen yerin ve paranın pkk destekçilerine tahsis edilip yapılan şenlik gibi, burada da pkk nın uzantılarına şenlik alanı olarak tahsis edildiğini öğrendik. Türkmenleri öteleyerek yerlerini ve haklarını pkk ya sunan hükümet yetkililerinin kendi ayaklarına kurşun sıkarken aziz Türk milletinin geleceği ile de oynadıklarını bilmelerini isteriz. Kıymetli Türkmen begi sayın Abdulkadir Akıl beg ile görüştüğümüzde daha tafsilatlı bilgi alabileceğimizi söylediler. Abdulkadır beg ve diğer Karakeçili Yörük kardeşlerimizin haklı davalarında daima yanlarında olacağımızı bilmelerini istiyoruz ve kendilerini en kısa zamanda Türkmen dernekleri olarak ziyaret edeceğimizin sözünü veriyoruz.
Dernek binamızın güzel bir yerine doğu Türkistanımızın ve güzel Musul vilayetimizin mavi ayyıldızlı bayrağını astık. Ayyıldızlı al bayrağımızın yanına çok yakıştı. Bu arada Mustafa Kuş başkanımızın federasyon olarak çıkarttıkları Yörük Türkmen kültürü isimli dergi bizlere dağıtıldı. Derginin yazı ve kağıt kalitesi çok güzeldi, emeği geçenlere aziz Türk milleti adına teşekkür ediyoruz. Bu arada Mustafa Kuş ve Orhan Akcan beglerden Yörük ve Türkmenlerin sesi Hayri Dev begimizin sağlık ve sıhhat haberlerini aldık. Kıymetli Hayri Dev emmimiz hakkında dergide yazılan yazı için kendilerine teşekkür ettik. Muhterem büyüğümüz Hayri Dev son yüz yılın Yörük ve Türkmenlerinin en eski sesi olarak çınlamaya devam etmektedir. Yörük ve Türkmen kültürü adına kendisinden öğreneceklerimizin ve kayıt altına alabileceklerimizin çok değerli olduğunu söylemeğe gerek yok sanırım. Kendisi Türkistan ile bağımızın son temsilcisi gibidirler.
Bu arada ege (aslında adalar) tarafından gelen efelerin yağlıklarının sarı-turuncu arası ve beyaz tonlu renginin bir zamanlar bütün Türkmenlerin ortak rengi olduğunu ve doğu ve güneydoğudaki Türkmen kardeşlerimizin yağlıklarında sonradan ortaya çıkan mor rengin bizi temsil etmediğini ve tekrar renk ortaklığına dönülmesi gerektiğine karar verdik. Aziz Türk milletinin birlik ve beraberliği için bu yağlık meselesinin önemli olduğunu hatırlatmak isteriz. Birilerinin bu güzide Türkmen giysisini Kürtçülüğün bir sembolu olarak tanıtmasına izin verilmemesi için herkesin yağlıklarını doğru ve renginde kullanmasını özellikle rica ediyoruz. Son zamanlarda altı Türk üstü Fransız kıyafetlerine benzeyen giysiler ile efelik yapmaya çalışan kardeşlerimizi incitmeden ikaz etmek te vazifemizdir. Kendilerinden, bacılarımız gibi eski Yörük kıyafetlerini tam giyinmelerini istirham ediyoruz.
Bu sıralarda yeni misafirlerimiz gelmeye devam ettiler. Tarsus karakoyunlu Yörük ve Türkmen derneği başkanı sayın Bayram Takan beg teşrif ettiler. Gaziantep ten beğdilli-Barak Türkmenlerinden sayın Cevdet Duygulu beg ve Savaş Kaplan beg ve eski MÇP ilçe başkanı olan İhsan Çeven beg de teşrif ettiler. Bu kardeşlerimize katılımları için teşekkür ediyoruz.
Saat 17.30 sıralarında karayılan dedemizin torunu kıymetli Türkmen begi sayın Mehmet demir Atmalı beg de teşrif ettiler. Mehmet Demir kardeşimin gelmesi ile kurultay resmen başlamış oldu. Kendisi güzel sesi ile daima Kuran-ı kerim okurlar ve ondan sonra konuşmalar başlar. Önce divan teşkil edildi. Divan başkanlığına Dr.Semra Kerküklü bacımız seçildi. Şehitlerimizin ruhlarına fatihalar dan sonra hep beraber istiklal marşımızı okuduk. İstiklal marşımızdan sonra ev sahibimiz ve kurultayın tertipçisi olan Türkmen begimiz sayın Nafi Çağlar kardeşim kurultaya hitap ettiler. Nafi beg milli kültür dernekleri kurultayı fikrinin asıl sahibinin Bestami Erdem beg olduğunu ve onun teklifi ile bu işe soyunduklarını ve bu birlikteliğin sebebi olan Bestami Erdem bege teşekkür ettiler.Milli duruşu olan ve aziz vatanın dirliği ve milletin birliği için çalışan ve bu hususlar için kalbi atan bütün derneklerin kurultaya davet edildiğini söylediler.Bu işin daha sonra sayın Mustafa Kuş , sayın Orhan Akcan ve Mehmet Demir beg gibi arkadaşlarında katılımı ile büyüdüğünü ve bu günkü şeklini aldığını söylediler. Bu kurultayın oluşumunda emeği olan ve ismini zikretmeyi unuttuğum arkadaşlar beni afv etsinler. Bu eksiklikte nafi beğin değil, suç benimdir. Nafi beğ niyeti halis olanlar ile yola devam edildiğini ve edileceğini söylediler.
Daha sonra Orha Akcan beg söz aldılar. Muğlalı Yörükleri adına konuşma yaptılar. Türkmenlerin birlik olması gerektiğini ve başta Suriye olmak üzere, doğu Türkistan, Kerkük ve kırım ile batı trakyada mazlum ve boynu bükük bütün Türkler ile Anadolu da bulunan Türkmenlerin ilişki içinde olmasını ve dayanışma göstermesini istediler.İri olmak ve diri olmak için bir olmak gerektiğini veciz sözler ile söylediler.Bu dertlerimizin tedavisi için devlet nezdinde her türlü girişimin yapılmasını tavsiye ettiler. Yurt dışındaki Türkler ile ekonomik ilişkinin muhakkak kurulması gerektiğinin de önemle altını çizdiler.
Daha sonra söz alan Ertuğrul Sünel beg (Bursa-kızık) İstanbul daki gezi parkı hadiselerinden misaller vererek ,birlik olmanın gereğini anlattılar.Ortak hedefimiz olmadan hiç bir işin olamayacağını, Türkmen kuruluşlarının ve diğer milli kuruluşların birbirleri ile irtibatlı olarak ortak hedef tayin edip planlı projeli olarak çalışmalar yapılmasının gereğini beyan ettiler.
Divan tarafından söz Bestami Erdem bege verildi. Herkesi selamlayan Bestami beg, Nafi başkanı 10 yıldır tanıdığını, geniş görüş ve fikirlerinden ve ufkundan çok faydalandığını, Antep ve Adana dışındaki Yörükleri kendisi vasıtası ile tanıdığını ve bu yapılan işlerin devamının hayırlı olacağını söylediler. Kendilerine teşekkür ediyoruz.
Bütün toplantılarımızın ilk hatibi kardeşim Mehmet Demir Atmalı beg söz aldılar. Rışvan fedarasyonu ve atmalı aşireti ve aynı zamanda Gaziantep muharip gaziler derneği adına konuşma yapacaklarını beyan ile söze başladılar.Karayılan dedemizin yolunda olmak şartı ile muharip gaziler derneği olarak yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdiler. Kuvay-ı milliyenin vatana ve millete hizmet için daima hazır olduğunu söylediler.Atmalı aşireti hakkında yazdığı kitaptan bölümler anlattılar. Atmalı kurultayları hakkında bilgi verdiler ve Suriyeli Türkmen kardeşlerimizin durumlarını iyileştirmek için ve Türkiyemizin Suriyenin durumuna düşürülmemesi için uyanık olunması gerektiğini söylediler.sözlerini her zamanki gibi kendisine ait güzel bir şiir ile bitirdiler. Men antepliyem Şahinem ağam şiiri yüreğimizin tellerini titretti.
Daha sonra bütün Yörük ve Türkmenlerin kurdukları derneklerin federasyonlarının ve ayrıca gönlümüzünde genel başkanı kıymetli Türkmen begi Antalyalı (teke) Mustafa Kuş kardeşim konuştular. Teke ilimizde yaşayan bütün Türkmen boylarının isimlerini sayarak onlar hakkında ve yaptıkları yurt içi ve dışı hizmetler hakkında bilgi verdiler. Türk dilinin ve kültürünün devamını ve yaşamasını Yörük ve Türkmenlerin sağladığını söylediler. Yörüklüğün bir etnik isim değil sosyo-kültürel bir isim olduğunu ve devletin yüzlerce yıl her türlü ihtiyacını Yörük ve Türkmenlerin karşıladığını söylediler. Buna karşı iskan meselesinin yanlış neticeler verdiğini, zaman içinde yerleşimin kendi mecraına doğur aktığını söylediler. Bu yüzden çok azda olsa hala yarım veya tam olarak Yörük hayatını yaşayan boyların olduğunu söylediler. Kendisinin kocacık ve konyalı Türkmenler ile akrabalıklarının olduğunu ve son zamanlarda yerleşime geçtikçe Yörükler arasında da eğitimin arttığını ve buna çok katkı yapılmasını tavsiye ettiler.
Daha sonra rışvan federasyonu gene başkanı kıymetli Türkmen begi kardeşim Ali Avcı beg söz aldılar. Federasyon kelimesini sevmediğini fakat kullanmak zorunda kaldığını beyan ile federasyonları hakkında haziruna bilgi verdiler. Rışvan Türkmenlerinin 61 ilimizde bulunduğunu tespit ettiklerini ve bu iller ile irtibat halinde olup araştırmaya devam ettiklerini söylediler.Türkistan dan itibaren rışvanlıların aziz Türk milletinin en büyük ve güzide parçası olduğunu ve diğer Yörükler gibi kendilerinin de oğuz boylarından olduğunu fakat tarih içinde gelişen olaylar neticesinde bir kısım rışvanlının kurmanca, zazaca ve Arapça gibi diller konuştuklarını bütün bunlara rağmen oğuz boyu Türkmenler olduklarını hiç unutmadıklarını söylediler.Bu Türk kültür çemberi dışına çıkan akrabalarımızı kendi aramıza ve aziz Türk milletine tekrar kazandırmak için çalışmalar yaptıklarını anlattılar. Rışvan olarak daima bayrak ve vatan sevgisi ile dolu olduklarını, gördükleri bir çok yanlış muameleye rağmen kol kırılır yen içinde kalır ata sözümüz gereği dışarıya aziz Türk milletinin aleyhine kullanılacak hiçbir malzemeyi vermediklerini ve vermeyeceklerin beyan ettiler.Etnik fitneye karşı çok ciddi bir çalışma lazımdı ve bizlerde dernekler kurarak devletin üniter yapısı içinde örgütlenerek başkalarının bölücü emellerine hizmet etmemek için çalıştık, ve bu yolda başta Nafi başkan olmak üzere bir çok kişi ve kuruluştan destek ve güç aldık dediler..Aile bağlarımız çerçevesinde adım atmaya gayret gösterdik. Bu meselelerde Türkmenlerin eğitimden ve okuldan uzak kalmasının işlerini zorlaştırdığını anlattılar. Bu bakımdan Türkmenlerin, oğuz Türkünün her sahada söz sahibi olması için eğitimin şart olduğunu derneklerimizin bütün STK lar ile irtibat içinde olmalarının önemli olduğunu söylediler. Son zamanlarda çalışmalarımızın meyvesini almaya başladık, fakat ulusal basının yanımızda
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.