Adnan GÜLLÜ
KURTULUŞ SAVAŞI VE ASKERİ KAYBIMIZ
“Dünü Hatırlamak Bugünü Anlamaktır”
Sözde bazı tarihçilerinin, “Kurtuluş Savaşı önemsizdir!” yalanına dayanak olarak sundukları konulardan biri de Kurtuluş Savaşı’ndaki “şehit” ve “yaralı” sayılarıdır. Bir savaşın önemini o savaştaki “şehit” ve “yaralı” sayılarıyla ölçmeye kalkan bu “şehit sayıcıları” aslında farkında olmadan ne kadar tarihten habersiz olduklarını da itiraf etmişlerdir. Çünkü dünya tarihinde zaman zaman bir mahalle kavgasını geçmeyen, sonucunda çok az kayıp verilen nice savaşlar vardır ki, tarihin seyrini değiştirmiştir. Daha öncede belirttiğimiz gibi, İslam tarihinde Hz. Muhammed’in liderliğinde Müslümanların Mekkeli müşriklerle yaptığı savaşlar bu türdendir. Ama dünya tarihinde çok büyük değişimlere yol açmışlardır. Hz. Muhammed’in katıldığı Savaşlara bir göz atalım:
Bedir Savaşı (624) Hendek Savaşı (627) Hudeybiye Antlaşması (628) Hayber'in Fethi (629) Mute Savaşı (629) Mekke'nin Fethi (630) Huneyn Savaşı (630) Taif Seferi (630)
Gelelim konumuza; Atatürk’ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı’na “şehit ve yaralı sayıları çok azdır” diye dil uzatmadan önce Hz. Muhammed’in önderliğindeki savaşlarda “ne kadar “şehit ve yaralı” olduğuna göz atmalarıdır. Üstelik bazı sözde tarihçilerin ettiği gibi, Kurtuluş Savaşı’ndaki “şehit ve yaralı” sayıları da hiç yabana atılır düzeyde değildir. Türk orduları, Doğu cephesinde Ermenilerle yaptıkları savaşta ve Batı cephesinde Yunan ordularıyla (ortalama 200.000 kişilik) yaptıkları, Gediz Savaşı, I. İnönü Savaşı, II. İnönü Savaşı, Kütahya-Eskişehir Savaşları, Sakarya Savaşı ve Büyük Taarruz’ da savaş meydanlarında TOPLAM 9167 ŞEHİT,31.173 YARALI VERMİŞTİR. Bu rakamlara, bu savaşlar sırasında, hastalık ve başka nedenlerle ölenler ve yaralananlar da eklenince, KURTULUŞ SAVAŞI’NDAKİ TOPLAM SAYI 46.386 ŞEHİT, 33.685 YARALIDIR. İşte sözde tarihçilerin küçümsediği rakamlar...Yorum okuyucuların.
***
Az bilinen tarihî figür... NİĞDELİ ALİ
NİĞDELİ ALİ VE SEYİT ONBAŞI
Hepimiz Seyit Onbaşı'yı ve 276 kiloluk top mermisinin hikayesini ve bu fotoğrafı biliyoruz. Bu fotoğrafta neden Seyit Onbaşı'nın arkasında başka bir asker daha vardır? Olayın asıl kahramanları Seyit Onbaşı ve mermi olmasına rağmen neden bu fotoğraf karesine bir başka asker girmiştir? Fotoğraf karesine giren asker tesadüfen orada bulunan biri değildir. Kendisi namıdiğer NİĞDELİ ALİ YANİ ALİ ÇOLAK'TIR.
Niğdeli Ali ilk savaş tecrübesini 1912 yılında katıldığı Balkan Harbi'nde edinir. Balkan Harbi'nin bitiminde evine Niğde'ye dönen Ali evlenir. Fakat bu kez de Birinci Dünya Savaşı patlak verir ve Ali'yi Çanakkale cephesine çağırırlar. Niğdeli Ali cepheye ulaşmak için trenle Balıkesir'e kadar gider. Fakat Balıkesir'den Çanakkale'ye herhangi bir vasıta bulamaz. Kutsal vatan toprağının düşman ayakları altında ezilmesini içine sindiremeyen Ali, cepheye varmak için Balıkesir'den Çanakkale'ye kadar yürür. Çanakkale'deki birliğine vardıktan sonra Mecidiye Bataryası'nda görevlendirilir. Mecidiye Bataryası son derece önemlidir. Çünkü diğer birlikler yok olmuştur. Bunun farkında olan İngilizler bu bataryayı hedef alır ve savaş gemisinden atılan tahrip gücü yüksek bir mermi ile bataryayı vururlar.
Batarya Komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey hemen bölgeye gelir. Yaralı ve sağ kalan askerleri arayan ararken de ağlayan yüzbaşı imdat feryatlarının geldiği yöne doğru giderek toprağın altındaki NİĞDELİ ALİ'yi kurtarır. Niğdeli Ali ayağa kalktıktan sonra yaralı arkadaşları var mı diye gezerken ayağına bir şey takılır. Bunun bir ayak olduğunu fark eden Ali patlamanın etkisiyle diklemesine yere saplanan bir arkadaşını yine Yüzbaşı Hilmi bey ile toprağın altından çıkarır. Toprağın altından çıkarılan ikinci kişi ise SEYİT ONBAŞI'dır. Bu olayların yaşanmasından kısa bir süre sonra ellerinde kalan son top mermisini Seyit Onbaşı topun ağzına sürer. Niğdeli Ali'ye ise bataryanın üstüne çıkmasını ve atılan merminin isabet edip etmediği kontrol etmesini söyleyip topu ateşler. Saniyeler sonra Niğdeli Ali bağırır: 'Seyit Onbaşım vurduk! Gemi isabet aldı'. Düşmana ait en büyük savaş gemisi olan İngilizler'in OCEAN ZIRHLISI Ege'nin sularına gömülmeye başlamıştır. Bu hadise Çanakkale Savaşı’nın kırılma noktası olmuştur.
Ölümsüz kahramanlar, bu büyük mücadeleniz sonunda vatan dediğimiz bu coğrafya parçasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasına ön söz oldunuz. TEŞEKKÜRLER… RUHLARINIZ ŞAD YURTLARINIZ UÇMAĞ (cennet) OLSUN… VATAN SİZLERE MİNNETTARDIR.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.