Mardin, birçok farklı dil, din ve kültür mozaiğiyle, farklı tarihi süreçlerden geçmesine rağmen, özellikle Mezopotamya ve Mısır’da görülebilen büyük boyuttaki birlik ve beraberliği sergilemektedir.
Kil Mührü
Mardin medeniyetini özetleyen hammaddeler “taş” ve “kil” olup, eski çağlardan kalan sanat eserlerinin ve taş abidelerin sayılarına münhasıran Mardin, diğer hiçbir medeniyetin elinde bulunmayan “Kil Mührü” elinde tutmaktadır.
Şu anda dünyada ve özellikle de Mezopotamya’nın etki alanına giren bölgelerde kil, yazının başka bir deyişle öğrenmenin en önemli belirleyici faktörü olmuştur.
Medeniyet tarihi boyunca, her çağ yeni ve farklı bir çağı doğurmuştur.
Kuzey Mezopotamya’nın önemli bir kenti olan ve M.Ö. 50.000’den beri yerleşim yeri olarak kabul edilen Mardin, daha sonra hububat üretimi ekonomisinin başladığı dönemlerdeki sürekli yerleşim yeri olarak kabul edilmiştir ve böylelikle, hububat üretimi ekonomisinin başladığı dönemlerdeki sürekli yerleşim alanları içerisinde kendisine önemli bir yer edinmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.