Ali AVGIN
MERHABA YA şEHR-I RAMAZAN
Donandı her yer kandiller ile
Doldu camiler müminler ile
Zikr-ü tesbihler saf diller ile
Sana eylerler şehr-i Remezan
Hoş safa geldin şehr-i Remezan
Yazıma Acemaşiran makamında bestelenen güzel bir Ramazan Ilahisi ile başladım. Zira, Bu Pazar gecesi sahura kalkacagız, Pazartesi günü nasip olursa ilk oruçlarımızı tutmuş olacagız.
Ramazan ayı, televizyonlarımızda ve bazı çevrelerce bizlere lanse edilmeye çalışıldıgı gibi, bir eglence ayı degildir. Kanto manto gibi defolu musıkilerin, Ramazan ayına mahsus bir gösteriymiş gibi sergilendigi aylar da degildir.
Ramazan ayının gönüllerimize kattıgı manevi havayı daha derinden teneffüs etmemiz için, ecdadımızdan bize intikal eden kültür mirasımızdan, geleneklerimizden, hayatımızı süsleyen ilahilerimizden bahsetmek istiyorum bu yazımda.
Ezan Sesiyle başlayan hayatımızın her aşamasında.
Çocuklarımızın dogumlarında, isim verme merasimlerinde, okula gönderiliş esnasında, askere gidişlerinde, dügün merasimlerinde, vefatlarında, mevlütlerde, okunulan ilahilerimiz oldugu gibi. Özel günlerimizde, kandil gecelerinde, üç aylarda, Muharrem ayında, Ramazan ayında, Bayramlarda okunan Ilahilerimiz de vardır.
Ramazan ayı, hayatımızın en müstesna manevi haz aldıgımız bir dönem.
Ecdadımız Ramazanı ugurladıktan sonra, hemen bir sonraki Ramazanın özlemini çekmeye başlarmış. Bilhassa üç aylara girildiginde, Ramazan yaklaştıgında, ramazana ilk günlerinde ve sonlarında, farklı ilahilerle, bu mübarek ayı ihya etmeye çalışırmış..
Ramazanın ilk haftasında okunan ilahilerin güfteleri ekseriyetle ? Merhaba ya şehri ramazan ? diye başlar ve bu mısra nakarat halinde devam edilir. Ugurlama denilen son iki haftada ise, hüzün terennüm edilerek. ? Elveda ya şehri Ramazan/ Elveda ey mah-ı mübarek ? gibi mısralara ilahilerde yer verilirdi.
Eskiden Istanbul da bazı camilerde teravih namazları enderun usulü ile kılınırdı. Teravihte; Ilk dört rekkattan sonra neva, ikinci dört rekkattan sonra hüseyni, üçüncü dört rekkattan sonra bestenigar, dödüncü dört rekkattan sonra eviç, son dört rekkattan sonrada acem aşiran makamında ilahiler okunurak, segah makamı ile de vitir namazına girilirmiş.
şimdi bu güzel gelenek günümüzde aslına uygun olarak, Istanbulda bazı cami ve vakıflarca yaşatıldıgını duymaktayız. Ayrıca şehrimizde de bir vakfımız, Istanbul da ki gibi aslına uygun enderun usulu teravih namazı kılmaları, bizi ayrıca sevindirmekte ve gururlandırmaktadır. Kendilerine ecdat mirasımıza sahip çıktıklarından dolayı teşekkür ediyoruz.
Bu vesile ile Tüm Kahramanmaraş lı hemşehrilerimin Ramazanını kutlayarak, Ramazan ayımızın tüm Islam alemine hayırlara vesile getirmesini temenni ediyorum.
Selam ve sevgilerle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.