Esat BEŞER
Misyonerliğe Karşı Bilinç Oluşturmalıyız
Hristiyanlığa yönelenlerin ve din değiştirenlerin sayısına ilişkin, 1990 yılı öncesine kıyasla, ciddi bir tehlikenin varlığına dikkat çekilmektedir.
Keza, Ankara Ticaret Odası’nın hazırlayıp, Haziran 2004 tarihinde basına, Türk kamuoyuna açıkladığı rapora göre, çok sayıda kitapevi ve yayınevi ile birlikte, yedi gazete, altı dergi ve beş radyo, misyonerlik faaliyetinde bulunmaktadır.
Basın yayın alanındaki yeni düzenlemeler de doğrudan misyonerlik propagandası yapan yayın organlarının önünü açmıştır.
Kültür Bombardımanı Altında
1990 yılı sonrasında, medya alanındaki artış ve çeşitlilik bağlamında, Radyo Kumru ve Müjde FM gibi radyo kanallarıyla, birtakım televizyon kanalının yaygınlaşması sonucu, Müslüman Türk toplumu, bir kültür bombardımanına maruz kalmıştır.
Buna ilaveten, gizliden gizliye bir inkültürasyon süreci başlamıştır. Amaç; Müslümanlığı ve Türk kültürünü aşama aşama Hristiyanlaştırmaktır.
Müslüman insan ve özellikle de yetişmekte olan genç nesil, modern Batılılık ile Hristiyanlık arasındaki ayrımın farkına varmakta zorlanır olmuştur. Çünkü; gelişmiş olan Batı medeniyeti ile Hristiyanlık, aynı gösterilmektedir.
Batı gelişmişse, teknik yönde ilerlemişse, bunda Hristiyanlığın büyük bir payı olduğu iddia edilmektedir.
Oysa, Avrupa nüfusunun ancak %10’u, belki de daha azı, Hristiyan gerçeklerine dayalı yaşamaktadır.
Milli Güvenlik Kurulu Raporu’na göre, 2020 yılına dek Müslüman Türk toplumunun %10’unun Hristiyanlaştırılması amaçlanmaktadır.
Ki; bu süreçte, Batı’nın istihbarat teşkilatları, kilise çevreleri ve sivil toplum örgütleri, Türkiye’de misyonerliği etkin olarak sürdürmektedirler.
Türkiye’de, Hristiyan nüfusun ve kilise sayısının arttırılmasına yönelik faaliyetleri de günbegün yoğunlaşmaktadır. Dolayısıyla, misyonerlik, Türkiye için tehdit oluşturmaktadır.
Misyonerliğe Karşı Bilinç Oluşturmalıyız
Misyonerlik faaliyetlerini yasal olarak engellemek imkânsızdır. Böyle bir imkân, çoktan ortadan kalkmıştır. Bu nedenle, en azından, propaganda amaçlı broşürleri ile yazılı, görsel ve işitsel malzemeleri incelenerek, gerekli tedbirler alınmalıdır. Tüm misyoner örgütlerin Internet’i misyonerlik aracı olarak kullandığı da asla unutulmamalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.