Toprağından mıdır? Suyundan mıdır? Bilinmez, Kahramanmaraş şehri, edebiyat dünyamıza yetiştirdiği abide şahsiyetlerle, şiirin başkenti olarak biliniyor.

Denilir ki bu şehirde her insan şair doğar, öyledir de. Zira Kahramanmaraşlının gönlünü besleyen aşk damarlarında, sırrı çözülemeyen bir iksir akar. O sebeple, bu kadim şehrin dar sokaklarında dolaşırken, Arafat meydanı kadar geniş ruhlu insanlarla karşılaşırsınız.

Gönül insanlarımız: bazen, Abdurrahim Karakoç gibi mütevazı olurlar,” Biz ne bilek ağam, hökümet bilir” derler. Bazen de, Sümbülzâde Vehbi efendi gibi padişaha, “Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman” şiirini muzipçe okurlar. Bazen de Necip Fazıl gibi Sakarya kıyılarında dolaşıp; “Yol onun varlık onun gerisi hep angarya, Yüz üstü çok süründün ayağa kalk Sakarya” diyerek, yorgun bir milleti, karanlık gecelerin soğuğundan, şafak güneşi ile uyandırmaya çalışırlar.

Onlar, tohum saçtılar, bitmezse toprak utansın, dediler.  “ Ustada kalırsa bu öksüz yapı / Onu sürdürmeyen çırak utansın “ diyerek, ümit ektiler.

Çok şükür ektikleri tohumlar neşvünema buldu, yapı ustasında öksüz kalmadı. Çıraklar büyüdü usta oldu, şair oldu, yazar oldu, gönül adamı oldu. Velhasıl bütün güzellikleri barındıran, şiirin başşehri oldu, Kahramanmaraş oldu.

Bu duygularla, bu şehir, hatta bu ülke, hiç ümitsizliğe düşmedi. Edebiyatçısını ve şairini can kulağıyla dinledi. Onların yazdıkları dizelerde kendini buldu ve bulmaya devam etti.

Şiirin başkenti olmanın gururuyla, geçtiğimiz hafta Kahramanmaraş’ta bu yıl ikincisi tertiplenen Kitap ve kültür fuarına, yüzlerce yayınevi, şair ve yazar katıldı. Şehrimin güzel insanlarıyla buluştular.

Yetmedi, aynı haftada, Türk şiirinin beyaz kartalı, şair-yazar Bahaettin Karakoç; Sabancı kültür merkezinde 18.Dolunay şiir şöleninde, feyiz verdiği kırk şairle birlikte sahneye çıktı. Okudukları güzel şiirlerle ruhumuzun semalarında dolaşarak, gönlümüzü mest ettiler.

Ardından, bu şehrin kimliğine damga vuran Dulkadiroğlu hükümdarı Alaüddevle Bozkurt Gadırhan, ölümünün 500. yılında, fuar etkinlikleri çerçevesinde, N.F.K.de yapılan panelde hayatı anlatıldı.

Tüm bu güzellikleri taçlandıran bir başka güzellik daha yaşandı Kahramanmaraş’ta. Elbette şiirin başkentinde, bir güzel insanına, Kültür ve Turizm bakanı olmak çok yakışacaktı. Yakışanda oldu. Milletvekilimiz Sayın Mahir Ünal bey, yeni hükümette Kültür ve Turizm bakanı olarak görev aldı. Memleketimize ve şehrimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ederek, muvaffakiyetler dileriz.  

Kahramanmaraş’ımız, bakanımız Mahir Ünal beyle, kültür ve turizm alanında yeni bir döneme gireceğini düşünüyoruz. Şehrimize yeni turizm yatırımları yapılacağını ümit ediyoruz.

Bilhassa Germenika antik kenti gibi değerlerimizin gün yüzüne çıkartıp turizmimize kazandırılmasıyla, şehrimizin, şiirin başkenti olduğu kadar, turizminde başkenti olabileceğini umuyoruz.

Selam ve sevgilerle.