22 Temmuz seçimleri sonrasında yeniden ezici bir çogunlukla iş başına gelen Ak parti hükümetinden toplumun büyük beklentileri vardı.

Aha hükümet bir şeyleri degiştirmek için dügmeye basacak diye toplum olarak az bir sevinecek olsak, hemen yerini tedirginlige bırakacak eylemlerin odagında buluyoruz kendimizi.

Ne oluyor demeye daha sormadan ise; bir sag bir sol tokat yiyerek orta yerde şamar oglanı gibi kalıveriyorsunuz.

şu anda Türkiye"de siyaset şamar oglanına dönmüştür.

Bunun sebebi ise yine siyasilerin ta kendileridir.

Seçimlerden sonra Ak Parti yeni bir anayasa yapmak için bir taslak çalışma yapılmaya başlanmıştı.

Sivil Toplum Kuruluşları da ?sivil bir Anayasa? için görüşlerini açıklıyorlar, şu olmalıdır, bu olmamalıdır noktasında açıklamalar yapıyordu.

Kamuoyu yeni ve özgür bir anayasa için tabiri caizse yeni yazılacak anayasayı adeta hazımsayacak olgunluga gelmişti.

Ne olduysa Ispanya"da oldu.

Uzaktan bir ses ?başörtüsü? konusunu açınca; yine irtica, laiklik, darbe, cumhuriyet elden gidiyor vayvelası aldı başını gitti.

Aslında 1995 sonrası iş başına gelen yöneticiler olur olmaz konuşmaları sonrasında ülkemizde ?laiklik? adeta yeni bir din gibi algılanır olmuştu.

Burada suçlu arayacak olursak; suçlu sadece CHP yada o zihniyetteki insanlar degildir.

O nispet de merkez sag partilerde suçludur.

şimdi gelinen noktaya baktıgımızda ilginç bir tablo çıkıyor. Bizde ki başörtüsü yasakçılarının ardında Fransa"da ki mason locaları bile varmış.

Aman Allah"ım olacak şey mi bu?

Zaman Gazetesinin 16 Nisan 2008 tarihli sayısında yazılanlara bakınca tüylerim diken diken oldu.

Hani bir masona mal edilen bir ifadenin oldugu söylenir.

Bu ifade ise: ? Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar degerli?

Evet; Fransa"da ki mason bizim başörtümüze karışacak kadar bizler bagımsız degilsek, beyinlerimize pranga vurulmuşsa, bunu idrak etmekten biz çaresiz isek, vay bu milletin haline?

Öte yandan CHP Genel Başkanının gazetelere yansıyan açıklaması: ? Cumhuriyeti de biz kurduk, laikligi de biz getirdik!?

Sayın Baykal ?bizden kastınız nedir??

Siz kimsiniz?

Cumhuriyeti Atatürk bu milletten aldıgı yetki ve güç ile kurmuştur. Atatürk ? Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir? derken millet dedigi yoksa bu Anadolu insanı degil de başka biri mi?

Dünyanın adeta koca bir köy oldugu günümüzde, internete girerek tek bir tuş ile kimin ne yaptıgını ögrenebilecek kadar şeffaflıgın ve iletişim devriminin yaşandıgı bir dünyada; başka uluslar Uzay"da yeni bir koloni kurmak için kafa patlatırken bize hala ?türban, laiklik, irtica ve benzeri? hayali tehditlerle ugraşıp duruyoruz.

Bu ülkenin ve bu milletin önünü tıkıyorsunuz.

Ana Muhalefet olarak Sosyal Güvenlik Yasa tasarılarını, yeni Anayasa çalışmalarını, ülkenin ekonomik ve sosyal sorunları ile ilgili politika yapmanızı ve hükümeti yönlendirmenizi beklerdik.

Oysa şimdi adeta bir darbe tellallıgı ile Ülkenin genç kuşaklarının gelecegini karartmada baş rol oynuyorsunuz.

Peki bu durumda sizin Ötekilerden ne farkınız kalıyor?

Bunu bana açıklayacak biri çıkar mı?

Bu ülke de rejimi kimse degiştiremez.

Bu ülkede Cumhuriyet, demokrasi, hak ve özgürlükler, laiklik, birlikte yaşama, hoşgörü gibi kavramlar ve anlayışlar 10 bin yıldır var ve sonsuza kadarda olacaktır.

Ne var ki ?korkular ve olmayan tehlikelerle? milleti korkutarak, milleti sömürenlerin çarklarının daha fazla insanı yutmasına siz çanak tutuyorsunuz.

Sosyal Demokrasi bütün dünyada belirli bir deger olarak her ülkede agırlıgını koruyor ve bizim ülkemizde bu olmuyorsa, bunun sebebi halk degildir.

Halka ragmen halk için anlayışı bir baskı ve faşizan bir anlayıştır. Dünyada ne faşizm nede kominizm kalmıştır.

1940"lı yılların dar kalıp anlayışı ile 2008 Türkiye"sinde siyaset yapılmaz. Korkmayın bu ülke ne ortaçag karanlıgına gider nede 1940"lı yılların baskıcı ve despot dönemine.

Her ikisine de bu millet izin vermez.

Bu millete güvenmelisiniz.

Millet ne yaparsa dogru olanı yapar?

Yanlış olan siyasetçi ve topluma enjekte etmeye çalıştıgı eksik siyasetidir.