SOSYAL MEDYADAN GELEN SALVOLAR

Değerli  kardeşlerim  iletişim çağının vazgeçilmezlerinden  olan sosyal medya  fikirlerimizi görüş ve önerilerimizi paylaşabildiğimiz   geniş bir arena . Öyle ki, paylaşılan   her bir fikir, düşünce  ,  doğru veya  yanlış  saniyeler içerisinde yüz milyonlara ulaşarak karşılık bulabiliyor.  Toplum olarak  tüm medya ve iletişim kanallarından yararlanmayı severken olumsuzluklarından da  kötü  etkileniyoruz. Mal bulmuş mağribicilerimiz sanılandan çok fazla.

 Seçim atmosferinde olduğumuz bu günlerde sosyal medya hesaplarından kan ve irin fışkırtan bir güruh bir çoğumuzun malumu. Ha bire olumsuzluk pompalayan bu güruhun hedefinde hem Reis var hem de ülkemizin bütünlüğü var. Bir çoğunun da banisi dış güçlerin desteklediği terör örgütleri.

Bu durumdan vazife çıkarıcı güruh ülkemizle ilgili her türlü kötü algıyı satmakla görevli.  Bazen ekonomi ile bazen yolsuzlukla bazen de  eften püften asparagaslarla piyasa yapıyorlar.

Aklı selim sahibi medya kullanıcıları her ne kadar  doğru cevaplarla anında düzeltme yapsalar da   sesleri gür çıkan mutlu ve putlu azınlık  sosyal medyadaki güç zehirlenmesinin tesiri ile  sayıca da üstün oldukları hezeyanına kapılarak bize racon üstüne racon kesmeye kalkıyorlar.

Günümüzün belki  en önemli meselesi devletimizin bekası.  Mesele devlet olduğunda teferruatlara hiç dalmadan ve kısa yoldan yönümüzü tayin ederek kilitlendiğimiz hedefe varıncaya kadar durmak yok yola devam sloganını yüksek perdeden terennüm ederek gölgesinden korkanların ipliğini bir kez  daha pazara çıkartmalıyız.

Sosyal medyadaki izafi üstünlüklerini , en hafif  şekliyle çamur at izi kalsından daha da öte en adi   şekliyle  kullanan güruh şunu çok iyi bilmeli. Halep burada değilse arşın bu milletin elinde ve 24 hazirana  bir aydan az bir süre kaldı.

Bot  ve top hesaplarla algı oluşturan meczupların hezeyanlarını paylaşanlar,   akıllı olsalar kendilerinin de inanmadıkları şeyleri paylaşmazlar. Kaynağı meçhul ama benzer hesaplardan üfürülen asparagasları paylaşırken bazı akıl sahipleri gerçekliğini ve kaynağının sağlam olup olmadığını  daha fazla rezil olmamak için  sorgulama ihtiyacı hissediyor .

 Ne de olsa söz uçar ama  yazılanlar kara bir leke olarak  sosyal medyadaki hesaplarında   kalacak. Ne kadar silinmeye çalışılsa da silinmeyecek. Günü ve zamanı geldiğinde de  masum zannettiği hatasının bedelini ödemek durumunda kalacak.

Evvelsi gün  Halkbank olayı ile ilgili Amerika’dan uçurulduğu iddia edilen bir algı piyasaya sunularak satışı yapıldı. Amaç bir taşla iki kuş vurmak. Ateşi biraz düşürülen dövizin ateşini yeniden çıkartarak  olmayan krizi pazarlamak. Bu algıyı paylaşırken kullanılan kelimler ve cümlelere dikkat ettim  ağızlarından çıkanlara ve kalemlerinden dökülenlere kendileri de inanmıyor. Ama olsun. Nasıl olsa hava puslu. Ortalık alacakaranlık.  Şer cephesine bir tuz tanesi de  benden olsun havası hakim.

Bir  vatandaşa  bu seçimlerin devletimizin bütünlüğü ile ilgisinden bahisle gün ayrışma ,kavga  ve  kaos günü değil Reisimizi ilk turda layık olduğu yere çıkartalım dedim. Şer güçlerin planlarından yola çıkarak düşman oklarının hedefindeki kişiyi görmemizin elzem oluşundan bahsettim . Çok rahatsız oldu. Ben rey vermeyeceğim o halde hain mi oluyorum diyerek çıkıştı. Herkesin rey vermesine zaten gerek yok. Milli ve muhafazakar  orta yolu temsil eden  makul çoğunluk versin yeter diyerek konuyu kapattım.

Kavga yok. Kargaşaya ve kaosa müsaade  yok .Muhabbetle birbirimizi kucaklayarak  düşmanları çatlatma günündeyiz . Hür iradelerimizle reylerimizi kullanırken yukardaki gerçeklikleri göz ardı etmeyelim . Seçimlere kadar sosyal medya daha çok asparagaslar ve  yumurtalar  yumurtlayacak. İçleri cılk olan yumurtalara itibar etmeyelim. Asparagaslara inanarak hata yapmayalım. Aklımızı ve ferasetimizi kullanarak aydınlık yarınlara yolculuğumuzu non stop sürdürelim. Bu günlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi