Dr. Ali Akben
TAMAMLANAMAYAN TIP
Geçtiğimiz hafta basınımızda da geniş yankı uyandıran bir kongre yapıldı. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp kongresi. Meseleye vakıf olan ve olmayan yüzlerce hekim meraklı oldukları alanlarla ilgili seminerlere katılarak bilgisini görgüsünü geliştirdi.
Hafta boyu televizyonlarımızda, tamamlayıcı tıp dalları ile ilgili proğramlar yapılarak halkımız bilinçlendirildi. Sosyal medyada enine boyuna tartışmalara sebep oldu. Özellikle hacamat sülük uygulamaları ile ilgili ilginç tartışmalar bana konu ile ilgili bazı meslektaşlarımızın cahilliğinin boyutunu gösterdi.
Hacamat tedavisinin başlangıç tarihini peygamber efendimizin zamanı ile ilintileyip dini referans ile zenginleştirenler yanında , bu tedavilerin milattan önceki 3000 li yıllardaki kayıtlarda olduğunu Babil Mısır Çin tıbbında önemli bir tedavi protokolü olarak kullanıldığını bilmeyen hekimlerimizin olduğunu gözlemledim.
Hekimlik sanatında hastalara bütüncül yaklaşım şarttır. Bilimsel yaftaların dar kalıplarına sıkışarak icrayı sanat eylemek , sağlıkta bugünkü çıkmaz sokağa bizleri taşıdı. Hastalıkları tedavi etmede başarıları yüksek olan meslektaşlarımız, hastaları tedavi etmede çuvalladıkları için hekim dışı arayışlar engellenemiyor. Bu gidişle engellemek mümkün gözükmüyor.
Tıp fakültelerine başladığımız ilk günlerde hocalarımızın hep bir ağızdan adeta beyinlerimizi yıkarcasına söyledikleri “ tıpta hastalık yok hasta var algısı” mesleğe atıldığımız gün ile birlikte unutularak hastalıkları tedavi peşine koşmamız bir çok meslektaşımızı yormuş ve meslekten soğutmuştur.
Şu bir gerçeklik olarak kulaklara küpe yapılmalı. Her hasta bir kitaptır ve iyice okunup anlaşıldıktan sonra tedavisi düzenlenmelidir. Tıp kitaplarında çarşaf çarşaf yazılı hastalıkları bu mantıkla süzgeçten geçirerek her hastaya özgü tedavi protokolü geliştirmeliyiz.
Yurt içi dışı bilimsel ve tamamlayıcı tıp toplantılarına katılırım. Doğudaki ülkeler şifayı ararken batı tıbbından medet umar oldukları gibi , batıdaki ülkelerde şifayı ararken doğu tıbbından medet umar olmuşlar. Buradan da anlaşılıyor ki, insanlık tarihi ile aynı yaşta olan hekimlik sanatı şifayı arama ve bulma üzerine kurgulanmalı. Arının bal yapmada kullandığı vahiy yolu şifacıların ve şifayı arayanların da yolu olmalı. Bunu başaramadığımız her durumda fırsatçı şarlatanların ağlarına düşüp hem maddi hem manevi olarak kaybeden oluruz. Bu gerçeklik birçok insanın malumu ancak hatırlatmakta yarar var.
Her zaman söylediğim ve tekrar etmekten de sakınmadığım bir gerçeklikle makalemi sonlandırmak istiyorum. Öncelikli vazifemiz sağlığımızı korumamız olmalı. Özellikle yediklerimizin bir kısmının bizleri hasta edebileceğine inanarak seçici olmalı, mide torbasını çöplük gibi kullanmaktan sakınmalıyız. Uyku sağlığı çok önemlidir. Manevi cephelerimizi güçlendirerek ufak tefek yakınmalarda aciilerin kapısını aşındırmamalıyız. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.