Sayın Mustafa Poyraz'ın görevi devretmesiyle birlikte çeşitli yazılar yazıldı, geçmişe dönük olarak iddialar ortaya atıldı. Olabilir.. Eleştirmek herkesin hakkı! O halde, benim de Poyraz'ın "veda"sı ile ilgili kendi görüşlerimi paylaşmam en doğal hakkım olsa gerek!

Yoksa; son olarak birlikte çıktığımız “Şehre Dair” programı haricinde karşı karşıya gelmişliğim üçü geçmez. Ne yemeğini yedim ne de çayını içtim. (Mahmut Arifi Paşa Konağı’ndaki bir bardak ılık çayı saymazsak!!)

***

Sayın  Poyraz, günahıyla-sevabıyla 11 yıl bu şehre hizmet etti. Buradan tek tek hizmetlerini anlatacak değilim. Unutanlar, görmek duymak istemeyenler, kitaplaştırılan hizmetleri bulup okuyabilirler. Herkes görmek istemeyebilir. Ya da istediği gibi görmek isteyebilir. O onların sorunu... Ama Poyraz'ın adaylığına sıcak bakmayan Sayın Mahir Ünal bile hakkını teslim etmek zorunda kaldıysa gerisi laf-ı güzaf...

Ha, "mükemmel miydi?" derseniz!

Hiç kimse mükemmel değildir!

Ama, cümle alemin "ak" dediğine de bir kaç kişi çıkıp "kara" diyorsa onu da artık toplumun vicdanına havale etmek gerek!

***

Yeniden aday gösterilmese de metânetini hep korudu. Ama görevi devrederken hüzünlüydü.

11 yıl, evinden çok orada zaman tüketen, acısıyla-tatlısıyla sayısız anıları olan bir insanın ayrılırken duygulanmasını da anlamak gerek! Ne yani, halay mı çekseydi?! (Lütfen biraz empati!..)

"Teşkilat"la arası bozuk muydu?

Poyraz'la teşkilatın arasının öteden beri hep "limôni" olduğu söylenir durur. Bunun doğru olduğunu kabul edelim. Peki bu durum tek taraflı mı acaba? Ya da bu durumdan kim sorumlu? Poyraz’ın sorumlu olduğunu iddia edenler bunun sebeplerini de yazmalılar o halde!

***

Cemaatçi miydi?

Velev ki Mustafa Poyraz cemaatçi olsun... Peki Ak Parti ile ilintili ve cemaatçi olan tek kişi Mustafa Poyraz mıdır bu şehirde? Seçim propagandalarında Başbakan'dan rol çalarak Cemaat’e demediğini bırakmayanların dörtte üçü daha dün Cemaat'e sempati duymuyor muydu? Kalplerindeki aşk okyanusları aşıp "Amerika” sahillerini dövmüyor muydu?

Bu şehirde Cemaat'le bir şekilde  ilişkisi olan işadamlarını, siyasetçileri çekin alın bakalım geriye kaç kişi kalacak?!

Madem Poyraz "cemaatçi", o halde "cemaatin gazetesi" Mustafa Poyraz'ı neden "ağaç katliamcısı" olmakla suçladı, birileri bana bunu anlatabilir mi?

Madem Poyraz "cemaatçi"ydi, "cemaatin gazetesi"nin seçimlere iki gün kala ortaya attığı "yolsuzluk-hırsızlık" iddialarını neden yalanladı. "Cemaatçi" olduğunu varsayarsak, bu durumdan keyif alıp bir kenardan izlemesi gerekmiyor muydu?

***

Sayın Poyraz'ın savcılığa intikal etmiş bir yolsuzluğunu, hırsızlığını duymadım. Hatta şimdi arkasından zil takıp oynayan, "oh gitti" tarzında yazılar yazan bir köşe yazarımızın Kahramanmaraş Belediyesi'ndeki müfettiş denetimi sonrası övgü dolu yazısını da hatırlatmak isterim. Ha, savcılığa intikal etmeyen, toplumdan gizlenen bir yolsuzluk, hırsızlık varsa onun da sualini öbür tarafta verecek olan Mustafa Poyrazdır.

Hiç bir imzasını abdestsiz atmadığını söyleyen Mustafa Poyraz!...

***

Bir kaç satır da yeni göreve başlayan belediye başkanlarımızla ilgili yazmak isterim:

Hayırlı olsun. Mazbatalarını alarak görevlerine başladılar.  İşleri kolay değil. Sokaktaki "beklentiler" yüksek.! O yüzden hayırlı olsun ziyaretleri mümkünse kısa tutulmalı ve bir an önce oluşumlar tamamlanıp icraata geçilmelidir. Kahramanmaraş'ın kaybedecek zamanı yok.  Beş yıl dediğiniz göz açıp kapanıncaya kadar geçer. Sonra, "yan yattıydı, çamura battıydı" anlamaz vatandaş!

***

Biz;

Yapılanı ve doğru yapılanı alkışlayacağız, vaat edilip yapılmayanı ve yanlış yapılanı tenkit edeceğiz. Naçizane önerim, basını yeteri kadar ciddiye almaları... Köşe yazarlarının neler yazdıklarını iyi okumaları... "Ben köşe yazılarını hiç okumam!" diyen iki ilçemizin belediye başkanlarını partileri yeniden aday bile göstermedi. Ha, partileri seçimi yine kazandı. Ama başka adaylarla!…

Hatırlatmak isterim!

***

..Ve teşekkürler Sayın Mustafa Poyraz... Sizi hiç unutmayacağız.

Sevgiyle kalın.