Türkiye Ermenileri ve Noel Gelenekleri

Uluslararası Azınlık Hakları Organizasyonu’nun bildirdiğine göre, Türkiye Ermenileri, 60 binin üzerindedir.

30 bini ise, sadece tek bir ilçede, Bakırköy’de (İstanbul) yaşamaktadır.

Bakırköy dışında, çoğunlukta oldukları diğer yerler ise, Kurtuluş, Samatya (Koca Mustafa Paşa) ve Yeşilköy’dür.

Bir diğer önemli yerleşim yerleri ise, Hatay’ın Vakıflı köyüdür.

Nüfusunun tamamı Ermeni olan Vakıflı, bu anlamda, Türkiye’deki tek yerleşim yeridir.

Lozan Antlaşması’na göre, azınlık statüsünde kabul edilen Türkiye Ermenileri, anadillerinde eğitim veren okul açabilmektedirler. Anadillerinde, gazete ve dergi çıkarabilmektedirler.

Türkiye’de Ermenice (Batı Ermeni Lehçesi)

Türkiye’de Ermenice (Batı Ermenice Lehçesi), sadece küçük bir azınlık tarafından konuşulmaktadır.

Anadili olarak, Türkçe, Ermenice’nin yerini almıştır. Bu nedenle, Türkiye’de, Ermenice yok olma sürecine girmiştir.

UNESCO, Türkiye’de Ermeni dilini Tehlikede Olan Dünya Dilleri Atlası’na eklemiştir.

Noel ve Noel Baba

Noel, Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milat Yortusu olarak bilinmektedir.

Sözcüğün kökeni Latince, Natalis (Doğum) kelimesidir.

Dilimize Fransızca Noel sözcüğünden geçmiştir.

Malumunuz üzere, Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde, Hazreti İsa’nın doğumunun kutlandığı Hristiyan bayramıdır.

Hristiyanlık’ta ve İslamiyet’te, Hazreti İsa’nın Tanrı tarafından babasız doğduğuna inanılmaktadır.

Noel Baba ise, Noel gecesi çocuklara hediye bıraktığına inanılan efsanevi kişidir.

Kökeni Antalya’nın Demre ilçesinde, 4. yüzyılda yaşamış bir Hristiyan azizi olan Piskopos Nikola’ya dayanmaktadır.

Baskın Kültür

Film endüstrisi, popüler edebiyat, medya ve televizyon aracılığıyla, Hristiyanlık ve Batı kültürü, dünyada baskın olmuştur ve dünya kültürünü fazlasıyla etkilemiştir.

Bu bağlamda, Amerikan ve İngiliz motifleri, dünyada en yaygın kullanılan Noel motifleridir.

Türkiye Ermenileri’nin Noel Gelenekleri

Türkiye Ermenileri, Kutsal Doğuş olarak isimlendirdikleri Noel’i 6 Ocak tarihinde kutlamaktadırlar.

Kutsal Doğuş yortusuna hazırlık, Ermeni Kilisesi’nde, yedi hafta sürmektedir.

Her Cumartesi gün batımında, dualar ve ilahiler eşliğinde, mor renkli yeni bir mum yakılmaktadır.

Noel yortusuna hazırlık sürecinde gerçekleşen Yılbaşı Gecesi ailelerle birlikte geçirilmektedir.

Yoksul, kimsesiz, dul, yetim, engelli tanıdıklar da unutulmazlar ve akşam yemeğine davet edilirler.

Yılbaşı Gecesi saat 23:58 sularında, evdeki tüm ışıklar söndürülür ve hep birlikte, Rab’bin Duası söylenerek, Yeni Yıl’a girilmektedir.

Duadan hemen sonra, evdeki tüm ışıklar yakılır. Herkes birbirini kucaklar. Yeni Yıl dilekleri sunulur. Çocuklar hediyelerle sevindirilir. Anuşabur ismi verilen aşure yenilir.

5 Ocak günü yedi mor mum, hep birlikte yakılmaktadır.

Kiliselerde, günbatımına doğru başlayan ayinden sonra, aileler, Yılbaşı Gecesi’nde olduğu gibi toplanmaktadırlar.

6 Ocak Noel günü saat 10 – 12 arasında, kiliselerde düzenlenen ayine katılınır.

Kumkapı’daki Patriklik binasından Merkez Kilise’ye saat 10’da, dini geçit düzenlenir. Öğleden sonra, Patrikhane’de, bayramlaşma kabulü yapılır. Akşam, geç vakitlere dek yakın ve uzak akrabalar ziyaret edilir.

Noel’in ikinci günü 7 Ocak’ta, kabir ziyaretleri yapılır. Aileler, ölmüşlerinin ruhuna dua okurlar.

İstanbul Ermenileri’ne özgü bir gelenek olarak, bereketi simgeleyen nar, dükkânların eşiğinde patlatılır veyahut ofislerde, masaların üzerine yerleştirilir.

Kutsal Doğuş, perhiz zamanı olduğu için, et yenilmez.

İnsanları bir araya getirmek üzere, Allah’ın yeryüzüne dinler, peygamberler ve kitaplar gönderdiğini; insanların ise, milliyetçilik duygularıyla, birbirine karşı birtakım şeyleri bazen fanatizm boyutuna getirdiklerini ifade eden Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Projelerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Selçuk Kurtsatar, insanlık tarihinde, bunu en yoğun yapan gruplar içerisinde, Ermeniler’in yer aldığını aktardı:

“Ermeniler, aşırı milliyetçilik yapan ve hatta bununla sınırlı kalmayıp, soykırımlar yapan, insanları acımasızca katleden davranışlar sergilemişlerdir. Bizim atalarımızsa, dünyaya gaddar olarak tanıtılsalar da soykırım asla uygulamamışlardır. Hiç kimseyi katletmemişlerdir. Tarihimizi okuduğumuzda, bunu daha açık bir şekilde görmekteyiz ve tarihimizle gurur duymaktayız.”

Yakın tarihte aldıkları bir bilgiye göre, Noel kutlamalarının Orta Asya’dan geldiğini kaydeden Kurtsatar, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“İslam öncesinde, birçok örf, adet ve gelenek vardı. İnsanları bir arada tutan ve yaşatan Noel de bunlardan birisidir. Biz, belki bugünkü toplumumuzda, İslam âleminde, bu tür şeyleri pek hoş karşılamıyoruz ama sonuçta, yeni bir yıla giriliyor. Herkes kendince bir kutlama yapıyor.”

Atalarımızın diğer dinlere saygı duyduğu gibi bizlerin de farklı görüşlere saygı duymamız gerektiğini ifade eden Çeçen Kültür Derneği Gençlik Kolları Başkanı Hacı Murat Demirci, şunları belirtti:

“Noel, İslam dinine uygun bir kutlama veya inanış değildir ama inanış hareketlerine bakıldığında, güzel bir ibadet tarzıdır.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Esat BEŞER Arşivi