Dr. Ali Akben
ÜNİVERSİTEDEKİ DEHŞETİ NASIL OKUMALI?
Dostlar çoğu gitti azı kaldı. Zor ve çetrefilli günlerden haf yüreğim haf ile geçişimiz devam ediyor. İnsanlarımız hala tedirgin . Bir tarafta sıkışan ekonomi diğer tarafta etrafımızda fırsat bulsa racon kesecek yerli yabancı eşkıyalar.
Bu kadar dert yetmezmiş gibi Eskişehir’de , geliyorum diyen bir cinayetle de moraller çöktü. İlim irfan yuvasında işenen cinayetle dört akademisyenimiz şehit edildi. Önümüzdeki günlerde sebep-sonuç ilişkisi muhakkak aydınlanacak ancak ilk haberler yine fetö ile bağlantılı olduğu yönünde.
Fetö sade ülkemiz için değil tüm dünya için ciddi bir tehdit. Ancak ateşin düştüğü yer ülkemiz olduğu için daha çok bizleri yakıyor. Durumdan vazife çıkarıcıların bilinçli olarak oluşturduğu sisli ortamda karışan izlerden yararlanarak omurgası sağlam bir çok bürokratın ayıklandığına mı yanalım, yoksa sistemin ayıklama adı altında ürettiği mazlumlar ordusuna mı?
Öyle ki, gizli bir el yirmi dört saat ve 365 gün mesai yaparak yaftalama taktiği ile öyle insanları devre dışı bıraktı ki ,yerine yenisini bulmak ve koymak mümkün değil.
Bu köşeden daha önceleri müteakip defalar yazarak sorumlu ve yetkili arama gayretim bu güne kadar sonuç vermedi. Taşların bağlanarak köpeklerin serbest bırakıldığı bir ortam oluşturularak at oynatıcılar ellerini kollarını sallayarak her istediğini yapabilmekte.
Geçen yıl ocak ayında TMSF de görevden el çektirilen bürokratlarla ilgili sorularıma, bir Allah’ın kulu hala cevap vermiş değil. Yakından tanımam nedeni ile Fetö ile uzak yakın ilgisi olmayan bu kişilere yönelik algı operatörlerinin kim olduğu hala meçhul . Fail meçhul olunca insanın aklına bin bir türlü şüphe geliyor.
Baş döndürücü benzer taktiklere devlette çaresiz. Sebep ne? Sorumlu kim? Yaftanın kaynağı ve gerçeklik durumu gibi bir çok bilinmeyenden menkul bu dosyalar gerçekten açıldığında yüzü kızaracaklar bugün hangi pozisyonda rol kesiyor. Sorular çoğaltılarak hedeften sapmayalım . Suçlu ayağa kalk komutunu iki dünya inancına göre sorup yerimize oturalım.
Çünkü hala beklenti paranoyası tüm hızı ile üflemeye devam ediyor. Fetö davasından cezaevinde olan bir meslektaşımız eşine aynen şöyle demiş” Gaflete düşmeyin direnin zafer yakın. Sözlerimde çok ciddiyim. Cehennemde yanmanızı isteme” Mesela bu nasıl okunmalı ki ,hataya düşmeyelim.
YÜRÜYEN MERDİVENE TERSİNDEN BİNMEK
Yürüyen merdivene tersinden binme hadisesi geçtiğimiz aylarda çok gündem olduğu için bir çoğumuzun malumu. Ben bugün başka bir yürüyen merdiven yaşanmışlığını aktarmak istiyorum. Metrodan yürüyen merdivenle çıkıyoruz. Hemen soluma bir vatandaş durarak yolu tıkayınca arkada biriken acelesi olan insanlar yol istediler. Hazret yol vermemekte inat ederek sizin için yapılan merdivenler şunlar diyerek , yan tarafı gösterip direnince dayanamadım. Bey efendi bu yazıda “ sağda durunuz” diyor lütfen sağ tarafa geçin dememe kalmadı başladı abuk sabuk konuşmalar ile hem cehaletini hem saygısızlığını hem de insanlıktan nasipsizliğini açık etti.
Cahille dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak daha doğru olsa da bendeniz yine de sabırla hazreti ikna etmeye çalıştım. Başarılı olduysam bir kişinin cehaleti ile savaşıp kazanmışımdır.
SAYIN MÜSTEŞARIMIZA TEŞEKKÜR
Dostlar geçtiğimiz günlerde gazetemizde manşetten gündem olan ve sizlerle daha önce paylaştığım acillerdeki durumla ilgili yazımı hatırlamışsınızdır. Sayın müsteşarımız konu ile ilgili açıklama yaptı. Geç kalınmışta olsa artık aile hekimleri esas misyonuna kavuşturuluyor.
Sevk zinciri sistemine geçilerek hastanelerimizin içini dışını dolduran acillik olmayan hastalar ayıklanacak. Bu kararla bir taşla birkaç kuş birden vurulacak. Öncelikle aile hekimleri meslekleri ile buluşarak mutlu olacaklar. Çoğu insan daha aile hekiminin kim olduğunu bilmiyor. Bu cehalet ortadan kalkacak. Zaman kaybı maddi ve manevi kayıplar asgariye inecek. En başta da gerçek acillik olan hastalar acil servislerindeki kaostan kaynaklı zorluklar yaşamayacaklar.
Müsteşarımızın bir müjdesi daha basına yansıdı. Bazı art niyetlilerin karşı çıkmasına rağmen hanım mahremiyeti konusunda da adım atılarak gerekli tedbirlerin alındığını ve bu meseleye azami hassasiyet gösterileceğinin altını çizdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.