Dr. Mustafa Coşkun Kale
Yarı ahşap ev ve marangoz ustalarımız
Bir an, baba ocağın da olduğunuzu bir düşünün. İki elleriniz boynunuz da sırt üstü uzanmışınız ve odun sobası üzerin de fokur fokur kaynayan çaydanlığın melodili sesi fon müziğiniz olsun. Gözleriniz tavanda ki çarpı ve merteklere, hala yer yer saman çöpleri gözüken, kireç boyalı duvara takılıyor.
Çocukluğumuz da bize çok iri gözüken, boyasız tunçtan mandalı üzerinde bulunan kapı, pencere, paslı pencere demirleri, yorgan, yastık ve döşek konulan yüklükler, lambalıklar, üzerine uzandığınız kerevit. Yan oda da boy ve kullanımları göre intizamla dizili kapları duvarda taşıyan kaplık, ocağın üzerin de; tuzun, biberin, baharatların dizildiği "alınlık" var.
Sağa sola baktıkça merakınız da artıyor, bulaşık yıkanan câğ, tahtadan şimdikilerin vitrin dediği, açık raflı üste bardak, fincan konulan, altı yükte hafif pahada ağır mercimek, pirinç, şeker konulan kapaklı bir dolap. Örtme dediğimiz balkon, her zaman olmasa da yer yer kafesli cumba.
"Ana" yada "Baba" diyerek, aşağı yukarı müştemilatı bu olan evlerimizi "kim yaptı ?" diye onlara sorardık. Hala rahmetle andıkları ustanın ismini saymadan; hezânların Kavşut veya Mehmetbey'den dört adam nezaretinde de Kömür veya Törbüzek'e getiridiği, su yolculuğundan sonra Hacımirza veya Ümmügülsün'den camuzlarla veya Fındıklıkoyak, Değirmendere, Çamurlu veya Yiricek v.s gibi köylerden geldiği söylenirdi. Merteklerin, Hacımirza veya Karlık Tepesinden yada bir kısmının falan emmin dayın verdi derlerlerdi.
"Kim yaptı ?" ya gelince; Çerkez Mahmut (Avcıbaşı), Topal Mahmut (Baz), Yâb Osman (Yıldız), Bâkı Ahmet (Akar) zihinlerimiz de yer edinen isimlerdi.
İçin de doğup, çocukluk belki de gençliğimizin geçtiği o huzurlu yuvaları, o günün tekniğine göre emek yoğun olarak, yapan çatan bu ustalarımızı hem yâd etmek hemde gelecek nesillere isimlerinin unutulmaması için Göksun Tarihi'nde bir nebze de olsa not düşmek adına 60-70 yıl maziye doğru sizlerle yolculuk yapacağız.
Kullanılan malzemenin çeşit ve ağırlığı ile tarz dediğimiz mimarı durumuna göre Göksun evlerini dört grup da incelemek mümkün görünüyor.
İlçe Merkezi Evleri, Kafkasyadan gelen hemşehrilerimizin köy evleri, Büyük Çamurlu evleri, Bunların dışında kalan diğer klasik köy evlerimiz.
Gerek Göksun Merkez ve köy evlerimiz gerekse Kafkas Köylerimiz de kullanılan malzeme açısından genel de yarı ahşap kerpiç nitelikte olmakla birlikte yer yer kargir dediğimiz taş ağırlıklı yapılar da mevcuttur. Bunlar arasın da farklılık yapı mazemesinden ziyade tarz, stil yani mimari farklılık öne çıkmaktadır.
Bu tariflere uymayan tamamen Karadeniz veya Kuzey Kafkasya stilin de ahşap yapılı evlerimiz de mevcuttur. Bu evler Büyük Çamurlu Köyümüz de mevcut olup, Maraş İlimiz de stil olarak tek örnek sayılabilecek bir Köyümüzdür burası. Dış cephesi tamamen ahşap içerisi toprak sıvayla kaplı bu evlerin ayakta kalanlarının koruma altına alınması kültürel bu varlığımıza sahip çıkılarak, bizden sonra ki nesillere aktarılması tarihi ve insani bir sorumluluğumuzdur.
Çamurlu'dan bu evleri yapan ve İlçeye kültürel bir zenginlik katan ustalarımız, Şevki Uğur, Ali Süzer, Çavuş Koçer, Şerif Akarsu, Necmettin Sarıhan ve Şükrü Yaman olarak kabul edilmektedir.
Yarı ahşap olarak yapılan Göksun evlerin de, temel ve ahşap iskelet kurumu ve kerpiçle örülmesi, dâmın pişiriği, sıvası v.s inşaatın birinci bölümünü, kapı, pencere gibi marangozluk sanatçısının devreye girdiği ikinci kısım ustalarla ev yapımı tamamlanmış oluyordu. Eh durumun iyiyse bir de dâm üstüne çinko çatı kondurdun mu değme keyfine. Bazen yapı ve marangozluğu birlikte ifa eden ustalarımız da olmuştur.
Merkez de yapı ustaları olarak bilinenler; Topal Mahmud (Baz), Yâb Osman (Yıldız), Bâkı Ahmet (Akar), Şişik Mâmud (Kişi), Ümmet İsmâl (Nakış), Kürt Durdu (Albay), Kürt Mustafa (Albay), Mesdik Hasan (Yıldız), Hacı Bekir Osman, Duzsuz İsmâl (Eryılmaz), Gara Bekir Ahmet, Ali Çavuşun Halil (Çiçek), Kenan Turgut (Koca), Mimar Sinan (Deli Vellerin Mehmet Akıncı), Kel Veli Şaban (Akmaz), Bu ustalarımız hem merkez ilçe de hem de, yakın köylerimizde ev yapmışlardır.
İlçe Merkezi ve yakın Köylerimiz de hem yarı ahşap yapının temel elamanları hemde kapı, pencere, kafes, cumba ve evin iç kısmını tavan ve yüklük, kaplık diğer ahşap yapılarla donatan marangozlarımız ise;
İlkin Avcıbaşı ailesini bilmek gerekir. Çerkez Mahmut ve ailenin diğer ustalarının Göksun da emekleri çoktur ve hala söylene gelir. Yine Çeçen Ahmet olarak bilinen Gücük'lü Ahmet Usta (Yıldırım), Gücük'lü Ebubekir ve İsa (Korkmaz), Ali Usta (Oru), Bebek Memmed (Bebek), Ali ve İlhan Usta (Üstün), Ali Usta (Koca), Albaz Cuma (Baz), Hasan Titrek, Tombul Mustafa (Gül) tesbit edebildiğimiz ustalarımızdır.
Köy yapıları genel de birbirine benzediğinden, en büyük Köyümüz Kızılcık ve çevresinden derlediğimiz ustalarımız ise; Büyük Kızılcık'da; Kara Ahmet (Kurt), Karaveli (Kiper), Kara Ahmetlerin Ömer (Kurt), Böcük İsmâl (Kurt), Yanık Memmet (Kurt), Küllü Mustafa (Gül), Pilink Mustafa (Kocabaş)
Küllü Memmet (Gül), Sakat Veysel (Gökkaya), Hüseyin (Gökkaya), Saçlı Cuma (Kırdağ), Abdurrahman (Kurt), Kır Sultan Ali Haydar'lardan Durdu Kışlak ve Servet Abdullah'lardır.
Esenköy ustalarımız ise; Cuma Karaca, Mustafa Karaca, Selami Karaca, Alaman Durdu (Söyler), Hamit Söyler, Çakır Hasan (Arslan), Ahmet Karaca olarak kabul edilir.
Stil ve mimari açıdan, Merkez ilçe, Büyük Çamurlu ve diğer köy yapılarından farklılık gösteren Kafkasya kökenli hemşehrilerimizin köylerinde ki bu evleri yapı kültürümüze kazandıran ustalarımız ise;
Karaahmet Köyümüz de;
Adil Kaplan, Nuri Coşkun, Ferit Güzel,
Bağdadin Güzel, Refik Güzel, Hayrettin Yılmaz, İsmail Yılmaz'dır. Yağmurlu Köyümüz de; Yesen Kadir, Necmi Karakurt'dur. Hacıömer Köyümüz de;
Durmuş Kula, Nuray Koç, Akif Kuyumcu,
Aslan Koç'dur. Temurağa Köyü'müz de;
Hüseyin Canik, Hayrettin Sandıkçı,
Cevdet Canik'dir. Saraycık Köyümüz de;
Muammer Kuş, Reşit Gümüş,
Cangazi Sait'tir. Yantepe Köyümüz de;
Kazımbey adıyla anılan ustalarımızdı.
Minnettarız !
Burada Andıklarımızdan göçenleri rahmet, kalanlarımıza sağlık ve afiyetler diliyoruz.
Dr. Mustafa Coşkun KALE'nin,
Henüz yayımlanmamış,
"Küçük Türkiye'm GÖKSUN" adlı eserinden.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.