Veli KARALAR
Yeni Vali Ve Yerel Siyaset !
Kahramanmaraş’a dört yıl önce gelen Vali Mehmet Niyazi Tanılır’ı uğurladık. Şehrimiz adına yaptığı çalışmalardan dolayı, bir vatandaş olarak kendilerine teşekkür ediyorum.
Yeni Vali Sayın Şükrü Kocatepe’ye de hem “hoş geldin”; hem “hayırlı olsun” diyerek görevlerinde başarılar diliyorum.
***
Sayın Kocatepe’den oldukça ümitvârım doğrusu. Zîra bu şehrin (siyasilerden umduğunu “pek” bulamayan bir şehir olarak) “ümit veren valiler”e ihtiyacı var.
Hele hele, “her dönem en yüksek oyu vererek iktidar yaptığı partiden beklentilerini (yeteri kadar) bulamayan bir şehir” olarak…
Ha, diyeceksiniz “Giden valiye kötü mü diyorsun?”
Hayır, “kötü” falan dediğim yok. Günahıyla sevabıyla gitti.
Gidenin arkasından konuşmak olmaz. Ama “daha iyileri”ne ihtiyacımız var. İşte o yüzden Sayın Kocatepe’den, şehir olarak “ümitvâr” olmak istiyoruz.
Daha gelir gelmez yaptıklarına, koşturmalarına ve demeçlerine bakılırsa ümitlerimiz boşa çıkmayacak gibi.
***
Yalnız..
Beni kaygılandıran, Sayın Vali’nin “siyasi iktidarın yerel yöneticilerinin ve il teşkilâtının emrine girmesi” olasılığıdır!
“Girer” demiyorum, böyle bir şey yok!
Bir “kaygı”dan bir “olasılık”tan bahsediyorum.
Umarım bu olmaz!
***
Valiler hiçbir zaman siyasi iktidarların yerel teşkilatları tarafından “memur gibi” kullanılmamalıdır.
Bir vali her zaman için, “siyasilere rağmen” kentin çıkarlarını önde tutarak “tarafsızlığını” muhafaza etmelidir. (Zaten Başbakan Erdoğan’da son “Valiler toplantısı”nda üstüne basa basa “tarafsızlık” konusunu vurguladı.)
Torpille gelen “iş bilmez” daire müdürlerinin ensesinde olmalı, onlara her an “halka tepeden bakan” değil, “halkın hizmetinde birer memur” olduklarını hatırlatmalıdır.
Arkasındaki siyasi iradeyi “istismar” ederek köylerde, kasabalarda her haltı yiyen “bazı” il genel meclis üyelerine karşı her an “tetikte” olmalıdır.
Kesinleşmiş “yüksek yargı kararlarına rağmen” hukuk tanımamakta ısrar eden “şehir bürokrasileri”ne asla fırsat vermemelidir.
21. Yüzyıl’ın ilk çeyreğinde, şehirlerin göbeğinde, öğrencileri “konteyner okullar”a mahkum eden “Orta Çağ” anlayışlarına “dur” demelidir.
“İktidar sarhoşluğu ile şımaran” teşkilatlara hadlerini bildirmelidir.
İcabında siyasiler “yanlış”a düştüğünde bile uyarmalı, gerekirse başbakan nezdinde girişimlerde bulunmalıdır.
Başbakan’da siyasetçilere “valilere baskı” konusunda asla “yüz” vermemelidir.
Hatta tam tersi, valilere sahip çıkmalı, arkalarında durmalıdır.
Üstelik bunu teşkilatlara hissettirmelidir.
***
Bunları söylerken kimse buluttan “nem” kapmasın. Sözlerim “genel”i kapsamaktadır.
Yani söylediklerimi, memleketimin hangi köşesinde bunlar yaşanıyorsa alıp oraya monte edilebilirsiniz.
Zaten Kahramanmaraş’ta böylesi “absürd”lükler hiiç yaşanmıyor(!!)
(??!)
***
Neyse..
Daha fazla ileri gidip “fincancı katırları”nı ürkütmeye gerek yok.
Ha..“Yarası olan” varsa da gocunsun arkadaş!
Eskiler boşa dememiş..
Yarası olan gocunur!!
***
Sevgiyle kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.