Prof. Dr. Recep Dikici
Görgülü olmak (4):
Çocukluğumda merhûme ve mağfûre annem, Maraş kurtuluş mücadelesini başlatan Sütçü İmam’ın Maraş'ta Fransız-Ermeni askerlerine ilk kurşunu sıktığı yerde bulunan Uzunoluk çeşmesi emme basma tulumba çeşme olduğu için, bir eliyle tulumbayı çalıştırıyor, diğer eliyle de akan sudan avucuna aldığı suyu bir serçe misali bana içiriyordu. Kendi de içtikten sonra çeşmeye dönerek “Hakkını helal et çeşme! Bize su ikrâm ettin.” diyordu. Ben buna yıllarca bir anlam veremedim ve kendi kendime annem acaba deli mi ki çeşmeye hitâben böyle söylüyor dedim. Fakat yıllar sonra profesör olunca meseleyi çözdüm. Aslında annem bilinçli bir şekilde cansız bir varlık olan çeşmeye bile medyûn (borçlu) olmanın karşılığında nezaket göstererek teşekkür etmişti. Aslında bu vesîle ile o çeşmeden su akıtan Allahü teâlâya da şükremişti. Bazı görgü kuralları:
Hasta ziyaretinde:
Ziyarete yeni elbise ile değil, her gün giydiği elbise ile gitmelidir! Giderken meyve veya çiçek gibi bir hediye götürmek iyi olur. Hastaya bakmayıp, sağa sola veya önüne bakmak uygun olmadığı gibi, devamlı olarak hastanın yüzüne bakmak da uygun değildir. Hastanın yanında asık suratlı durmamalı, güzel şeylerden bahsetmeli, iyileşmesi için dua etmelidir!
Telefonda:
Telefon eden, karşı taraf ahizeyi kaldırınca, önce kendini tanıtmalı, kısa ve öz konuşmalı, dakikalarca sohbet etmemeli ve efendimsiz konuşmamalıdır! Her yerde, her zaman, hep nazik ve kibar olmalıdır. Argo ve nahoş konuşmamalıdır. Bazı santrallerde, şunu bağlar mısınız diye sorunca, Peki efendim denmiyor, “Ayrılmayın” deniyor. Telefon eden niçin ayrılsın ki? Bir de, hı hı diyorlar. Tanımadık bir insana karşı bu uygun değildir. Telefon santrallerinde çalışan görevliler, bu yönden de bilgilendirilmelidir.
Toplu yerlerde:
Düğün, cenaze ve bayramda daha hassas, nazik ve kibar olunur. Yere ve zamana göre uygun tavır takınılır. Cenazede, cenaze sahiplerinin üzüntüsü paylaşılır, maddi ve manevi üzerine düşen yardım yapılır, teselli edici söz ve davranışlarda bulunulur. Yakınlarını kaybedenlere daha yakın davranılır. Düğün ve bayramlarda her zamankinden daha fazla güler yüzlü, neşeli, nazik, ikram edici olmak, büyüklere ve küçüklere uygun hediyeler vermek, gönüllerini ve dualarını almak, görgülerimiz arasındadır. Görgüde, eliyle ve diliyle başkalarını incitmemek esastır.
Komşulukta:
İyi geçim, karşılıklı yardımlaşma, dert ve sevinçlerine iştirak, her karşılaştıklarında selamlaşma, hal hatır sorma, birbirinden isteklerini imkan ölçüsünde temin etme önemli görgü kurallarındandır. Gürültü, çöp, pislik, rahatsız edici koku ve benzeri şeylerle komşuları rahatsız etmek hiç hoş karşılanmaz. Komşu kadın ve çocuklarına ayrı bir itina, hürmet ve şefkat gösterilir.
Allahü teâlâ teşekkür etme ve şükretme nezaketine sahip olmayı nasip eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.