Bir iş insanı , fabrika sahibi ağabeyimizi ziyaret ettim.. 6 Şubat da fabrika ağır hasar almış makinalar zarar görmüş.

Bina yönünden Deprem Sigortası tam varmış, içerdeki makinalar sigortalı imiş, yangın ve afette karşı malımızı tam sigortalı idi.. yani sigorta yönünden bir eksiğimiz yoktu diyor..

Paramızı da aldık ama düzenimiz bozuldu ! her şey para da değilmiş diye ilave ediyor..

Dün nereye ? Nasıl mal satarız hesabı yaparken, bugün usta ve işçi peşinde koşuyoruz.. elektrikçi gelmiyor, boyacı gelmiyor, sıvacı gelmiyor, kısaca usta gelmiyor, paramla iş yaptıramıyorum, tüm bunları görünce  dayanamıyorum, çocuklar fabrikaya gelme diyorlar.. dayanamıyorum çalışacak adam bulamıyoruz.." diyor ve bin ahı birden dinliyoruz..

Çarşıya indim: konteyner de ekmek parası çıkarmaya çalışan esnaf : " Düzenimiz bozuldu.. ne yapacağız bilemiyorum bir durgunluk var çıt çıkmıyor ! , yarın ne olacağız belli değil diyor "  oda dertli..

2+1 veya  3+1 yada daha büyük evde oturup, iş yerinde günlük ticaretini yapan Kahramanmaraşlı önce çadırda , şimdi konteyner evlerde yaşama mücadelesi veriyor.. eski günler dediğin zaman gözleri yaşarıyor..

Onların da düzeni bozulması sebebi ile kim ne yapacağını bilemez hale geldiğimizi görüyorum.

Benim gördüğüm şu ki : Bozulan düzenimizin eskisi gibi olması hiç mümkün görülmüyor, yaşaya bilir hale gelmemiz ise en az 10 yılımızı alacak gibi duruyor..

Yıkılan binaların yeniden yapılması, yıkılan fabrikaların yeniden yapılması, çarşı pazar oluşması, insanların o eski mutlu günlerine dönmesi öyle kolay da olmayacağı açık ve net.

Konteyner mahalleler veya konteyner köy evleri belki 20 yıl bizim hayatımızın bir parçası olacağını bugün söylersem çok karamsarlık yapmış olmam.. görülen köy kılavuz istemez dostlarımı..

6 Şubat da vefat edenlere Allah'tan Rahmet diliyorum, ancak diğer şehirlere göç edenlerin geri dönmemesi sebebi ile kayıp ettiğimiz nüfusumuzun telefi etmek belki de 50 yılımızı alacaktır.. çünkü insanlarımız bir çocuk yetiniyor, veya kedi köpek besleyerek mutlu olmaya bakıyor.. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan en az 4 çocuk dese de gençler çocuk istemiyor.. Kedi ve Köpek onların çocukları oldu..

Kayıp ettiğimiz nüfusu toplamak kolay olmayacağı bugün kesin olarak görülmektedir. bu sebeple eski düzenimizi kurmak hiç mümkün olmayacaktır..

Komşu bakkalımız ile sabah sohbeti yaptım : " günlük 300 ekmek satıyordum, 100'e düştü !" diyor geri 300 ekmeğe çıkması için yıkılan binaların yeniden yapılması ve insanların evlerine taşınmasına bağlı .. sözün özet ve neti bu !.. insan varsa düzen var insan varsa hayat var güzellik var !..

İyi Günler