Prof. Dr. Ahmet Kıymaz
"3 MAYIS" UNUTULDU, UNUTTURULDU MU?
73'üncü yıldayız...
73 yıl önce, 65 oturumluk davanın karar gününün yıldönümündeyiz.
Alpaslan TÜRKEŞ, Hüseyin Nihal ATSIZ, Zeki Velide TOGAN, Fethi TEVETOĞLU, Cemal Oğuz ÖCAL, Reha Oğuz TÜRKKAN, Nurullah BARIMAN gibi her biri büyük birer bilim adamı, büyük birer mütefekkir ve büyük birer siyasetçi insanın cezalandırıldığı günün yıldönümündeyiz.
Tam 73 yıl önce, bu dev şahsiyetler; MİLLİYETÇİ, TÜRK MİLLİYETÇİSİ oldukları için, Türk milletinin tarihinden ve medeniyetinden getirdiği yücelikleri dile getirdikleri için cezalandırıldılar.
***
Kim ne derse desin, kim nasıl algılarsa algılasın; gerçeklerin üstü hiçbir zaman örtülemez. Bir gün gelir bütün dünyaya "BEN GERÇEĞİM!" diye haykırır.
Türk milletinin anladığı, yaşadığı ve yaşatmak istediği MİLLİYETÇİLİK, IRKÇILIK değildir, olamaz. Milletin değerlerini değer bilme, milleti sevme ve milleti her alanda refah ve mutluluk içinde görmeyi isteme idealini benimseyen TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ, ayaklar altına alınamaz...
"Güneşin bayrak, gökyüzünün vatan (çadır)" anlayışına; "İLÂ-YI KELİMULLAH" idealine sahip bir milletin temel değerleri, gözlerden ve gönüllerden ırak tutulamaz...
***
3 Mayıs 1944 ve akabinde yargılamalarla dev şahsiyetlere verilen cezalar, sembolik anlamda; en az 2500 yıllık asaletli bir geçmişe ve çağ açıp kapayan medeniyetlere sahip bir milletin cezalandırılmasıdır.
2. Dünya Savaşı'nın bitirildiği aylarda, yeniden kurulması beklenen YENİ DÜNYA DÜZENİ'nde Türk milletine yer verilmek istenmemiştir. O günün Musevî - Hıristiyan İttifakı'nın temsilcileri ve onların yerli uşakları tarafından Türk milletinin sembol şahsiyetlerinin etkisiz kılınması gerekiyordu. İşte, bu nedenle; Türklük, Türkçülük, Milliyetçilik taraftarı kim var ise kötü gösterilmeli ve milletin gözünden düşürülmeli idi. Çok kirli propaganda ile milliyetçilik aleyhinde kamuoyu oluşturuldu. Sokaklarda milliyetçi avı yapıldı. Milletinin değerleriyle değerlenme, yaşama ve yaşatma gayreti içinde bulunan binlerce milliyetçi insan, zulüm ve işkenceye tâbi tutuldu.
Neymiş efendim, "Milliyetçilik, dindarlığa engelmiş.", "Dinde milliyetçilik olmazmış." Bu nedenle, "Milliyetçilik, ayaklar altına alınmalıymış."
Hiçbir din, hele hele "Allah katında en son ve kemale ermiş İslâm dini" demiyor mu "Vatan sevgisi, imandandır." İnsan; ailesini, akrabalarını, komşularını ve kendine daha yakın gördüklerini daha çok sevmeden, nasıl hizmet üretsin, nasıl dinini ve diyanetini ihlasla yaşayabilsin?
Hatemül Enbiya Hz. Muhammed Efendimiz'in buyurduğu gibi; "Acem'in Arap'a üstünlüğü olamaz. Üstünlük takvadadır." gerçeğini kendi siyasî emellerine göre yorumlayıp, milliyetçilik aleyhinde sözler söylemenin millete yararı olur mu?
"Habibim, sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım." hadis-i kudsiye mazhar olmuş EN BÜYÜK İNSAN'ın "Türkler, yeryüzünde uzun süre hâkim olacaktır. Bu nedenle, Türk dilini öğreniniz.", "Bir gün İstanbul, mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel, onun askeri ne güzel." hadis-i şerifleri niçin unutturulmak istenir?
TÜRK MİLLETİ, İLÂHÎ EMİRLERE VE İDEALLERE HİZMET MAKSADI İLE KURDUĞU MEDENİYETLER SAYESİNDE, YANİ TAKVA SAYESİNDE BÜYÜK VE YÜCE BİR MİLLETTİR.
Türk milleti, Sahabe-yi Kiram'ın ruh coşkunluğu ve ihlası ile ehl-i sünnet ve ilâ-yı kelimullah yolunda şehadet şerbetini içmiş bir millettir. Böyle bir milleti sevmek, böyle bir milletin milliyetçiliğini yapmak, doğal olarak bizden olmayanlara zarar verecektir. Onun için, bizden olmayanlar, hatta bizdenmiş gibi görünenler milliyetçiliği lânetleyecek ve ayaklarının altına alma cesaretini gösterecektir.
***
Millî tarih ve millî kültür bilgisinden ve bilincinden uzak hiçbir insan, MİLLİYETÇİLİĞİ takdir edemez. Irkçılıktan uzak milliyetçilik ve TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ anlayışını da idrak edemez, etmek istemez. Aksine, aslı olmayacak söylemlerle milletimizin ecdadının değerlerinden uzaklaşması için gayret gösterecek. İnanıyorum ki, aziz milletimiz, bu türden oyunları bozacak ve "Furkan" niteliğiyle farkı fark edecektir...
***
TÜRK MİLLETİNİN "MİLLİYETÇİLİK" ANLAYIŞI; Arapların "Asabiyeti", Farsların "Ateşperestliği", Yahudilerin ve Almanların "ırkçılığı" ile zerre kadar örtüşmez, örtüşemez. Onların ve diğer milletlerin "MİLLET" ve "MİLLİYETÇİLİK" anlayışlarından çok farklıdır. Tarihimiz, bunun belgesi niteliğindedir. Türk milletinin MİLLİYETÇİLİK anlayışı; Müslümanlar başta olmak üzere tüm insanlığı da içine alan derin hoşgörü ve kucaklayıcı adalete sahip dinamik bir anlayıştır.
Bu anlayış; Talas'ta, Malazgirt'te, İstanbul önlerinde, Çanakkale'de, Sakarya'da, Kore'de, Kıbrıs'ta, Fırat Kalkanı'nda, Zeytindalı'nda kendini belgelemiştir. Yarın da belgeleyecektir.
Bu anlayış; Orhun Anıtları'nda, Kutadgu Bilig'de, Divan-ı Lügat_it Türk'te, Siyasetname'de, Şeyh Edebali'nin Öğütleri'nde, Fatih'in Kanunnamesi'nde, Marifetname'de, Nutuk'ta, Süleymaniye'de, Sultanahmet'te, köprülerimizde, kervansaraylarımızda, halılarımızda, çinilerimizde, medeniyet ve kültürümüzün her örneğinde belgelemiştir. Yarın da belgeleyecektir.
Bu anlayış; Bilge Kağan'ımızda, Kaşgarlı Mahmud'umuzda, Alpaslan'ımızda, Osman Gâzi'mizde, Dursun Fakih'imizde, Fatih'imizde, Akşemsettin'imizde, Ali Kuşçu'muzda, Piri Reisi'mizde, İbn-i Sina'mızda, Selahattin Eyyubi'mizde, Emir Sultan'ımızda, Somuncu Baba'mızda, Abdülhamit Han'ımızda, Atatürk'ümüzde belgelenmiştir. Yarın da belgelenecektir.
***
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ anlayışını, hin ve sinsice plânlarla ortadan kaldırmak, zayıflatmak hiç kimsenin haddi olamaz... Kişiler, gelip geçer; bâki olan sadece O'dur. Onun için mezar taşlarına "Hüvel Baki" yazıla gelmiştir. Bir de "Hüvel Baki" anlamını ihlasla idrak eden kişiler ve milletler, O'nun, yani, kâinatı hiçten yaratan Yüce Allah'ın nazarında BÂKİ kalacaktır. İşte, Türk milleti, kıyamete kadar BAKİ kalacak bir millettir. İnancım, düşüncem, idealim budur...
"3 Mayıs Türkçülük ve Milliyetçilik Bayramı", hepimize kutlu olsun...
Selâm ve saygılar...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.